Türkiye ihtiyaç duyduğu, tükettiği petrolün ancak yüzde 6 civarını kendisi üretebiliyor.
Gerisi kaynak ülkelerden ithal ediliyor.
Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre, Türkiye’nin geçen yıl enerji ithalatı başlığının altına giren kalemler için ödediği tutar 41,2 milyar dolar düzeyinde gerçekleşti.
Büyük para bu.
Hele hele son yıllarda olduğu gibi döviz kurlarının yükseliş yönünde yaptığı her atakta, Türkiye’nin bu yükü sırtında taşıması daha da zorlaşıyor.
Bu durumda kendi petrolünü, kendi doğalgazını üretmenin kıymeti de daha bir artıyor.
Malum, Ankara, kendi petrolünü, kendi doğalgazını çıkarmak için son yıllarda önceki yıllara oranla daha atak bir tutum sergiliyor.
Akdeniz’in derin sularında sismik araştırma gemileriyle, sondaj gemileriyle petrol ve doğalgaz arıyoruz.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez’le dün Kanal 7’de yayınlanan programda bu konuları etraflı bir şekilde konuştuk.
Bakan Dönmez, bu çalışmalar için şöyle bir slogan kullandıklarını söyledi:
“Varsa mutlaka bulacağız.”
Sismik araştırma ve sondaj gemileri alınmadan önce Türkiye Petrolleri (TP), bu işleri uluslararası yabancı ortaklarla yapıyordu.
Sonra bu yöntemden vazgeçildi.
Sebebini Enerji Bakanı Dönmez şu sözlerle anlatıyor:
“Biz istedik ki hem kendi insan kaynağımızla hem de kendi teknik imkânlarımızla bu işleri kendimiz yapar hale gelelim.
Birtakım diplomatik bariyerlerle karşılaşabiliyorsunuz. Şirketler size o servisi veremez hale gelebiliyor. O açıdan biz bunu mümkün mertebe millileştirelim istedik. Şu anda son derece isabetli bir karar aldığımızı daha rahat ve daha net görüyoruz.”
“Birtakım diplomatik bariyerlerle karşılaşabiliyorsunuz” ifadesi bu yeni yönelimin gerekçesini ‘diplomatik bir lisanla’ anlatıyor sanki.
Demek ki daha önce uluslararası işbirliği ile yürütülen çalışmalar Ankara’da ‘güven verici’ bulunmadığı için yerli sismik araştırma ve sondaj gemileriyle bu çalışmaların yürütülmesine karar verilmiş durumda.
Teşbihte hata olmaz, atalarımız “El elin eşeğini türkü çağırarak arar” diye boşuna dememişler.
Galiba bu söz burada da yerli yerine oturuyor.
5-6 sene önce denizlerdeki hidrokarbon aramalarına Barbaros Hayreddin Paşa Sismik Gemisi’yle başlandı.
Devamında MTA’nın Oruç Reis sismik araştırma gemisi devreye girdi.
Sismik taramalar bittikten sonra keşif amaçlı sondaj çalışmaları başladı.
Birkaç gün önce Zonguldak açıklarında petrol aramak için Trabzon Limanı’ndan ayrılan Fatih Sondaj Gemisi ile birlikte Yavuz ve Kanuni isimli üçüncü gemiyle filo genişletildi.
Bu yoğun çabaların şu anki durumunu Bakan Dönmez’in şu cümlesi özetliyor:
“Sismik araştırma dönemi bitti. Keşif amaçlı sondaj sürecindeyiz.”
Yazdık, yazdık ama hâlâ kafanızı meşgul eden en temel soruya yeni gelebildik.
Sorumuz şu:
Peki, bu araştırmalardan ne tür sonuçlar çıktı? Petrol ya da doğalgaz bulabildik mi? Ya da buna ne kadar yakınız?
Bunu Enerji Bakanı Dönmez’e doğrudan sordum.
Kendi sözlerini araya girmeden aktaralım:
“Ekonomik bir keşif yakaladığımızda o sahada üretim amaçlı başka kuyular da açacağız. Sonrasında platformun yapılması ve boru hattıyla en yakın karaya nakli gerekiyor. Bunlar uzun zaman gerektiren işler. Biraz sabırlı olmayı gerektiriyor.”
Bu cümlelerde geçen ‘ekonomik bir keşif’ ifadesinin altını ayrıca çizelim.
Zira “Petrol/doğalgaz var mı, bulduk mu?” sorusunun cevabı biraz da orada saklı.
Derin sulardan petrol/doğalgaz çıkarmak kolay iş değil.
Hem teknik, hem maliyet açısından.
Önce denizin dibini bulacaksın.
Sonra denizin dibinden karaya sondaj vurmaya devam edeceksin. Aşağı doğru indikçe sıcaklık hızla artmaya başlayacak.
Bütün bunların getirdiği bir sürü zorluk var.
Diyelim iyi bir keşif yakaladın.
Devamında Bakan Dönmez’in dediği gibi platformu kuracaksın, sonra bu petrolü en yakın karaya taşıyıp pazarlara ulaştıracaksın.
Bunları niye anlattık?
“Ekonomik bir keşif” ifadesinin arkasını doldurmak için.
Bir başka deyişle petrolü bulmak yeterli olmuyor. Keşfedilen o petrolün bütün bu aşamalarla ortaya çıkan maliyetini karşılayacak miktar ve nitelikte olması gerekiyor ki, gerçek anlamda “Petrol ya da doğalgaz buldum” diyebilesin.
Bu durumda herkesin sabırsızlıkla beklediği o haber için, ekonomik karşılığı olan bir keşif yapıldığının duyurulmasını beklememiz gerekiyor.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.