ABD ile Ağustos başında varılan Güvenli Bölge mutabakatı, kaplumbağa hızıyla ilerliyor.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın önceki gün İstanbul Tuzla’daki Milli Savunma Üniversitesi Harp Okulları Diploma Alma ve Sancak Devir Teslim Töreni’ndeki sözleri ise, mutabakatın Ankara açısından güven verici olmaktan uzak olduğuna işaret ediyor.
Erdoğan konuşmasında iki önemli cümle kurdu:
Cumhurbaşkanı, geçen hafta Moskova’ya yaptığı günü birlik ziyarette Fırat’ın doğusundaki Güvenli Bölge için Putin’den aldığı sözlü destek sonrası, ABD Başkanı Trump ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirmişti.
Kamuoyuna açık şekilde dillendirdiği bu son görüşlerini o görüşmede Trump’a da ilettiğini tahmin edebiliriz.
Temas kurduğumuz askeri çevrelerin üzerinde durduğu bir nokta var.
O da şu:
Ağustos başında Ankara’da yapılan görüşmelere ABD adına Avrupa Kuvvetleri Komutanlığı olarak bilinen EUCOM’un katılmış olması.
Şöyle deniyor:
Gördüğünüz üzere, kurulan cümlelerin genellikle soru işaretiyle bitmesi, asıl sorunun ne olduğunu da gözler önüne seriyor.
Nedir o sorun?
Güven...
Menbiç meselesinde olduğu gibi, ondan daha önce eğit/donat sürecinde olduğu gibi, Ankara’yı oyalayıp, harekete geçmesini engelleyip, kendi projesini sahada büyütmek.
Bugüne kadar bundan daha başka bir şeyle karşılaşılmadığı için, bundan sonra aynı stratejinin değiştiğini gösteren bir işaretin bugün için de orta yerde gözükmemesi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın takvim vererek konuşmasının gerekçesi de bu.
ABD ile yapılan müzakerelerde temel açmaz olarak karşımızda duran sorun, Güvenli Bölge’nin derinliği.
Cumhurbaşkanı’nın son açıklamaları, bu talepten vazgeçilmediği, gerekirse bu hedefin tek taraflı askeri bir operasyonla hayata geçirileceği iradesinin korunduğunu gösteriyor.
Güvenli Bölge’den söz ederken, önemli bir soru daha karşımıza çıkıyor.
Sınırın hemen bitişiğinde yer alan yerleşim birimlerinin durumu ne olacak?
Yerleşim yerleri derken de, öncelikli olarak Şanlıurfa’nın güneyindeki Tel Abyad ile Rasulayn ve bu iki kentin arasında kalan yerlerin durumu akla geliyor.
Aybaşındaki mutabakat duyurusunu zafer havasında karşılayan YPG kaynakları, ABD’nin bu yerleşim birimlerine Türkiye’nin girmeyeceği konusunda kendilerine garanti verildiğini iddia ediyorlar.
Ankara’daki görüşmeleri yapan çevrelerden yansıyan bilgi ise, bu iddianın tersi yönünde.
Yani, Güvenli Bölge için düşünülen yerlerdeki yerleşim birimlerinden de YPG’nin çıkarılması konusunda Ankara’ya bir takım taahhütlerde bulunulduğu söyleniyor.
Tabii bütün bunları da şu aşamada güven telkin eden taahhütler olarak yorumlamak kolay değil.
En azından, önümüzdeki üç hafta içerisinde Türkiye’nin taleplerini karşılayacak, kaygılarını giderek türden adımları hızlandırmak karşı tarafa düşüyor.
Öbür türlü diğer senaryoya dönülecek.
Cumhurbaşkanı’nın hatırlatmada bulunduğu nokta da burası.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.