23. cüzde yer alan Sâffât ve Sâd Surelerinde âdeta peygamberler geçidi sunulur. Pek çok peygamberin yalnızca isminin ya da onunla alakalı bir iki kelimenin zikredilmesiyle yetinilir. Ancak sırasıyla Hz. İbrahim, Hz. Yunus, Hz. Davud, Hz. Süleyman ve Hz. Eyyub’a dair biraz detaylı bir anlatım görülmektedir. Şimdi bunları çok özet bir şekilde ele almaya çalışalım.
Sâffât Suresi’nin 83-113. âyetlerinde Hz. İbrahim’in (as) kıssasına yer verilir. Kıssa, onun kalb-i selîm (tertemiz bir kalp) ile Rabbine yöneldiğinin bildirilmesiyle başlar. Sonra da Hz. İbrahim, şirk inancına sahip olan babasına ve kavmine “Allah’tan başka birtakım düzmece tanrılara mı tapıyorsunuz?” diye sitem eder ve kimsenin olmadığı bir zamanda mabetteki putları kırar. İnsanlara “Kendi ellerinizle yontarak yaptığınız şeylere mi tapıyorsunuz?” der. Kavmi onu ateşte yakmak ister, ancak Allah onu yanmaktan kurtarır. Sonra “Ben, Rabbime gidiyorum.” diyerek başka diyarlara hicret eder. Allah, ona bir erkek evlat nasip eder. Bir gün rüyasında o evladını kurban ettiğini görür ve bu rüyasını küçük yaştaki oğluna söylediğinde “Babacığım sana emredileni yap!” cevabını alır. Baba-oğul teslimiyetle bu işi yerine getirmek üzereyken Allah bir koç gönderir ve oğul kurban edilmekten azat olur. Allah, bu rüyanın bir imtihandan ibaret olduğunu ve baba-oğulun bu imtihanı başarıyla geçtiklerini bildirir.
Bu kıssadan şu mesajlar ve dersler çıkarılabilir:
Hz. Yunus, kavmini uzun bir süre İslâm’a davet ettiği hâlde onlar bunu kabul etmemişlerdi. Sonunda Hz. Yunus dayanamadı ve kendisine bir türlü inanmayan kavmini terk edip başka diyarlara gitmeye karar verdi. İnsan ve yükle dolu bir gemiye bindi, geminin yükü ağır geldiği için bazı insanların gemiden denize atılmaları gerekiyordu. Bunun için kura çekildi. Yunus da denize atılacaklar arasındaydı. Denize atıldı ve bir balık tarafından yutuldu. Hatasını anlayan Yunus balığın karnındayken istiğfar etti. Cenâb-ı Hak, onu kurtarıp karaya selâmetle çıkardı.
Yunus’un kıssası, görevden ve sorumluluktan kaçan kişinin, nefsinin (kıssadaki balık, nefsi temsil edebilir) tuzağına düştüğünü bildirir. Hakikate inanan ve bu uğurda bir davası olan kişi, insanlar kendisine inansın veya inanmasın sonuna kadar bildiği hakikati anlatmaya devam etmelidir. Ancak böyle bir hatayı yapmış olan kişi, hatasını anlar ve Rabbine tövbe edip yönelirse Hak Teâlâ, onu bir şekilde selâmete çıkaracaktır.
Hz. Davut, mabette iken, iki kişi mabedin duvarını aşarak kendisine gelir ve aralarındaki husumeti hakkaniyetle çözmesi için ona müracaat ederler. Birinin doksan dokuz koyunu, diğerinin bir koyunu vardır. Doksan dokuz koyunu olan, diğerindeki bir koyunu da ister. (Bu istek, bugünkü kapitalist düzeni çağrıştırmaktadır). Hz. Davut, doksan dokuz koyunu olan kişinin, böyle bir taleple haksızlık yaptığını söyler. Sonrasında ise Hz. Davud bu yaşanan hadisenin kendisi için bir sınama olduğunun farkına varır ve af diler. Akabinde Allah tarafından ona şöyle denir: “Ey Davut! Biz seni yeryüzünde halife yaptık. Öyleyse sen insanlar arasında adaletle hükmet; heva ve hevesine uyma ki seni Allah’ın yolundan saptırmasın.” (Sâd 38/26).
Hz. Davud’un bu kıssasında ana mesaj şudur: Herhangi bir şekilde idarecilik imkânına ya da insanlar arasında karar verme yetkisine sahip olan bir insanın ilk gözetmesi gereken şey, adaletli olmak, insanlar arasında hakkaniyetle hükmetmektir. Bu kişi bir okul müdürü, bir şirket patronu, bir jüri üyesi, bir hâkim ya da bir ülkenin en üst düzey yöneticisi olabilir. Karar verici bir makamda olan kişinin birinci vazifesi adaleti sağlamaktır. İslâm’ın en temel ilkesi adalettir. Mümin, Rabbiyle ilişkisinde de insanlarla ilişkisinde de adaletli olmalıdır. Tevhit, inançta adaletli olmaktır; bu sebeple onun zıddı olan şirk Kur’ân’da “zulüm” olarak nitelendirilmiştir (Bk. Lokman 31/13). Toplumsal ilişkilerde adaleti sağlamanın gereği ve önemi ise çeşitli vesilelerle pek çok âyette vurgulanmıştır.
Hz. Süleyman’ın kıssası, Allah unutulmadığı sürece siyasî iktidar ve mal mülk sahibi olmanın dindarlığa aykırı olmadığını vurgular. Onun çok güzel atları vardır. Rüzgâr onun emrine verilmiştir, istediği yere kısa sürede gidebilir. Görünmeyen birtakım varlıklar bile onun emrindedir. O “Rabbim, beni bağışla ve benden sonra kimseye vermeyeceğin mülkü bana nasip eyle!” (Sâd 38/35) diye dilekte bulunur. Ancak tüm bunlarla birlikte onun temel düşüncesi şudur: “Ben, malı (ve dünyayı) bana Rabbimi hatırlattığı için sevdim.” (Sâd 38/32). Hz. Süleyman, dünya nimetlerine, kendisine o nimetleri bahşeden Rabbini hatırlatan şeyler olarak baktığı için, dünya nimetinden istifade etmek onun imanına ve ihlâsına zarar vermemekte, bilakis şükrünün artmasına vesile olmaktadır. Bir müminin, Allah’ın geçici nimeti olarak bildiği ve O’nu hatırlamaya vesile olacak şekilde gördüğü sürece dünya mülkünü istemesinde bir mahzur yoktur.
Hz. Eyyub, evlatlarını ve servetini kaybetmek, ağır hastalıklara maruz kalmak gibi pek çok ağır sıkıntıyla karşılaşmasına rağmen sabretmiştir. Sonunda Rabbi ona, yeniden evlatlar ve servet bahşetmiş, onu sağlığına kavuşturmuştur. Kıssadan hisse şudur: Yaşadığım her acının ve musibetin ardında bir kader/ezelî plan vardır. Onu takdir eden Yüce Yaratıcı’dır. Bana düşen, şu geçici hayatta maruz kaldığım sıkıntılara O’na isyan etmeden sabretmektir. O, dilerse bu sıkıntılarımı giderip kaybettiklerimi bana dünyada fazlasıyla geri verir; dilerse de mükâfatı tamamen ahirete bırakır. Musibetlere sabredebilmenin kendisi, zaten bu dünyada başlı başına bir mükâfattır.
Merhaba, sitemizde paylaştığınız yorumlar, diğer kullanıcılar için değerli bir kaynak oluşturur. Lütfen diğer kullanıcılara ve farklı görüşlere saygı gösterin. Kaba, saldırgan, aşağılayıcı veya ayrımcı dil kullanmayın.
İlk yorumu siz yapın.
Günün en önemli haberlerini e-posta olarak almak için tıklayın. Buradan üye olun.
Üye olarak Albayrak Medya Grubu sitelerinden elektronik iletişime izin vermiş ve Kullanım Koşullarını ve Gizlilik Pollitikasını kabul etmiş olursunuz.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.