Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrattin Altun, El Cezire için kaleme aldığı makalesinde, Erdoğan yönetiminin Türkiye’nin yeni dönemi için üç ana başlığa odaklanacağını dile getiriyor:
1-Ekonomi
2-Suriye’deki kriz
3-Türkiye’nin hava savunma kapasitesi
Baktığımızda, bu üç alanın üçünün de şuraya dokunduğunu görüyoruz:
Türkiye/ABD ilişkileri…
Washington, Türk/Amerikan ilişkilerindeki iklimin ekonomi piyasalarına olan doğrudan etkisini keşfettikten sonra, kartları açıktan oynamaya başladı.
Hatırlayalım Trump, Fırat’ın doğusuna müdahale ederse Türkiye’nin ekonomisini mahvederiz diye bir tweet atmıştı.
Devamında bu tehdit dilinin çerçevesi S-400 meselesine taşındı.
İlgili askeri çevrelerden aldığım bilgiye göre, ABD Savunma Bakanlığı, Türk Savunma makamlarına 30’dan fazla kalemden oluşan bir liste sundular.
Bu liste, Türkiye’nin S-400 alımından vaz geçmemesi halinde uygulamaya geçeceği söylenen yaptırım başlıklarından oluşuyor.
İçerisinde F-16 savaş uçaklarının parçalarının teslimini durdurmaya kadar giden bir dizi madde var.
Bakan Mevlüt Çavuşoğlu’nun 31 Mart seçimlerinden hemen sonra Washington’a yaptığı ziyareti bu çerçevede değerlendirmek mümkün.
Gelen yanıt şöyle oldu:
Ankara ABD ile müzakereleri sürdürmek istiyor ama bu S-400 alımından vaz geçileceği anlamına gelmiyor.
8 Nisan’da Moskova’ya giden Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın kararlı tutumunda herhangi bir değişiklik olmadığını herkes gördü.
S-400’lerin Patriot’lara karşı açık bir üstünlüğünün olduğunu da dünya alem biliyor.
600 kilometreye kadar görüntüleme kapasitesi olan, 250 kilometreye kadar vuruş gücüne sahip, aynı anda birden fazla hedefe yönelebilen bir sistemden söz ediyoruz.
Çin’in, Hindistan’ın bu füzelere talip olması boşuna değil.
Patriot’ların ise, hem fiyat bakımından, hem menzil kapasitesi bakımından, hem de diğer yetenekleri ile S-400’un çok daha gerisinde olduğu biliniyor.
Ayrıca, Rusya’nın aksine ABD tarafının teknoloji transferine yanaşmaması, Türkiye’nin yeni dönem için belirlediği stratejilerle de örtüşmüyor.
Peki bu kriz nasıl yönetilecek?
Aldığımız nabız şu:
Türkiye’ye karşı ABD’deki kurumsal yapılara göre çok daha esnek bir yerde duran Trump üzerinden ilerlemek.
Trump, kurmay ekibinin aksine, S-400 konusunda açıktan herhangi bir tehdit cümlesi kurmadı.
Dolayısıyla bu büyük krizi aşmak için en ideal yolun bizzat ABD Başkanı üzerinden yürümek olduğunu söylemek yanlış olmasa gerek.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.