Küresel sistemin hemen hemen her uzvunun giderek daha fazla işlevsiz hale geldiği bir dönemden geçiyoruz. Ana akım siyasal ve ekonomik kurumların yetersizliği her geçen gün kendisini daha fazla belli ederken gelinen noktada küresel düzende yaşananları “sistemik kırılma” olarak nitelendirmek mümkün.
İkinci Dünya Savaşı döneminde inşa edilen ABD’nin başını çektiği küresel ekonomik sistem artık dünyanın ihtiyaçlarını karşılamadığı gibi aksine küresel ticaret ve barış için bir tehdit haline dönmüş durumda. Özellikle II. Trump döneminde yaşanması muhtemel ticaret, kur ve gümrük savaşlarının önümüzdeki 4 yılda çok daha ciddi sıkıntılar çıkaracağını şimdiden öngörmek mümkün.
Bugünkü yerleşik iktisadi sistemin temelleri 1944 yılında atıldı. ABD’nin II. Dünya Savaşı’nı kazanacağının kesinleştiği dönemde savaş bitmeden hemen önce ABD’nin Bretton Woods kasabasında toplanan bir konferansta ABD doları küresel/rezerv para birimine dönüşürken diğer ülkelerin ABD dolarına bağımlılığının temeli de atılıyordu.
Savaşın kazananına İngiltere bile savaş borçları ile itiraz edemiyor ve dönemin en güçlü parası olan İngiliz sterlini yerini istemeden de olsa ABD dolarına bırakıyordu. Tüm dünya ülkelerinin geleneksel rezerv biriktirme aracı olan fiziki altının fiyatlanmasına ABD doları ile yapılmasına karar veriliyor ve ülkelerin artık altın yerine dolar tutmasının önü açılıyordu. Bugün, işlevsizlikleri ile ün salmış olan küresek ekonomi kurumlarının temelleri atılıyor ve diğer ülkeler istemese de bu kurumların kuralları ve işleyişine biat etmeye zorlanıyordu.
Sonrasında devam eden süreçte yaşanan Soğuk Savaş’ta ABD, kendi para birimi olan dolar üzerinden cendereye aldığı diğer ülkeleri
bu kez siyasi olarak konsolide ediyor ve nihayet iki kutuplu dünyanın temeli atılmış oluyordu.
Tüm dünya ekonomilerinin sanayileşmek için ihtiyaç duyduğu temel emtiaların küresel fiyatları ABD doları üzerinden belirlenmeye başladığı için ülkeler bir de dış ticaret alanında ABD dolarına teslim olmaya zorlanıyordu. Doğu’nun binlerce yıldan bu yana devam eden üstünlüğü zaman içerisinde Batı’ya kaydı. Bu süreç yavaş ancak oldukça can sıkıcı bir şekilde ilerledi ve bugün şikâyet ettiğimiz yerleşik iktisadi düzenin oluşmasına neden oldu.
Bugün geldiğimiz noktada yerleşik iktisadi sistem giderek daha fazla sorgulanır hale geldi. Dünyanın ekonomik ağırlık merkezi hızlı bir şekilde Batı’dan Doğu’ya doğru hareket ediyor. Yaklaşık 1950 yıl süren Doğu’dan Batı’ya kayış süreci 50 yıldan kısa sürede tersine dönmüş görünüyor. Bu geri dönüş hem içeriği hem de hızı itibarıyla sistemik kırılmaları da beraberinde getiriyor.
Görünen o ki Türkiye hem coğrafi konum hem de temsil ettiği değerler itibarıyla bu sistemik kırılmanın sıklet merkezi haline gelmiş durumda. Türkiye bir yandan yaşlanan ve giderek daha köhne bir hale gelen Avrupa ekonomisinin taşıyıcı kolonu haline gelirken diğer yandan da güçlenen Doğu’nun küreselleşmesinin katalizörü oluyor. Hâl böyle olunca da Türkiye ağırlığını ne tarafa verirse dengenin o taraftan yana olduğu bir sistemin inşa süreci başlamış oluyor.
Bugün Türkiye, uluslararası hukuk, insan hakları ve adalet konusundaki söylem ve duruşu ile küresek bir aktör haline gelmiş durumda. Başta kendi bölgesi olmak üzere dünyanın geri kalanında da istikrar için çaba sarf eden ana oyun kuruculardan birisi olarak politika yapıyor. Küresel ticarette, enerjide ve işgücü hareketliliğinde Doğu ile Batı arasındaki geçişkenliği tesis ederek giderek daha önemli bir merkez olma yolunda ilerliyor. Dikkat ederseniz “köprü” kavramı yerine “merkez” kavramını kullanmayı tercih ediyorum zira artık Türkiye Doğu ile Batı arasında eksen tercihi yapmak zorunda kalan bir ülke değil. Çünkü Türkiye artık kendisi bir “merkez” haline gelmiş durumda ve bu yeni konumu Türkiye’nin önemini giderek daha fazla artırıyor.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.