Gerçeği, sadece gerçeği anlamaya çalışanlar açısından zor bir mesele ile karşı karşıyayız.
Diğer ayağında, konuştukça meseleyi anlaşılır kılmak yerine, yeni çelişkilerle soru işaretlerini büyüten bir siyasi tutum.
Ama yeni sözleri, yeni soru işaretleri, yeni çelişkileri beraberinde getirmekten öte pek bir işe yaramadı.
Örneğin, tartışmaları köpürten haberin şu an için bilinen ilk kaynağı olan gazeteciyle 7 yıldır görüşmediğini söyledi.
Ama aynı ismin geçen yıl Kılıçdaroğlu ile görüşerek bir yazı yazdığı ortaya çıktı.
Bu durumda ikisinden biri yalan söylüyor diye düşünmez misiniz?
Mesele eğer, gazetecinin gerçekten bir kaynağı olmadan uydurduğu bir kulis haberi üzerinden alıp başını gitmiş ise, Kılıçdaroğlu’nun üstüne üstüne giderek hem işin aslının anlaşılmasına katkı vermesi gerekmez miydi?
Örneğin;
Ama yapmadı.
Eğer, gerçeğin sadece gerçeğin ortaya çıkması, kendisi ve partisi üzerindeki yükün hafiflemesi gibi bir niyeti olsaydı, Kemal bey bu saydıklarımıza benzer bir tutumla hareket edebilirdi.
Etmiyorsa, kendi ismi üzerinde toplanan kuşku bulutlarının dağılmasını beklemek mümkün olabilir mi?
Kılıçdaroğlu dünkü grup toplantısında bu konuya 1 dakikadan daha az bir süre ayırdı, şu cümleleri kurdu:
Bir önceki gün açıklamalar yapan Parti Sözcüsü Faik Öztrak da işi Beştepe’ye yıkarak geçiştirme kolaycılığına başvuran sözler sarf etmekle yetindi.
Halbuki mesele ilk andan itibaren CHP içinde tartışılan, müsebbipleri bu parti içinde aranan, çete suçlamalarının havada uçuştuğu bir tartışma olmanın ötesine geçmiş değil.
Üzerinde durduğumuz konu eğer gerçekten bir delinin bir kuyuya bir taş atmasından ibaret ise, memleket bir haftasını boş beleş bir mevzu üzerinden heba etti der geçersiniz.
Ama şu an için öyle görünmüyor.
CHP’nin belli bir senaryo doğrultusunda uzaktan yönlendirilebilen bir parti olduğuna dair elimizde yeterince veri var.
Kılıçdaroğlu’nun partinin başına geliş biçimini bile uzaktan yönlendirmeli bir senaryonun ürünü olarak gören yaygın bir anlayış mevcut.
Deniz Baykal’ın tasfiye edildiği, yerine Kemal Kılıçdaroğlu’nun geldiği, ya da kimilerine göre getirildiği dönemin üzerinden 6 ay sonra 10 yıl geçmiş olacak.
Kulak verdiğimiz çevrelerin bir kısmından böyle şeyler duyuyoruz.
Başka bazıları ise, şöyle şeyler söylüyor:
Bir de, bu senaryonun aksine yaklaşan kurultay takvimi öncesinde Kılıçdaroğlu’nun yerini daha da sağlamlaştırmak için harekete geçilmiş olduğunu düşünenler var tabi.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.