Dar katılımlı davetli listesi ve bir ana konuşmacı…
Format bu şekilde.
5-6 ay kadar önce bu platformun konuşmacısı Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu olmuştu.
Bakanın ağzından duyduğumuz cümle şöyle bir şey idi:
Cevap tahmin ettiğimiz gibiydi.
Cuma akşamı Ak Parti teşkilatlarına iftar veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Körfez krizi başladıktan bu yana, Türkiye’nin duruşunu en net yansıtan konuşmayı o akşam yapmıştı.
Özellikle son cümleye dikkat.
Cumhurbaşkanı’nın bu sözleri, 5-6 ay önce Beyoğlu buluşmalarında konuşan Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’nun daha açık şekilde telaffuz ettiği konuyla kesişiyor.
Katar krizinin en şahin aktörünün Birleşik Arap Emirlikleri olduğunu biliyoruz.
Bu körfez ülkesinin ismi, Türkiye’de sadece 15 Temmuz bahsinde değil, çok daha öncelerden, Gezi eylemlerinden beri kulağımıza çalınıyor.
3 milyar dolar çok ciddi bir rakam.
Cumhurbaşkanı'na bu bilgileri veren istihbarat teşkilatı, bu paraların nerelerde nasıl harcandığı konusunda da mutlaka fikir sahibi olmalı.
Belki o bilgiler de ortaya çıkar.
Ancak biz, açık kaynaklardan bu paraların bir kısmının son krizde nasıl harcandığına dair bir takım verilere şimdiden sahibiz.
Mesela…
Ortadoğu’dan haberler, yorumlar geçen Middle East Eye isimli yayın kuruluşunun baş editörü David Hearst şu bir haftalık Katar kriziyle ilgili çok çarpıcı bir iddiada bulundu.
Dedi ki:
Nasıl ama?
ABD basını deyip geçmeyelim lütfen.
Onların yer yer ülkemizde de hissettiğimiz şöyle bir gücü var.
Herhangi bir ABD gazetesinde çıkan bir haber, tercüme yoluyla dünyanın her yerinde kolayca yayılıp, ses getirebiliyor.
Bu kadar güçlü yayılım gücüne sahip basın kuruluşlarına az para ödenmemiştir herhalde.
Peki, David Hearst’in patlattığı bu bomba ile Türkiye’deki darbe girişimleri için harcanan paralar arasında bir korelasyon kurulabilir mi?
Körfez krizi patlak vermeden önce Katar aleyhine yapılan 14 haber/yorum para karşılığı yapıldıysa eğer, ABD’nin koca koca gazetelerinde yayınlandığında tek elden yönetilen bir kampanya olduğu apaçık belli olan Türkiye konulu haberlerin bedavaya gittiğini düşünebilir miyiz?
Hele hele bir Körfez ülkesinin Türkiye’deki yönetimi devirmek için 3 milyar dolar fon sağladığını düşünecek olursak.
Şimdilik cevabı bizde olmadığı için sadece soralım.
Acaba, 2013 sonbaharında ABD basınında aynı günlerde yayınlanan haber/yorumlarla ülkenin tepe yöneticilerini doğrudan hedef alan, bir kara propaganda olduğu hemen belli olan tezviratlar Birleşik Arap Emirlikleri fonuyla mı beslendi?
Bir acabamız daha var.
3 milyar dolar para az mı?
Kim bilir bu kirli paralar başka kimin cebine hangi misyonu üstlendiği için girdi?
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.