Hafta içinde uluslararası bir haber sitesinde oldukça ciddi bir kapitalizm eleştirisi yayınlandı. Aslında bakarsanız ben dahil pek çok kişinin bu haberin ortodoks ekonomi politikalarının savunucusu böyle bir web sitesinde bir kapitalizm eleştirisine şahit olması gerçekten şaşırtıcıydı. Ekonomist Noah Smith’in çalışanların ücretleri için serbest bir piyasa istediği makalesinde devletlerin; çalışanların rakiplerinden daha yüksek ücret talep etmesini engelleyen sözleşmeleri yasaklaması gerektiğini savunuyor. Ardından da ABD ekonomisi büyürken meydana gelen eşitsizlikleri ele alıyor.
Makalesinde Noah Smith şöyle diyor; “Kapitalizm doğru işlemiyor. ABD ekonomisi büyüyor ama işçiler karın her geçen gün daha azını alıyor. Büyük Buhran’dan bu yana, kişibaşı reel gayrisafi yurtiçi hasıla önemli ölçüde arttı ancak -sağlık harcaması gibi faydaları da içeren- saat başı reel ödemeler aynı şekilde büyümedi.”
Smith yazısında durgun ücretlerin serbest piyasa ekonomisinde ciddi bir sorun haline dönüştüğünü ve ABD ekonomisinin büyüme trendini sürdürdüğünü ama Amerikaların artık önceki kuşaklara göre çok daha az müreffeh bir durumda olduklarını vurgulayarak şöyle diyor; “Eğer kapitalizm sadece elinde çok yüksek miktarda sermaye tutan küçük bir grup için işlerse, sistem oldukça az sayıda insan için değerli olur. Nihayetinde bireyler, sosyalizm gibi (ABD’deki) Demokratlar ve gençler arasında şu sıralarda popülarite kazanan alternatiflere yönelirler. Serbest piyasa ekonomisini korumayı umursayan birisinin ücretleri artırma konusunda ciddi bir şekilde kafa yorması gerekiyor.”
Görüldüğü üzere, ekonomik büyüme başlı başına ABD’lileri mutlu eden bir gelişme değil ve sermayenin sadece belli bir sınıfın elinde toplanması konusu artık kapitalizmin kalbinde bile rahatsızlık edici boyutlara ulaşmış durumda. Elbette akşamdan sabaha tüm bir sistem değişmeyecek ancak sistemin tam da kalbinde sorgulanmaya başlaması bile önemli bir gelişme.
ABD’de kapitalizmin sorgulanmaya başlaması konu hakkında diğer ülke örneklerinin de yeniden gündeme gelmesi için önemli bir fırsat. Aslında ABD’nin doların diğer ülke para birimleri karşısındaki seviyesi üzerinden kurguladığı finansal sistem de yukarıdaki yazıda belirtilen sorunun oldukça benzerini diğer ülkeler için de geçerli hale getiriyor. Bu bakımdan ABD Merkez Bankası FED’in uyguladığı politikaların neticesinde kur seviyesindeki hareketlerin bir “servet transferi mekanizması” olarak çalışması sorgulanması gereken bir diğer sorun. Örneğin FED’in dünyanın geri kalanını düşünmeden devam ettirdiği kademeli faiz artışlarının üzerine başlatılan ticaret savaşları da servetin ABD’de birikeceği bir döneme işaret ediyor.
Her ne kadar FED dünyanın geri kalanını düşünmese de biz oralarda olanları da kısaca hatırlatalım. Dolar endeksi arttıkça, bu artışı kontrol altına tutup buna cevap vermeye çalışan ülkelerde politika faizi seviyesi artırılıyor. Faizlerin yüksek olduğu bir ortam da tıpkı kapitalizmin yukarıdaki eleştirisinde olduğu gibi yüksek miktarda sermayeye sahip küçük bir kesimin daha fazla gelir elde etmesine görece olarak gelir seviyesi az olanların ise gelirden çok daha az pay almasına veya reel olarak gelir kaybına uğramasına neden oluyor. Dahası özellikle yüksek faiz kaynaklı finansman maliyetleri ile ortaya çıkan maliyet enflasyonu da göz önüne alınırsa, zenginin daha zengin fakirin ise daha fakir olduğu bir ekonomik ortam meydana getirilmiş oluyor. Bu bakımdan dünyanın geri kalanının istikrarı için de kapitalizmin geleceği tartışmaları büyük önem arz ediyor.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.