Meksika’da bir grup arkeolog, birkaç yerli rehberle İnka tapınaklarına çıkmak için yola koyulur.
Grup hızla ilerlerken yerliler kendi aralarında konuştuktan sonra birden yere oturur ve öylece beklemeye başlarlar.
Bunun nedeni sorulduğunda, rehberlerin başındaki yaşlı Kızılderili bilgece bir karşılık verir:
İki haftalık koşturmacanın ardından ruhumuz gerçekten geride kaldı desek yeridir.
Şimdi…
Azıcık duralım ve ruhumuzun arkadan yetişmesini bekleyelim.
Türkiye’nin Kuzeydoğu Suriye’ye yönelik başlattığı Barış Pınarı Harekatı sonrası Suriye için kartlar yeniden karıldı ve şimdi yeni bir denklemin nasıl kurulacağına dair tartışmalar yapılıyor.
Öncelikle yeni durumun yeni çıktılarını hızlıca gözden geçirelim.
Belli ki, sırtlarındaki Amerikan bıçağı ağır bir yara bırakmış.
Barış Pınarı Harekatı’yla, hafta sonu bir araya geldiğimiz Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun da dile getirdiği gibi, Türkiye’nin bütün güney sınırlarını kapatma niyeti taşıyan PKK kuşağı projesi çöktü.
Batı medyasından, yönetimlerden, İngilizce, Almanca, Fransızca dilleriyle çıkartılan büyük gürültünün temel gerekçesi de bu.
Böyle bir projenin elde patlamış olması…
Türkiye’nin harekatının önem taşıyan fiili sonuçlarından biri, ABD’nin Suriye’nin kuzeyinden çekilmesi oldu.
Bu çekilme sonrası, biraz Amerikalıların da ön açmasıyla Türkiye ve Rusya baş başa kaldı.
Kuzeydoğu Suriye’de Barış Pınarı harekatı ile oluşan yeni fiili durum üzerinden ilerleyelim.
Türkiye, Fırat’ın doğusu olarak bildiğimiz Irak sınırına kadar giden bölgenin neredeyse tam ortasına denk gelen bölümünde, Akçakale/Tel Abyad ile Ceylanpınar/Rasulayn arasında kalan 125 kilometrelik uzunluğu, M-4 karayoluna kadar inen 30/35 kilometrelik derinliği bir tür yarma harekatıyla YPG’den büyük ölçüde temizledi.
Bu harekatın gelinen nokta itibarıyla ortaya çıkardığı bir başka fiili durum, PKK/YPG’nin, Kobani/Ayn El Arap ile doğudaki Cezire diye isimlendirdikleri sözde Kantonları arasındaki irtibatı kesmesi oldu.
PKK devleti projesine vurulan darbeden söz ederken atıf yapılan nokta burası.
Diğer yandan ABD’nin çekilmesiyle Barış Pınarı Harekatı bölgesi dışında kalan topraklar ve yerleşim birimlerinde Rusya faktörü denkleme girdi.
Batıda Ayn El Arap/Kobani, Menbiç, doğuda Kamışlı merkezli alanlar…
Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün sonunun nasıl biteceği önceden kestirilemeyen Soçi zirvesi için Ankara’dan uçtu.
6 saatlik uzun görüşmelerin sonunda Erdoğan’ın sözünü ettiği ‘hal çaresi’ bulundu ve tarihi niteliği olan bir anlaşma sağlandı.
Özetle;
-Türkiye’nin başlattığı Barış Pınarı harekat bölgesi Türkiye’nin kontrolünde kalacak.
-PKK/YPG Tel Rıfat’tan, Menbiç’ten bütünüyle çıkarılacak.
-Türkiye’nin sınır bölgesinden 30 km derinlikte YPG varlığı temizlenecek. Örgütün temizlenmesi için bugünden başlamak üzere 150 saatlik bir süre işletilecek.
-Kamışlı ve Barış Pınarı harekat alanı dışında kalan Suriye sınırı boyunca 10 km derinlikte Türk ve Rus birlikleri devriye gezecek.
-Kamışlı muhtemelen sınırın tam karşısında olduğu için bu 10 km’lik derinliğin dışında tutulacak. Ama orada da YPG varlığı olmayacak.
Neresinden bakarsanız bakın tarihi niteliği olan bir uzlaşma bu.
Rusya PKK/YPG’nin yeni hamisi olur mu sorusu da bu mutabakatla netleşmiş oluyor.
Soçi’den çıkan uzlaşma metni, Rusların PKK’nın üzerini çizdiği ve Suriye’nin geleceğini Türkiye ile birlikte belirleme iradesine sahip olduğunu gösteriyor.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.