Ekonomi yönetimi bir süreden bu yana dozu her geçen gün artan bir sıkılaştırma programı uyguluyor. Dezenflasyonun tesis edilmesi maksadı ile uygulanan bu programın bazı ekonomik göstergeler üzerindeki etkisi de zaman içerisinde belirginleşmeye başladı. Bugün bu verilerdeki son gelişmelere hızlıca bir göz atacağız. Ekonomik büyümenin öncü göstergelerinden bir tanesi olarak kabul edilen İSO İmalat PMI Endeksi, Nisan ayında 49,3 puan olarak gerçekleşti. Bir önceki ay 50,0 seviyesinde olan endeksin
Ekonomi yönetimi bir süreden bu yana dozu her geçen gün artan bir sıkılaştırma programı uyguluyor. Dezenflasyonun tesis edilmesi maksadı ile uygulanan bu programın bazı ekonomik göstergeler üzerindeki etkisi de zaman içerisinde belirginleşmeye başladı. Bugün bu verilerdeki son gelişmelere hızlıca bir göz atacağız.
Ekonomik büyümenin öncü göstergelerinden bir tanesi olarak kabul edilen İSO İmalat PMI Endeksi, Nisan ayında 49,3 puan olarak gerçekleşti. Bir önceki ay 50,0 seviyesinde olan endeksin yeniden eşik değerin altına düştüğünü gözlemliyoruz. Faaliyet koşullarının yeniden bozulmasında yeni siparişlerdeki devam eden ivme kaybı ve üretimin yeniden daralma bölgesine girmesi etkin olmuş görünüyor.
Üretimdeki daralmayı TÜİK’in Mart ayı için açıkladığı Sanayi Üretim Endeksi verisinde de gözlemleyebiliyoruz. Son veriye göre sanayi üretimi aylık bazda %0,3 daraldı. (Sanayi üretimi tarafında yıllık yerine aylık gelişmeleri takip etmenin daha doğru olduğunu düşünüyorum.)
Merkez Bankası’nın düzenlediği İktisadi Yönelim Anketi’nin alt değişkenlerinden olan İmalat Sanayii Kapasite Kullanım Oranı verisi de üretimdeki yavaşlama ile uyumlu şekilde düşmüş durumda. Açıklanan Mayıs ayı verisine göre; imalat sanayii genelinde mevsimsel etkilerden arındırılmış Kapasite Kullanım Oranı bir önceki aya göre 0,4 puan azalarak %76,6 seviyesinde gerçekleşmiş.
Diğer yandan TÜİK’in derlediği mevsim etkilerinden arındırılmış güven endeksi Mayıs ayında bir önceki aya göre; hizmet sektöründe aynı düzeyde kalarak 117,1 değerini, perakende ticaret sektöründe %3,3 oranında azalarak 111,7 değerini ve inşaat sektöründe %0,3 oranında azalarak 88,3 değerini aldı. Bu veri de Merkez Bankası’nın hizmetler sektörü enflasyonundaki katılık değerlendirmesi ile uyumlu görünüyor.
Yakından takip ettiğimiz bir diğer önemli veri de Reel Kesim Güven Endeksi. 2024 yılı Mayıs ayında mevsimsellikten arındırılmış Reel Kesim Güven Endeksi (RKGE-MA), bir önceki aya göre 1,1 puan azalarak 102,4 seviyesine düşmüş. Toplu sonuçlara göre reel kesimde önümüzdeki üç ayda üretim hacminde ve toplam sipariş miktarında düşüş bekleniyor. Ayrıca iç piyasa ve ihracat siparişleri hem içinde bulunduğumuz ayda azalmış hem de gelecek üç aydaki beklentilerde de düşüş var. Reel kesim, gelecek üç ayda toplam istihdamın düşmesini beklerken, ortalama birim maliyetlerde ve satış fiyatında artış öngörüyor.
Elbette sıkılaştırma programının CDS’lerde düşüş, rezervlerde artış ve döviz hesaplarında çözülme gibi olumlu sonuçlar ürettiğini de göz ardı etmeyelim. Ancak sıkılaştırmanın reel kesim üzerindeki etkisini de mutlaka göz önünde bulundurmalıyız. Zira ekonomi sadece finans sektöründen oluşmaz ve reel sektörü de içinde barındırır. Bu bakımdan seçici kredi uygulamasının güçlendirilmesi gibi üretim, istihdam ve ihracata katkı sağlayan işletmelerin krediye erişimleri ile ilgili ilave kolaylaştırıcı adımlara ihtiyaç olabilir.