Devam eden dezenflasyon programının iç talep üzerindeki beklenen etkisi yavaş yavaş verilere yansımaya devam ediyor. Evvelki yazılarımda üzerinde durduğum sanayi üretimi, kapasite kullanım oranı ve İmalat PMI gibi verilerde hissedilen yavaşlamaya dikkat çekmiştim. Bugün de yine TÜİK’in hesapladığı ciro endeksi ve ticaret satış hacmi endeksi verilerindeki gelişmelere değineceğim. TÜİK, Ticaret Satış Hacim Endeksi’nin altında; tüketicinin ve hanehalkı talebinin göstergesi olarak Perakende Satış Hacmi
Devam eden dezenflasyon programının iç talep üzerindeki beklenen etkisi yavaş yavaş verilere yansımaya devam ediyor. Evvelki yazılarımda üzerinde durduğum sanayi üretimi, kapasite kullanım oranı ve İmalat PMI gibi verilerde hissedilen yavaşlamaya dikkat çekmiştim. Bugün de yine TÜİK’in hesapladığı ciro endeksi ve ticaret satış hacmi endeksi verilerindeki gelişmelere değineceğim.
TÜİK, Ticaret Satış Hacim Endeksi’nin altında; tüketicinin ve hanehalkı talebinin göstergesi olarak Perakende Satış Hacmi Endeksi’ni de açıklıyor. Bu verideki gerilemeyi iç talebin yavaşlamasının bir göstergesi olarak değerlendiriyoruz. Son veriye göre Mayıs ayında ticaret satış hacmi aylık %3,4 ve perakende satış hacmi de %0,2 azaldı.
Diğer yandan Toplam Ciro Endeksi’ndeki yavaşlama da dikkat çekici. Toplam ciro yıllık değişim oranı %66,8’e kadar gerilemiş durumda. Şubat ayında bu oran %85,9 seviyesindeydi. Toplam cirodaki aylık artış oranı ise %0,8 ve bu oran aylık enflasyonun altında kaldığı için yavaşlamaya işaret ediyor.
Bu ve benzeri verilerden yola çıkarak, daha önceden “gecikmeli” olarak nitelendirdiğimiz sıkılaştırma programının etkilerinin artık daha belirgin hissedildiğini ifade edebiliriz.
Son olarak “çıktı açığı” ile ilgili gelişmelere göz atalım. Bir ekonomi için çıktı açığı kavramını, o ekonomideki mevcut üretim düzeyinin yine o ekonominin potansiyel üretim seviyesi ile arasındaki fark olarak tanımlıyoruz. Genel olarak da veriyi şu şekilde değerlendiriyoruz;
Çıktı açığındaki gelişmelere ilişkin son değerlendirmeyi Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Hatice Karahan’ın JP Morgan’ın yatırımcı toplantısındaki sunumundan alıyoruz. Merkez Bankası öngörülerine göre; yılın ikinci çeyreğinde halen pozitif alanda seyreden çıktı açığının yılın ikinci yarısında negatif bölgeye doğru geçeceği tahmin ediliyor. Bu da demek oluyor ki, sıkışlaştırma programının çıktı açığı üzerindeki etkisi önümüzdeki aylardan itibaren daha yoğun hissedeceğiz.