Bugün Merkez Bankası Para Politikası Kurulu (PPK) faiz kararını açıklayacak. Hali hazırda politika faizi %8,5 seviyesinde. Peki seçim öncesindeki son PPK kararı ne yönde olacak? Merkez Bankası 23 Şubat’ta 50 baz puanlık bir indirim yapıp politika faizini %8,5 seviyesine indirmiş ve sonrasında 23 Mart toplantısında faizi sabit bırakmıştı. Faiz indirimi yaptığı toplantıda PPK “ölçülü indirim sonrası para politikası duruşunun fiyat istikrarı ve finansal istikrarı koruyarak deprem sonrası gerekli toparlanmayı
Bugün Merkez Bankası Para Politikası Kurulu (PPK) faiz kararını açıklayacak. Hali hazırda politika faizi %8,5 seviyesinde. Peki seçim öncesindeki son PPK kararı ne yönde olacak?
Merkez Bankası 23 Şubat’ta 50 baz puanlık bir indirim yapıp politika faizini %8,5 seviyesine indirmiş ve sonrasında 23 Mart toplantısında faizi sabit bırakmıştı. Faiz indirimi yaptığı toplantıda PPK “ölçülü indirim sonrası para politikası duruşunun fiyat istikrarı ve finansal istikrarı koruyarak deprem sonrası gerekli toparlanmayı desteklemek için yeterli olduğu” şeklinde bir yönlendirme yapmış ve faiz indirimlerine son verdiğine ilişkin bir sinyal vermişti.
23 Mart’taki PPK toplantısında da politika faizi sabit tutulmuş ve yine aynı şekilde mevcut politika faizinin “yeterli” olduğu ifade edilmişti. Bugün açıklanacak PPK kararında da yapılan son sözlü yönlendirme kapsamında politika faizinin sabit bırakılacağını değerlendiriyorum.
Piyasa beklentileri de PPK’nın son toplantısındaki yazılı yönlendirmesine bakarak şekillenmiş durumda. Örneğin AA Finans’ın anketine katılan ekonomistlerin çoğunluğu bugünkü toplantıda politika faizinin sabit kalacağı yönünde görüş beyan etmiş. Benzeri şekilde Reuters’ın anketine katılanların tamamı faizin sabit kalacağını düşünüyor.
Öte yandan son toplantıdan bu yana döviz kurundaki yukarı yönlü hareket devam ediyor. 23 Mart’ta gerçekleştirilen son PPK toplantısında Dolar/TL 19,05 seviyesindeydi. Bugün kur 19,43 civarında işlem görüyor.
Döviz kurunu belirtmemin sebebini de kısaca açıklayayım. Her ne kadar Merkez Bankası enflasyon hedeflemesi rejimi ile hareket ediyor olsa da bir süredir döviz kurundan enflasyona geçişkenliğin yüksek olması nedeni ile döviz kurunu baskılamak için adımlar atmak zorunda kalıyor. Bu adımlar ağırlıklı olarak makroihtiyati tedbirler, liralaşma adımları ve rezerv yönetimi şeklinde atılıyor.
Makroihtiyati tedbirlerin ve liralaşma adımlarının ana amacının mevduat sahiplerini bankalar üzerinden TL tutmayı zorlamaya/özendirmeye yönelik olduğunu görüyoruz. Özellikle bankaların toplam mevduatları içindeki TL payına ilişkin getirilen oransal düzenlemeler ile mevduat sahiplerinin TL tutmaya yönlendirilmesi amaçlanıyor.
Diğer yandan Merkez Bankası’nın rezerv yönetimi ile piyasadaki döviz talebini karşılamaya yönelik adımlar attığı görüyoruz. Haftalık Para ve Banka İstatistikleri’nin açıklanması ile bankanın rezerv tarafındaki gelişmeleri takip edebildiğimiz için bankanın rezerv yönetimine ilişkin atılan adımları ve işlem miktarlarını da görmek mümkün oluyor. Bu kapsamda bir süredir piyasadaki döviz talebinin banka rezervleri üzerindeki azaltıcı etkisi de verilere yansıyor.
Özetle seçim öncesinde Merkez Bankası’nın majör bir politika değişikliğini yapmasını beklemiyoruz. Banka’nın politika faizini sabit tutup, makroihtiyati tedbirler, liralaşma uygulamaları ve rezerv yönetimi ile yoluna bir süre daha devam edeceğini öngörüyoruz.