Gönül genişler, dolar boşalır!

04:0014/08/2018, Salı
G: 14/08/2018, Salı
Leyla İpekçi

Dolar boşalır dedi büyüklerimiz. Artık bu vatan için, irademiz, demokrasimiz ve yarınlar için canını feda eden sivil vatandaşlarımızın pıhtılaşmamış kanı üzerinden dolarını ikiye üçe katlayamaz pişkince bugünün vergi zenginleri. Bir yandan vergi affına uğrayıp bir yandan dolarını katlamaya devam ederken bakamazlar artık vatandaşın yüzüne.Herkes üzerine düşeni yaparken onlar da elini taşın altına koyacaklar. Sadece vergi rekortmeni iş adamları da değil. Sanatçılar da madem topluma öncülük etmekle

Dolar boşalır dedi büyüklerimiz. Artık bu vatan için, irademiz, demokrasimiz ve yarınlar için canını feda eden sivil vatandaşlarımızın pıhtılaşmamış kanı üzerinden dolarını ikiye üçe katlayamaz pişkince bugünün vergi zenginleri. Bir yandan vergi affına uğrayıp bir yandan dolarını katlamaya devam ederken bakamazlar artık vatandaşın yüzüne.



Herkes üzerine düşeni yaparken onlar da elini taşın altına koyacaklar. Sadece vergi rekortmeni iş adamları da değil. Sanatçılar da madem topluma öncülük etmekle övünürler, onlar da teşvik edici şekilde infak etmeliler.

Para menfaat ve itibar için sanat icra edenlerden bir tür benlik vergisi olarak düşülsün bu para. Bu sefer nefislerinin şöhret zenginlik gibi zaaflarını törpülemek için bir fırsat telakki etsinler bu dolar silahıyla üzerimize gelinmesini. Ve memleket hayrına versinler en kıymetli varlıklarından birkaç tutam.

Bizi sarsmayan bir vermek ne kadar vericiliktir bilemem. Herkes bunun miktarını kendi içinden bilir. Dolarla ödeme yapan biri için birkaç yüz dolarlık servetini bozdurmak dahi çok büyük bir hizmettir mesela. Ama işte şimdiki gibi bir küresel savaşta milli seferberlik öylesine külli bir anlamı ihtiva ediyor ki: İlla nefsimizin putlarını kurban etmek de dahil oluyor bu mücadeleye.

***

Benim kuşağımdakiler en az iki ekonomik kriz görmüştür. 1994’dekini de 2001’dekini de iliklerimize kadar yaşarken, birileri hep krizperver oldu, hep dolar zengini oldu. Misal, kamu bankalarının içini boşaltanlar hiçbir zaman yargıya çıkarılamadı.

Kanun önünde suçlular yargılanamadı ama bu vatanın sinesinde onların açtığı yara hala çok taze iken şimdi yeni bir sınava girdik. Bir yanı kuşkusuz maddi. Ama bir yanı da mânâ üzere! (Maddesi de mana muhakkak, ayırmadan söylemek gerekirse.)

Nedir bu? Görünüşte parayla sınanıyor vicdan. Ama komşuların mağdur edildiğinde sen onların mazlumiyeti üzerinden güç devşiriyorsan, illa sana da geliyor sıra.

Bugünün farkı nerede? Bu sefer milletçe uyanığız, 15 Temmuz’da darbe ve işgal girişimi olsaydı nasıl bir iç savaş ortamına uyanacağımızı hepimiz gördük. Devletin pek çok kuruluşu bombalandı, acımasızca insanlar sokak ortasında katledildi, meclisimize bombalar yağdı ve vatandaşlar tankların karşısında kurşunlandı. Elbet bu saldırı ilk değildi. Ama yeni Türkiye’nin ilk günü oldu.

Şimdi artık bir krizde daha yaptırım bahanesiyle yatırımlarını üçe beşe katlayanları vicdanında taşıyamaz bu memleket. Terör saldırıları, hendek savaşları, devrimci halk savaşı adı altında sokakta sivilleri öldürme, okulları molotofla patlatma, askerleri arkadan vurma gibi taarruzlar karşısında ölmeyi göze alarak çatışmaya gaza ruhuyla gitti bu millet. Kimi seferberlik zamanlarında gönüllü yazıldı askere.

Ekonomik krizlerde dayanmaya çalıştı, hep cebinden ödedi, hep geleceğinden çalındı vatandaşın. Buna mukabil hep aynı kitleler zengin oldu. Bugün artık bir kez daha milletin yüzüne bakacak halleri kalmadı bu dolar zenginlerinin.

Şimdi Amerika’nın ekonomik taarruzuna maruz kalırken yine mal stoklayanların haberi geliyor, doğrudur eğridir bilinmez. Yine yaptırım bahanesiyle yatırımını dolarla katlayanların ve elini taşın altına hiç sokmaya yanaşmayanların haberi geliyor. Eski tecrübelerimizden de biliyoruz.

***

Ama asıl, her birimiz kendimizden biliyoruz: Benlik zaaflarının eskisi yenisi olmuyor. Buna karşı koymak, benliksiz bir makamda, nefsini ümmet kılma yolunda büyük bir eğitim seferberliğine vesile olmalı bugün yaşadığımız kriz.

Nefsimizi terbiye etmeye, fazlalıklarından kurtarıp onu ruh kılmaya talip değilsek, her işgal ve sömürü girişiminde içimizdeki yegâne düşman olan nefsimiz bizi esir almaya devam eder. Buradan hareketle:

Cebinde elbet parası ve serveti olacaktır talibin. Lakin onu cebine koyacak, gönlüne değil. İşte bu ince ayrımı idrak ederek milli seferberliğe katılmak bile değerli bir katkıdır bugünkü topyekûn mücadeleye.

Zira gönlüne koymadığı servetinden infak edebilir kişi, ama gönlüne almışsa, onu putlaştırmışsa ekonomik krizlerde sıvışmaya devam eder. Ta ki kurban etmenin hikmetlerine ersin bu kanlı yolda.

«««

Öyleyse kan ter ve gözyaşı ile nefsini Müslüman etmiş, (terbiye ederek selamete çıkmış, Hakka hamdüsena kılmış) evliyaullahın canlı sözü bugün her zamankinden daha apaçık bir hazine bize. Gönlü gerçek erin nuruyla doldurursak dolar krizini alt edecek milli seferberliği daha güçlü bir biçimde gerçekleştireceğiz.

“Ey gönül” dedi Niyazi Mısri hazretleri. “Gel gayrıdan geç aşka eyle iktidâ / Zümre-i ehl-i hakikat anı kılmış muktedâ..”

Nefsini şehit edenlerin adım başı canlı şahitliği mayalıyorsa bu topraklarda ruhumuzu: Küresel değerlerin misal dolar kurunun, çapraz paritenin, kredi derecelendirme puanlarının vesaire evrensel insani değerleri belirlediğini sanma yanılgısından kurtulalım artık. Bize şahdamarından yakın olan, kalbimizin anadilinde yeniden dirilelim.

“Dilerem senden Hudâyâ eyle tevfikin refik / Bir nefes gönlüm senin aşkından etmegil cüdâ..” Yarabbi senden bana yardımını yoldaş etmeni dilerim. Gönlümü bir nefes senin aşkından ayırma!

Evet küresel aktörlerin dolar silahına karşılık elimde Selanikli Ali Örfi Efendi’nin Mısri şerhi var. (M. Tatcı tarafından hazırlanan bu dev eser H yayınları’ndan yeni çıktı.) “Mısri sanadır bu söz cehd et alagör ibret / Fakr ile edip fahrı etme ana sen minnet..”

Ey aşık. Bu sözler sana hitaptır. Tam yokluk ile övün. Nefsine, dünyaya ve içindekilere varlık eseri nispet etme. Hepsi Hakkın sıfatlarındaki çeşitlenme ve görüntüsüdür. Saltanatının hükümleri olmakla varlığı Hakka nisbet eyle. Bu cehaletten geç irfaniyyete dön!

#İnsan
#Gönül