Erdoğan’ın asgari ücret açıklamasındaki ince nokta

04:0029/06/2022, Çarşamba
G: 28/06/2022, Salı
Mehmet Acet

Yunanistan’da 2010’da kriz çıktığı zaman emeklilerin maaşları yarı yarıya düşürülmüştü.Bundan belki daha kötüsü, 800 bin memurun işine son verilmişti.Yunanistan ölçeğinde bu rakamın ne anlama geldiğini anlamak için, Türkiye nüfusu üzerinden bir kıyaslama yaptığınız takdirde, 800 bini 8’le çarpmanız lazım.Bizde öylesi olmadı şükür ama başka türlü sıkıntılarla yüzleşmek zorunda kaldık.Örnek vereyim mi?-Süleyman Demirel’in 1991 seçimlerini kazanmak için popülizmin zirvelerini zorlayıp ‘erken emeklilik’

Yunanistan’da 2010’da kriz çıktığı zaman emeklilerin maaşları yarı yarıya düşürülmüştü.

Bundan belki daha kötüsü, 800 bin memurun işine son verilmişti.

Yunanistan ölçeğinde bu rakamın ne anlama geldiğini anlamak için, Türkiye nüfusu üzerinden bir kıyaslama yaptığınız takdirde, 800 bini 8’le çarpmanız lazım.

Bizde öylesi olmadı şükür ama başka türlü sıkıntılarla yüzleşmek zorunda kaldık.

Örnek vereyim mi?

-Süleyman Demirel’in 1991 seçimlerini kazanmak için popülizmin zirvelerini zorlayıp ‘erken emeklilik’ vaadinde bulunması ve seçimlerden sonra bu vaadini hayata geçirmesi.

-34-35 yaşlarından itibaren insanların emekli maaşı almaya başlamaları ve sırf bu nedenle 8 yıl sonra yani 1999 yılında sosyal güvenlik sisteminin felç olması.

-Ve dönemin hükümet yetkililerinin “
Emekli maaşlarını ödeyemeyecek hale geldik”
itirafları eşliğinde yapılan düzenlemelerle sonraki neslin ve sonraki hükümetlerin kucağına bırakılan EYT meselesi.
BÜTÇEDE GELİRLERİN ARTMASI MAAŞ ARTIŞLARI İÇİN HÜKÜMETİN ELİNİ GÜÇLENDİRDİ

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan pazartesi günü Kabine toplantısı sonrası milyonları ilgilendiren güzel haberler verdi.

Emekli ve kamu çalışanlarına temmuz ayında yüzde 40 civarı bir maaş artışı yapılacağı önceden belli olmuştu zaten.

Merakla beklenen, özel sektörü özellikle ilgilendiren asgari ücretle ilgili bir çalışma yapılıp yapılmayacağı sorusuydu.

Erdoğan’ın müjdeli haberi duyurmasıyla asgari ücrette artış yapılacağı da kesinleşti.

Bu meselenin detaylarına gelmeden önce, diğer konuyla ilgili birkaç hususun altını çizelim.

Emekli ve kamu çalışanlarına zam kararı, merkezî bütçenin doğrudan alanına giren bir konu.

2021’den beri, Türkiye ekonomisinin büyüme performansı güçlü bir seyir izlediği için, (Dünya genelinde enflasyonda negatif, büyümede pozitif şekilde ayrıştık) bu durum gelirlerin artmasını sağladı.

(2022 bütçesi yapılırken 278 milyar lira açık öngörülürken, ilk 5 ayın sonunda 124 milyar lira fazla verdi.)

Gelirlerin artması, bütçe dengesini güçlendirdi.

Gelir İdaresi Başkanlığı’nın yılın kalan bölümü için 1 trilyon liranın üstünde gelir beklentisi ek bütçeye yansıdı.

Bu da, hükümetin 13,7 milyon emekli ve yaklaşık 5 milyon kamu çalışanına enflasyon üzerinde maaş artışı yapma kararı alırken elini güçlendirdi.

(Altını çizelim, bu maaş artışları, borçlanma yahut para basarak değil, artan vergi gelirlerinin sağladığı imkânla yapılacak.)

ASGARİ ÜCRETİ ARTIRIRKEN İSTİHDAMI KORUMA ARAYIŞLARI

Şimdi gelelim asgari ücret meselesine.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, pazartesi günü yaptığı açıklamada, milyonların beklediği haberi verdi, asgari ücrete de zam yapılacağını duyurdu.

Erdoğan’ın asgari ücret açıklamasında kritik bir bölüm var, önce onu aktaralım:

“Asgari ücret artışı yapılırken bakanlığımız özellikle belli sayıya kadar personel çalıştıran işverenleri gözetecek bir yöntem de geliştirecektir. Böylece yapılan artışın istihdamda herhangi bir olumsuz etkiye yol açmasına da meydan verilmeyecektir.”

Bu ifadelerden ne anlamalıyız?

Asgari ücret rakamı, özel sektörü daha çok ilgilendiriyor.

Ayrıca asgari ücrette artış yapıldığı zaman, özel sektörde diğer ücretlilerin maaşlarında da artışlar yapılması kaçınılmaz hale geliyor.

Elbette, bütün özel sektör çalışanlarının lehine bir durum bu.

Ancak öbür yandan da işverenin yükünü artırdığı için, işten çıkarma tehlikesini beraberinde getirebilir.

Erdoğan’ın açıklaması, asgari ücret çalışmaları yapılırken işten çıkarmaların olmaması adına bir
‘titizlik gösterildiği’
anlamına geliyor.
“Özellikle belli sayıya kadar personel çalıştıran işverenler”
ifadesi, asgari ücret artışı nedeniyle işten çıkarmalar olmaması için öncelikli olarak küçük işletmelerin korunacağına/destekleneceğine dönük bir çalışma yapılmakta olduğuna işaret ediyor.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Prof. Dr. Vedat Bilgin’in Geçtiğimiz cuma günü, Türkiye Kamu-Sen’in 30’uncu kuruluş yıldönümü töreninde yaptığı konuşmada kullandığı ifadeler de, asgari ücret zammının işsizliği artırmaması için neler yapılabileceği üzerinde ince ince düşünüldüğünü ortaya koyuyordu.

Bilgin’in o konuşmasından bu bağlama giren şu alıntıyı yapalım:

“Geçtiğimiz yıl enflasyon yüzde 36 iken biz asgari ücreti yüzde 50’nin üzerinde artırdık. Asgari ücrete yüzde 50’lik artış yapıldığı zaman şöyle bir endişe vardı: Bu işsizliğe yol açar mı? Biz rakamları takip ediyoruz, işsizlik yaratmadı, tam tersine Türkiye yüzde 5’in üzerinde her büyüdüğünde ekonomi yaklaşık 750 bin istihdam yaratıyor, yüzde 7 büyüdüğünde 1 milyonun üstünde istihdam yaratıyor.”
#asgari ücret
#Yunanistan
#Tayyip Erdoğan