“Şehir ve Güvenlik”

04:009/01/2020, Perşembe
G: 9/01/2020, Perşembe
Levent Yılmaz

Geçtiğimiz Perşembe günü Polis Akademisi, Türkiye Belediyeler Birliği ve Cumhurbaşkanlığı Yerel Yönetim Politikaları Kurulu’nun işbirliği ile bir sempozyum gerçekleşti. Sempozyumda iki gün boyunca “Kentsel Mekanı Güvenlik ile Birlikte Düşünmek”, “Güvenlik, Şiddet ve Kitlesel Olayların Yarattığı Sonuçlar ve Toplum”, “Yerel Yönetimler ve Güvenliği”, “Güvenlik Bağlamında Göç ve Suç İlişkisi”, “Teknoloji ve Şehir Güvenliği” ve “Kentsel Alanda Suç ve Korku İlişkisi” konulu oturumlar gerçekleştirildi.

Geçtiğimiz Perşembe günü Polis Akademisi, Türkiye Belediyeler Birliği ve Cumhurbaşkanlığı Yerel Yönetim Politikaları Kurulu’nun işbirliği ile bir sempozyum gerçekleşti. Sempozyumda iki gün boyunca “Kentsel Mekanı Güvenlik ile Birlikte Düşünmek”, “Güvenlik, Şiddet ve Kitlesel Olayların Yarattığı Sonuçlar ve Toplum”, “Yerel Yönetimler ve Güvenliği”, “Güvenlik Bağlamında Göç ve Suç İlişkisi”, “Teknoloji ve Şehir Güvenliği” ve “Kentsel Alanda Suç ve Korku İlişkisi” konulu oturumlar gerçekleştirildi. Sempozyumun açılış oturumda ise sırasıyla Polis Akademisi Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Çolak, Türkiye Belediyeler Birliği Başkanı Fatma Şahin, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan birer açış konuşması yaptı.

POLİS AKADEMİSİ’NİN VAZİFELERİ

Sempozyumun açılış konuşmasında Polis Akademisi’nin vazifelerine vurgu yapan Akademi Başkanı Çolak’ın konuşması Polis Akademisi’nin geldiği noktayı göstermesi açısından büyük önem taşıyordu. Örneğin 2015 yılında İç Güvenlik Reformu ile yeniden yapılandırılan Polis Akademisi, yeni hali ile iki temel vazifeyi yerine getirmek için yola çıkmıştı. Bunlardan ilki emniyet teşkilatının ihtiyaç duyduğu polis amiri ve memurlarının yetiştirilmesiydi. Bugün gelinen noktada benim de katkı sağlamaktan onur duyduğum bu vazifede polis amirlerinin dörtte üçü, memurlarının üçte biri ve bekçilerin yüzde 85’i yenilenmiş oldu. Dikkatinizi çekerim, 5 yıl gibi kısa bir sürede. Yine bu kısa sürede Akademi ikinci vazifesi olan teşkilatın ve bakanlığın ihtiyaç duyduğu güvenlik ile ilgili konularda bilimsel çalışmalar ve araştırmalar yapmak kapsamında; 9 uluslararası sempozyum, 4 konferans ve 9 çalıştay düzenledi. Buna ilave olarak, FETÖ ve PKK başta olmak üzere terörizm ve radikalleşme, bölgesel sorunlar, sınırı aşan suçlar, çocuk suçluluğu, aile içi şiddet, kadına yönelik şiddet, kadın cinayetleri, kitlesel göçler, Türkiye’de bulunan Suriyeliler, uyuşturucu ile mücadele, trafik güvenliği gibi Türkiye’nin can alıcı güvenlik sorunlarına değinen birçok faaliyet ve araştırma gerçekleştirildi. Bu araştırmalar kapsamında ise kamuoyu ile de paylaşılan 31 tanımlayıcı rapor yayınlanmış oldu. Ve nihayet güvenliğin farklı boyutları ile ilgili 44 akademik kitap ve 23 ders kitabı da literatüre kazandırılmış oldu.

“İSTANBUL’UN GÜVENLİĞİ
TEL ABYAD’DAN BAŞLAR”

Sempozyumda konuşma yapan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ise konuşmasında oldukça önemli alanlara vurgu yaptı. Türkiye’nin yeni güvenlik konseptinde kendi güvenliğini sınırlarının ötesinde sağlama politikasının olumlu çıktılarını son dönemde hep beraber yaşıyoruz. Bu bağlamda Soylu’nun konuşmasında altını çizdiği konu aslında bugün gelinen noktada başta Avrupa ülkeleri olmak üzere herkesin dikkatle takip etmesi gereken noktalara işaret ediyor. Zira Soylu’nun da ifade ettiği haliyle; “İstanbul’un güvenliği Tel Abyad’dan, Rasulayn’dan, Suruç’tan, Nizip’ten ve Hatay sınırından başlamaktadır.” Bu konsept öte yandan “Bizim Libya’da ne işimiz var?” sorununun da cevabıdır. Sadece Mersin’in, Antalya’nın fiziki güvenliği değil Akdeniz’deki haklarımızın güvenliği de Libya’dan başlamaktadır. Bu bakımdan sempozyum ile eşzamanlı saatlerde Meclis’ten geçen Libya tezkeresi sadece Türkiye’nin fiziki güvenliğine değil aynı zamanda ekonomi güvenliğine yönelik bir adımdır.

DEĞİŞEN GÜVENLİK
PARADİGMASI VE POLİS AKADEMİSİ

Geçtiğimiz haftalarda altını çizmeye gayret ettiğim konulardan birisi güvenlik paradigmasındaki değişimdi. Bu kapsamda Türkiye’nin sınırları içinde ve sınırları ötesinde attığı adımların ne kadar kritik öneme sahip olduğunu ileride daha net göreceğiz. Ancak bugünlerde yapılan “Şehir ve Güvenlik Sempozyumu” gibi etkinlikler ve bu toplantılardaki konu başlıkları Polis Akademisi’nin değişen güvenlik paradigmasını anlayarak hareket ettiğini göstermektedir. Bugün Polis Akademisi’nde lisansüstü eğitimde güvenlikteki çağdaş yaklaşımlara ilave olarak enerji güvenliği ve ekonomi güvenliği gibi dersler verilmektedir. Bu alanlarda tezler yazılmakta ve raporlar hazırlanmaktadır. Bu hali ile Akademi, sadece fiziki güvenliğe yönelik insan kaynağı yetiştiren bir yer değil aynı zamanda kritik güvenlik konularına ilişkin fikir ve çözüm önerileri üreten bir hale evrilmiştir.

#İstanbul
#Güvenlik
#Şehir
#Tel Abyad