Bugün Merkez Bankası’nın bir süre daha konuşmak istemediği ve hatta “şu anda telaffuz edilmesi bile erken” dediği faiz indirimleri konusundaki son değerlendirmeleri aktaracağım.
Hatırlayacağınız üzere bir süreden bu yana faiz indirimleri için 2024 yılının son çeyreğine işaret eden değerlendirmeler yapılmaya başlanmıştı. Bu değerlendirmelere kaynaklık eden en önemli değişkenlerin başında ise Piyasa Katılımcıları Anketi’ndeki 12 ay sonrası için beklenen enflasyon verisi geliyor. Bir diğer önemli değişken de aylık enflasyonun ana eğilimindeki seyir. Hatta Merkez Bankası’nın esas odaklandığı verinin de bu olduğunu not edelim.
Her ne kadar hanehalkı ve reel sektörün 12 ay sonrası için enflasyon beklentisi henüz istenilen düzeyde çıpalanamamış olsa da Piyasa Katılımcıları Anketi’ndeki beklentiler her ay daha da düşük seviyeye işaret ediyor. Örneğin Ağustos ayında 12 ay sonrası TÜFE beklentisi bir önceki anket döneminde %30,02 iken, bu anket döneminde %28,71 oldu. Bu bakımdan basit bir “reel faiz” hesabıyla bile beklenen enflasyona göre ciddi bir reel faiz verildiği görülüyor. Dahası ve belki de en önemlisi şu an %50 olan politika faizinin yıllıklandırılmış seviyesi %68,97 seviyesine işaret ederken Ağustos ayı enflasyon verisi %51,97. Yani hali hazırda gerçekleşen enflasyona göre de önemli bir reel faiz veriliyor.
Tabii ki bu iki hesaplama faiz indirimini konuşmak için yeterli değil. Diğer yandan Merkez Bankası’nın yakından takip ettiği aylık enflasyonun ana eğilimindeki gelişmeler de öngörüde bulunmak için son derece önemli. Bu konuda ise Ağustos ayında kötü bir haber var. Zira Merkez Bankası’nın Aylık Fiyat Gelişmeleri Raporu’nda “enflasyonun ana eğiliminin kayda değer bir değişiklik sergilemediği” belirtiliyor.
Bu ve benzeri gelişmeler neticesinde bazı finansal kurumlar faiz indirimi beklentisini 2025 yılının ilk çeyreğine kaydırıyor. Örneğin, HSBC’den gelen son analiz 2024’te faiz indirimi beklenmediği ve 2025 için önden yüklemeli faiz indirimlerinin başlayacağına işaret ediyor.
Elbette konunun bir de reel sektör ayağı var. Konuyu sadece finansal göstergeler üzerinden okumak hata yaptırır. Faiz indirimi kararını, hızını, dozunu ve zamanını reel sektördeki gerekliliklere bakarak da değerlendirmek gerekir. Ben hali hazırdaki pek çok veri ile teknik olarak 2024 yılının son çeyreğini pas geçmemek gerektiğini düşünüyorum. Hatta ilk faiz indirimi gelene kadar da TL kredi büyümesinde aylık %2’lik büyüme sınırının yukarı yönlü gözden geçirilmesi gerektiğini de hatırlatmakta fayda var.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.