Hasan abinin ardından...

04:007/01/2016, Perşembe
G: 13/09/2019, Cuma
Markar Esayan

Hasan Karakaya ile ilk görüştüğümüzde önyargılarımın da etkisiyle sert, uzlaşmaz, çatık kaşlı bir insanla karşılaşmayı bekliyordum. Bu hisse onu sadece yazılarından tanıyan pek çok kişi kapılmıştır sanırım.Bunda Hasan ağbinin sert kaleminin etkisi vardır. Ama buna ilaveten ülkedeki muhafazakarlara dönük önyargının da oldukça rolü olmalı. Çünkü Yılmaz Özdillerin, velhasılı kelam, tüm sözcügillerin bir satırda ifade ettiklerini bir düşünsenize.Tabii onlara haktır, görülmez, raporlara, nefret suçu

Hasan Karakaya ile ilk görüştüğümüzde önyargılarımın da etkisiyle sert, uzlaşmaz, çatık kaşlı bir insanla karşılaşmayı bekliyordum. Bu hisse onu sadece yazılarından tanıyan pek çok kişi kapılmıştır sanırım.

Bunda Hasan ağbinin sert kaleminin etkisi vardır. Ama buna ilaveten ülkedeki muhafazakarlara dönük önyargının da oldukça rolü olmalı. Çünkü Yılmaz Özdillerin, velhasılı kelam, tüm sözcügillerin bir satırda ifade ettiklerini bir düşünsenize.

Tabii onlara haktır, görülmez, raporlara, nefret suçu istatistiklerine hiç girmez bunlar. ODTÜ'de namaz kılanlara saldıran öğrenciler devrimci solcu olduğu için onurlu bir direniş göstermekte, ODTÜ ruhunu yaşatmaktadır mesela.

Hasan abinin evet kalemi sertti ama, onu şeytanlaştırmak isteyenler ve ölümünden sonra sinkaflı sözlerle ona saldıranların halis hulis faşist olduklarını, özellikle Gezi'den beri şahsen gördüm ve deneyimledim.

Akit'in zaman zaman çok savruklaşan dilini ve bazı manşetlerini beğenmediğim olmuştur. Ama şunu da söylemekle yükümlüyüm: Hasan abi ve arkadaşları, öncesi bir yana, özellikle 2013'ün başından beri bu ülkeye musallat olan, adeta azgınlaşan gayrımilli, gayrıyerli darbeler silsilesine karşı son derece dik ve kararlı durmuş, aslanlar gibi mücadele etmiştir.

Onunla ilk tanıştığımız toplantıda dost olmuştuk. Beni çok severmiş, Allah razı olsun. Ondan sonra her karşılaştığımızda benim koluma girer, yürürken sohbet ederdi. Son olarak uzun sohbetimizi Yenikapı mitinginde merdiven altında yapmıştık. Eleştirilerimi de sakınmazdım. Dikkatle dinler, cevabı varsa söyler, yoksa “Haklısın Markar, dikkat ederiz” derdi.

Allah rahmet eylesin, mekanı cennet olsun. Ben kendisini çok severdim. Ölüm haberi beni çok ama çok üzdü. Allah yakınlarına teselli versin. Genç sayılabilecek bir yaşta aramızdan ayrıldı. Şimdi hakiki âlemde. Emanet yerine ulaştı. Emin ellerde, tesellimiz bu.

Geçen gün kıymetli dostum Yıldıray Oğur'un dediği gibi, Türkiye'ye dışarıdan veya dar mahallesinden bakanlar için çok sert, ayrışmış bir ülke olarak görülebilir, lakin gerçek hayat öyle değil. Yanyana gelmeyeceğini düşündüğünüz insanlar bir vesile olduğunda aynı masada muhabbet edebiliyor, bunu çok da iyi yapabiliyorlar. Bunun Anadolu kültürü ile ilgili olduğunu düşünüyorum.

Bu ülkede selam ile girdiğiniz hiçbir meclisten kovulmazsınız kolay kolay. İnsanlar, size karşı ne kadar önyargılı olurlarsa olsunlar, hele hele zor durumdaysanız, evini, sofrasını, gönlünü açar. Hatta kendine benzemeyene daha da bir özen gösterir. Bu ne güzel bir mevhibedir?

Ahmet Altan'ın, sanırım anneannesi, ona küçükken hep “İyi şeylere heves edin evladım” dermiş. Bize anlatırdı bunu bazen. Bu söz beni çok etkilerdi. Şu an 180 derece ayrı yerlere düşmüş olsak da, bu alıntıyı ismini zikrederek vermezsem olmazdı.

İyi şeylere heves etmek insanı iyi yapar.

Benim tanıdığım Hasan abi iyi şeylere heves eden, munis, eğlenceli, iyi bir insandı.

Öyle olmalı ki, onunla çok ters yerlerde duran yazarlar bile çok güzel yazılar yazdılar ardından. Bir Cumhurbaşkanı onun için gözyaşı döktü.

Günümüzde de kişi başına hala bir ölüm düşüyor.

Hayat altın dengeyi tutturanlar için çok güzel bir imtihan yeri. İyi şeylere heves etmek de bunun sırrı. Kötülükten bugüne kadar ne çıkmış ki bundan sonra çıksın?

Geriye kalan sadece bir hatıra değil mi? Arkanızdan ağlayan, üzülen, hayır dua eden insanların bolluğu değil mi karnemiz?

Nur içinde yat Hasan abi.
#Hasan Karakaya
#yeni akit
#Yıldıray Oğur