İlk etapta, havadan akıllı füzeler, karadan Obüs atışlarıyla YPG’ye ait mevziler, mühimmat depoları vuruldu.
TSK, bu konuda yeterli donanıma sahip.
Hem daha önceki harekatlarda edinilen tecrübe, hem de teknik kapasitenin yükselmesi sayesinde, önceden yeri belirlenen ve lazerle işaretlenen hedef noktaları başarılı bir şekilde vurulabiliyor.
Bunu karadan başlatılacak operasyon takip edecek.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın harekatın başladığını duyurmasından sonra, operasyonun nasıl yürütüldüğüne dair bilgiler almak için kaynaklarımıza yöneldik.
Birkaç gündür operasyon sırasında Suriye hava sahasının kullanılıp kullanılmayacağına dair karmaşık haberler dolaşımdaydı.
Önce, Kuzeydoğu Suriye’nin hava sahasını kontrol altında tutan Pentagon’un Türkiye’ye uçuş izni vermeyeceği yönünde iddialar ortaya atıldı.
Devamında bunu yalanlayan türden haberler çıktı.
Peşine düştüğümüz ilk soru buydu:
Türkiye, Suriye’nin hava sahasını kullanabilecek miydi?
Askeri çevrelerden gelen ilk bilgiler, ilk uçuşlarda Suriye hava sahasının kullanıldığı yönünde oldu.
Bir kaynağımız şöyle bir bilgi verdi:
Savaş uçaklarının operasyonun ilk gününde Suriye hava sahasını hem kullanabiliyor olması, hem de 25 kilometre derinliğe indiği bilgisi önemli.
Zira bu türden harekatlarda hava üstünlüğünün ne kadar kıymet arz ettiği, önceki operasyonlarda çok iyi anlaşılmıştı.
Yani anlaşılıyor ki, operasyon sürecinin en kritik unsuru olan hava gücü Türkiye’nin lehine işleyecek.
Operasyonun ilk saatlerinde, sadece Rasulayn bölgesinden değil, başka yerlerden de dumanlar yükselmeye başladı.
Akçakale’nin karşısındaki Tel Abyad, Tel Abyad’ın aşağısında Güvenli Bölge alanının en güneyinde yer alan Ayn İsa’ya yakın bölgelerde bulunan YPG mevzileri hedef alındı.
Tel Abyad ve Rasulayn…
Bu iki şehrin adını bundan sonra çok daha fazla duyacaksınız.
O nedenle, harekatın amaçlarını anlayabilmek için, bu iki yerleşim birimi ve arasında kalan bölgelerin birkaç yıllık hikayesini paylaşmak isterim.
Türkiye, 7 Haziran 2015’te sandıktan koalisyon mesajı çıkınca, aynı günün akşamı sadece kendi siyasi gündemine yönelmek zorunda kalmıştı.
Hükümet kurulabilecek miydi?
Kurulacak idiyse, kimler nasıl bir araya gelebilecekti?
O belirsizlik ortamında, Kuzeydoğu Suriye için Türkiye’yi dışlayarak harita çalışmaları yapanlara gün doğmuştu.
Bir gün sonra, ABD’nin işaretiyle YPG harekete geçti, tuhaf bir şekilde bu kentleri kontrol eden DEAŞ herhangi bir direniş göstermedi.
Ve kısa bir süre içerisinde Tel Abyad ile Rasulayn YPG’nin kontrolü altına girdi.
Tabii, bu işgal sonrası, buralarda yaşayan Araplar, korkuya kapılarak bu tarafta kalan Akçakale, Ceylanpınar ve Şanlıurfa’ya kaçışıp geldiler.
Oysa, bu bölgelerin demografisi (nüfus yapısı) zaten PYD/YPG tarafından değiştirilmişti bile.
4 yıllık bir demografi, nasıl bir demografi mühendisliğine muhatap olabilirdi ki?
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.