İçinden geçmekte olduğumuz günler ve kısa vadeli geleceğimize dönük olarak gündelik hayatımızı en fazla ilgilendiren gündem konusu ne olmalı sorusuna bir karşılık arıyorsanız, buna cevap olarak ‘enerji’ dememde hiçbir sakınca bulunmuyor.
Kapıya dayanan kış öncesi bu alanda olmadık gelişmeler yaşanıyor zira.
Doğalgaz, elektrik ve kömür fiyatları, özellikle Avrupa ülkelerinde alıp başını gitmiş durumda.
Malum, ekonomide temel kuraldır:
Bir ürüne talep çok ama arz düşükse, o ürünün fiyatı yükselir.
Bu sonbaharda büyük ölçüde pandemiye bağlı gerekçeler nedeniyle üretim azalıp talep artınca enerji fiyatları fırladı.
Durumu anlatmak için, Enerji Bakanı Fatih Dönmez’in geçen hafta katıldığı NTV yayınında verdiği bilgilerden yararlanalım.
Spot piyasa denilen, günlük elektrik ve gaz ticaretinin yapıldığı piyasalardaki anormallikleri görmek için Bakan Dönmez’in geçen hafta aktardığı şu rakamlara bakalım:
İtalya’da elektrik fiyatları, yılbaşına göre yüzde 274 artmış durumda. İspanya’da yüzde 234, Yunanistan’da yüzde 229, Bulgaristan’da yüzde 201, Almanya’da yüzde 183, Fransa’da yüzde 165, İngiltere’de yüzde 145 artmış durumda.
Türkiye’de ise bu rakam yüzde 70.
Şimdi de Avrupa’da doğalgaz borsalarındaki fiyatlardan iki tane örnek:
Hollanda borsasında doğalgazın fiyatı yılbaşından bu yana tam yüzde 362 artış göstermiş durumda. İngiltere’de bu oran yüzde 285.
Yukarıda aktardığımız rakamlarda olduğu gibi, elektrik ve doğalgaz maliyetleri konusunda Avrupa’dan çok daha iyi durumdayız.
Bir de, toplam maliyetlerin aşağı yukarı yarısı hükümet politikası doğrultusunda halka yansıtılmıyor.
Yılbaşından bu yana, doğalgaza toplamda yüzde 18 civarında zam yapıldı. Elektrikte ise, yüzde 21 civarında.
Eğer maliyetler olduğu gibi faturalara yansıtılmış olsaydı, evlerimize gelen faturalar, muhtemelen iki katına çıkmış olacaktı.
Mesele sadece enerji fiyatlarındaki artış meselesi de değil.
Bir de Türkiye’nin Avrupa’dan yine pozitif anlamda ayrıştığı ‘tedarik’ meselesi var.
Avrupa, Rus gazını getirmesi için inşa edilmekte olan Kuzey Akım Projesi’ni Amerika’nın yaptırım tehditleri nedeniyle hala bitiremedi.
Türkiye ise, boru hatları kapasitesi bakımından da iyi durumda. Türk Akım ve TANAP hatları gaz akışı için hazır durumda.
Ayrıca, zaten eskiden beri çalışmakta olan hatlar var.
Gerisini Enerji Bakanı Dönmez’in sözleri üzerinden aktaralım:
Elektrik, petrol ve doğalgaz, hatta kömür fiyatlarının fırladığı bir dönemde, ülkeler için kendi enerji ihtiyaçlarını karşılamanın önemi daha bir artmış oluyor.
Türkiye için bu yıl doğalgaz kullanımının artmasının bir başka nedeni de, yaşanan kuraklık nedeniyle HES’lerden yeterli ölçüde yararlanılamamış olunması.
Her durumda, bütün yollar, kendi enerjinizi ne ölçüde karşılayabildiğiniz sorusuna çıkıyor.
Türkiye, bilindiği üzere 2020 yazından itibaren Karadeniz’de bulduğu doğalgaz rezervleriyle küresel ölçekte müthiş bir atak yaptı.
Keşfedilen bu gazın 2023’ten itibaren, yani şunun şurasında 2 yıl sonra hanelerimizi ısıtmaya başlayacağını biliyoruz.
Enerji Bakanı Dönmez’in verdiği bilgiye göre, 2027’de en yüksek üretim kapasitesine ulaşıldığında ise Karadeniz gazı, Türkiye’nin yıllık iç tüketiminin üçte birini karşılar hale gelecek.
Şimdiki değeri bunun çok daha üzerinde olmalı.
Ama daha iyi haber, Karadeniz’de yapılacak yeni sondajların yeni müjdelere eşlik etme ihtimalinin yüksek olması.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.