Yıl sonuna doğru döviz kuru beklentileri

04:0026/09/2024, Perşembe
G: 26/09/2024, Perşembe
Levent Yılmaz

Yıl sonu yaklaştıkça piyasaların en çok merak ettiği konulardan birisi yıl sonu döviz kuru seviyesi olarak karşımıza çıkıyor. Döviz kuru konusu Türkiye’de oldukça hassas bir konu haline geldi. Hatta yakın döneme ilişkin tecrübelerden dolayı kur tarafındaki hareketler her zaman olduğundan daha yakın bir şekilde takip ediliyor. Elbette bunun pek çok farklı nedeni var ancak biz bugün konuyu enflasyona etkisi üzerinden ele alacağız. Bizim gibi gelişmekte olan ekonomilerde her ne kadar doğru bir yaklaşım

Yıl sonu yaklaştıkça piyasaların en çok merak ettiği konulardan birisi yıl sonu döviz kuru seviyesi olarak karşımıza çıkıyor. Döviz kuru konusu Türkiye’de oldukça hassas bir konu haline geldi. Hatta yakın döneme ilişkin tecrübelerden dolayı kur tarafındaki hareketler her zaman olduğundan daha yakın bir şekilde takip ediliyor.

Elbette bunun pek çok farklı nedeni var ancak biz bugün konuyu enflasyona etkisi üzerinden ele alacağız. Bizim gibi gelişmekte olan ekonomilerde her ne kadar doğru bir yaklaşım olmasa da döviz kuru seviyesi ve kurun artış hızı ekonominin sağlığı açısından bir ölçü olarak algılanıyor. Yani kurun seviyesinin ne olacağı ve o seviyeye hangi hızda gideceği konusu ekonomideki tüm aktörleri yakından ilgilendiren bir olguya dönüşmüş durumda.

Ancak bu dönemde ekonomi yönetimini döviz kurundaki gelişmeler ağırlıklı olarak enflasyona etkisi nedeni ile yakından ilgilendiriyor. Zira iktisadi literatürde “döviz kuru geçişkenliği” olarak kullandığımız ama “kurdaki artışın enflasyon üzerindeki etkisi” olarak basitleştirebileceğimiz bu durum son dönemde giderek daha önemli hale geliyor. Çünkü kurdaki olası öngörü dışı yükselişin devam eden dezenflasyon programını sekteye uğratma ihtimali çok yüksek. Bunun nedeni; son dönemdeki akademik çalışmalar ve bazı bankaların hesaplarına göre kurdaki her %10’luk artış yıllık enflasyona 6 puan civarında etki ediyor.

Döviz kurunun enflasyon üzerindeki bu denli yüksek etkisi göz önüne alındığında Merkez Bankası’nın rezerv yönetimi ve para politikası araçları ile kuru belirli bir seviyede tutmaya gayret etmesini de en azından bir süre daha doğal karşılamak gerekiyor.

Devam eden dezenflasyon programının ana sac ayaklarından birisi TL’nin reel olarak değerli kalması üzerine kurulu. Bu durum da kurdaki aylık yükselişin enflasyondaki aylık artış oranının altında kalmasına bağlı. Bu nedenle yıl sonuna ilişkin kur tahminleri giderek daha fazla önem kazanıyor. Yerli ve uluslararası finansal kurum raporlarında da en dikkat çekici değerlendirmelerin döviz kuru seviyesi ile ilgili olması da bu yüzden.

Son dönemde yayımlanan raporların pek çoğunda yıl sonunda Dolar/TL’nin 36-38 bandı arasında olacağı tahmin ediliyor. Daha önceki aylarda daha yüksek seviyelerde olan bu tahmin zaman geçtikçe ve Merkez Bankası’nın duruşu daha net algılandıkça düşürülüyor. Örneğin son olarak Deutche Bank yıl sonu için Dolar/TL tahminini aşağı çekerek 36 olarak belirledi.

Benzeri şekilde Merkez Bankası’nın aylık olarak düzenlediği Piyasa Katılımcıları Anketi’nde yıl sonu için Dolar/TL tahmini her geçen ay düşüyor. Son anket döneminde bu tahmin bir önceki ay 37,38 iken 37,16’ya gerilemiş durumda. Dahası tahminlerdeki düşüş aralıksız 6 aydır devam ediyor.

Özetle Dolar/TL kurunda yıl sonu beklentileri yavaş yavaş netleşirken son tahminler kurun ağırlıklı olarak 36-38 bandının içinde kalacağı yönünde. Euro için ise pariteye odaklanacağız. Ancak paritedeki gelişmeler de ağırlıklı olarak Fed’in ve ECB’nin atacağı adımlara bağlı. Bunu da belki bir başka yazının konusu yaparız.

#döviz
#ekonomi
#levent yılmaz