İnsan bir bütünün parçasıdır. Ve o bütün ile fiziki, ruhi, biyolojik ilişki halindedir. Bu karşılıklı ilişki âlemi yaratan tarafından tanzim edilmiş bir ilişkidir. Zira âyette Hak Tealâ “Göklerde ve yerde ne varsa Allah’ındır. Allah, her şeyi kuşatandır “Ve kânAllahu bi külli şey’in muhîtâ” (Nisa, 126) buyurmaktadır. Yani Allah Muhit’tir. O her şeyi ihata eder. Âlemde O’nun gözbebeği ise İnsandır.
En önemli konulardan birisi de önümüzdeki yıllarda çevresel bozulma merkezli savaşların ve göçlerin kapıda bekliyor olması. Su kaynaklarının azalması ve var olanlarının biyo-kimyasal yapılarının bozulması su savaşlarını öne çıkaracağa benziyor. Toplantılar devam ediyor.
Ne yapayım, bir ilim ve kültür sevdalısı olarak resmi toplantılardan sonra fırsat buldukça bulunduğum mekanın kültür zeminine bakmayı adet edinmişimdir. İşte size bu şehirden birkaç gözlemim.
Ren nehri kıyısında kurulu şehrin nüfusu 300 bin. Şirin ve insancıl. Çoğulculuk kültürleriyle övünen şehirde 100’den fazla farklı etnik kökenli insan yaşıyor. Halkın oylarıyla seçilen bugünkü belediye başkanı Ashok Sridharan. Hindistan göçmeni bir ailenin 1965’te Bonn’da doğan çocuğu.
Her şehrin bir flaması var malumunuz. Bonn şehrinin flamasında, üst kısımda, gümüş zemin üzerinde siyah haç yer alırken altta, kırmızı zemin üzerinde altın renkte bir aslan yer almaktadır ki geleneksel olarak adaleti temsil ediyor.
Önümüzdeki sene (Eylül 2018) Bonn Üniversitesi’nin kuruluşunun 200. yılı imiş ve düzenlenecek etkinlikler için bir düzenleme kurulu oluşturmuşlar. Üniversitede çok değil 7 fakülte var. Çoğalarak zayıflamamışlar. İhtisaslaşmışlar. Almanya’nın en iyi matematik kürsüsü burada dediler. Bir fakülte Katolik İlahiyatı Fakültesi. Bir diğeri ise Protestan İlahiyatı Fakültesi. Kalan 5 fakülte ise pozitif bilimler alanında. Demek ki Dini ilimler ve Pozitif bilimler beraber olabiliyormuş. Ülkemin dinci ve bilimci gericilerini burayı gezdirmek lazım. Ayrıca Sünni İlahiyat Fakültesi ve Şii İlahiyat Fakültesi de aynı üniversite çatısı altında niye olmasın ki? Bu karşılıklı olarak ne Suudi Arabistan’da var ve ne de İran’da. Ah Türkiye!.. “Tevhid” mi dediniz?. O bizde bir pidecinin adı oluyor (?).
Beethoven’in Bonn’da doğduğu evi müze yapmışlar. Şirin bir dijital müze. Ayrıca onun şehir içinde gittiği, dolaştığı veyahut onunla alakalı olabilecek 16 yer tesbit etmişler ve bu yerlere yürüme rotası belirleyerek dolaştırıyorlar. (İki saat süren bu gezi müze giriş ücretleri hariç 106 Euro).
Büyük bilge Mevlana’nın Anadolu toprakları içerindeki güzergahı belirlense ne güzel bir turizm rotası olur değil mi?. Sırf Konya dahili bile yapılsa keşki.
Her neyse, dünyanın en önemli Antik Mısır Müzelerinden birisi de Bonn’da. 3000 parça eser hem dönemlerine (kronolojik) ve hem de konularına (tematik) göre tasnif edilip eğitici müze (Forschendes Museum) anlayışı ile sunulmuş. Yani halk gezerken bilgileniyor, Öğrenciler gelip eğitim alıyorlar, müzeciler ve akademisyenler ortak çalışmalar yapıyorlar. Bir müddet başkanlığını yaptığım Türk ve İslam Eserleri Müzesi aklıma geldi de iç çeke çeke dolaştım.
İyi pazarlar Türkiyem..
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.