Hafta başında TÜİK, Kasım ayı enflasyon oranlarını açıkladı. Buna göre; TÜFE yıllık %47,09 ve aylık %2,24 artış gösterdi. Açıklanan veri sonrasında gözler 26 Aralık’taki Merkez Bankası Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısına çevrildi. Zira Kasım ayındaki PPK toplantısında Merkez Bankası Aralık ayına yönelik olarak faiz indiriminin kapısını aralamıştı. Bu konuya yeniden döneceğiz ancak öncesinde Kasım ayındaki enflasyon gelişmesinin detaylarına bakalım.
Kasım ayında aylık bazda en yüksek artış gıda ve alkolsüz içecekler grubunda yaşanmış durumda. Bu gruptaki aylık yükseliş %5,10 ve enflasyon sepetindeki ağırlığı da %24,98 olduğu için aylık enflasyonun önemli ölçüde yükselmesinin ana nedeni olarak değerlendirebiliriz. Yıllık enflasyondaki en yüksek artış ise yine eğitim ve konut grubundan geliyor. Bir önceki yazımda da detaylandırdığım üzere konut grubunun aylık enflasyon üzerindeki etkisi önümüzdeki aylarda da yoğun bir şekilde devam edecek. (Çünkü kira artışları 12 aylık enflasyon ortalamasına göre yapılıyor.)
Diğer yandan çekirdek enflasyonda ise Eylül 2021’de bu yana en düşük seviye ölçülmüş durumda. Bununla birlikte hizmet fiyatları iki aydır mal fiyatlarından daha yavaş artıyor. Bu konu çok önemli çünkü PPK daha önce hizmet enflasyonundaki katılığa dikkat çekip yılın son çeyreğinde bir yavaşlama olabileceğini ifade ediyordu. Bu gruptaki gelişmelerin tahminler çerçevesinde gerçekleşmesi Merkez Bankası’nın yol haritasını belirlemede ciddi katkı sağlar.
Şimdi gelelim Aralık ayındaki PPK beklentilerine. Bana göre PPK’nın teknik olarak son birkaç aydır faiz indirimi için önünde alan vardı. Ancak algısal olarak piyasaların hazırlanması için biraz daha zaman gerekiyordu. %2,24 gelen Kasım ayı enflasyonu ile beraber artık Aralık ayında faiz indirimi kesinleşmiş gibi görünüyor. Ancak yine %2,24’lük aylık enflasyon Merkez Bankası’nın güçlü bir faiz indirimi yapmasına da imkân tanımıyor olabilir. Bu bakımdan Aralık ayındaki PPK’da muhtemelen 250 baz puanlık bir indirim yerine 100 baz puan civarında bir faiz indirimi göreceğiz. Çünkü Ocak ayında ücret artışları ile yönetilen/yönlendirilen fiyatlardaki yeni durumun aylık enflasyona etkisi güçlü olacak. Bu durumun etkilerinin genellikle Şubat ayına sarktığını da göz önünde bulundurursak Merkez Bankası’nın faiz indirimlerine güçlü bir şekilde başlama ihtimali oldukça zayıf.
Öte yandan Londra’daki yatırımcı toplantısında konuşan Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Cevdet Akçay’ın “Para politikasındaki gevşemenin (Faiz indirim sürecinin) kesintisiz olmasına gerek yok. Ancak gevşeme hızı değişse bile genel duruş çok sıkı kalacak” ifadelerini de bir kenara not edelim.
Bu iki veri ışığında PPK’nın Aralık toplantısındaki adımı için iki senaryo oluşmuş durumda. İlki düşük oranlı faiz indirimleri ile faiz indirim döngüsünü başlatmak ve ikincisi ise 250 baz puanlık bir indirim yapıp Ocak ve/veya Şubat aylarını pas geçmek. Bakalım veri akışı neye işaret edecek.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.