EDISYON:

Merkez Bankası’nın acelesi yok ama reel sektör çözüm bekliyor

04:0022/08/2024, Perşembe
G: 22/08/2024, Perşembe
Levent Yılmaz

Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan’ın ABD’deki Jackson Hole toplantılarına katılacak olması nedeniyle bu ayki Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısı hafta başında yapıldı. Salı günü açıklanan PPK kararına göre; politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı %50 seviyesinde sabit tutuldu. Bu ay için Merkez Bankası’nın bu toplantıda faiz indirebileceğini ifade edenler olsa da politika faizinin %50 seviyesinde sabit tutulması piyasadaki genel beklentilerle uyumlu bir karar. Zaten karar


Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan’ın ABD’deki Jackson Hole toplantılarına katılacak olması nedeniyle bu ayki Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısı hafta başında yapıldı. Salı günü açıklanan PPK kararına göre; politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı %50 seviyesinde sabit tutuldu.

Bu ay için Merkez Bankası’nın bu toplantıda faiz indirebileceğini ifade edenler olsa da politika faizinin %50 seviyesinde sabit tutulması piyasadaki genel beklentilerle uyumlu bir karar. Zaten karar öncesindeki tüm anketlerde PPK’nın politika faizini bu ay sabit tutacağı yönünde bir fikir birliği vardı.

Her ne kadar politika faizinde bir değişiklik olmayacağı konusunda fikir birliği olsa da karar metninde bu ay farklı sinyaller bekleyenler vardı. Yani PPK’nın önümüzdeki Eylül ayında bir faiz indirimi yapmak için son PPK metninde sinyal vermesinin muhtemel olduğuna yönelik bazı değerlendirmeler yapılmıştı. Ancak PPK üyeleri bir süre daha faiz indirimi yapılmasının önünü kapatacak şekilde bir metne imza atarak şimdilik faiz indirimi tartışmalarını kendilerince bitirmiş görünüyorlar.

Örneğin bu aya kadarki PPK metinlerinde üçüncü paragrafın son cümlesi olan “Para politikasındaki kararlı duruş; yurt içi talepte dengelenme, Türk lirasında reel değerlenme ve enflasyon beklentilerinde düzelme vasıtası ile aylık enflasyonun ana eğilimini düşürecek ve dezenflasyon sürecini güçlendirecektir.” ifadesi bu kez söz konusu paragrafın ilk cümlesine yerleştirilerek “kararlı duruş” konusuna daha fazla dikkat çekilmiş.

Diğer yandan PPK üyeleri her ne kadar faiz indirimine kapı aralamasalar da enflasyon gelişmeleri konusunda bir önceki metne göre daha iyimser bir durumdalar. PPK metninde; üçüncü çeyreğe ilişkin göstergelere göre yurtiçi talebin yavaşlamaya devam ettiği ve bu durumun da yurtiçi talebin enflasyonist etkisinin azalmasını sağladığı belirtilmiş. Ancak yine de Merkez Bankası’nın Eylül ayında faiz indirimine ilişkin bir sinyal verdiğini görmüyoruz.

Gelelim reel sektöre. Devam eden sıkılaştırma programının reel sektör üzerindeki olumsuz etkileri güçlenerek devam ediyor. Köşe yazılarımda dikkat çektiğim artan konkordato sayısı kervanına bu kez hisseleri borsada işlem gören bir şirket de katıldı. TL cinsi ticari kredilerdeki aylık %2’lik büyüme sınırı finansmana erişimi zorlaştırmaya ve bankaların da operasyonlarını sıkıntıya sokmaya devam ediyor. Ankara Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran’ın geçtiğimiz günlerde yaptığı “Bazı bankalar kredileri geri çağırıyor.” açıklamasının bu kapsamda değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Ayrıca KOBİ kredi büyümesi de durma noktasına gelmek üzere.

Sonuç olarak şu tavsiye ile bugünkü yazımı noktalayayım; Merkez Bankası kısa dönemde bir faiz indirimine işaret etmese de TL cinsi ticari kredilerdeki aylık %2’lik büyüme sınırı mutlaka yukarı yönlü revize edilerek reel sektörün bir nebze de olsa rahatlaması sağlanmalı.

#Merkez Bankası
#Ekonomi
#Levent Yılmaz

Günün en önemli haberlerini e-posta olarak almak için tıklayın. Buradan üye olun.

Üye olarak Albayrak Medya Grubu sitelerinden elektronik iletişime izin vermiş ve Kullanım Koşullarını ve Gizlilik Pollitikasını kabul etmiş olursunuz.