|
Bayram dönüşü ekonomide beklentiler

Bayram geçti ancak uzun bayram tatili halen devam ediyor. Devlet memurları idari izinli iken pek çok işletmede zaten yavaşlayan üretimi de göz önüne alarak çalışanlarının izin isteklerini yerine getirerek çalışmaya ara verdi. Tabii ki bu ara en çok turizm sektörüne yaradı. Elbette turizm sektörünün işine yaraması konusuna bir itirazım yok ancak bu kadar uzun tatillerin sanayi üretimi ve ihracat için pek faydalı olmadığı da aşikâr.

Önümüzdeki dönem yıllık enflasyonun hızla düşeceği bir sürece işaret ediyor. Bu hızlı düşüşün ana nedeni baz etkisi olacak. 3 aylık dönemde baz etkisi kaynaklı düşüş 27 puan civarında olacak. İstenen bu düşüşe ek olarak enflasyonla mücadele için atılan adımların sonuçlarının da sürece etki etmesi.

Bu dönemde baz etkisinin yanı sıra mevsimsel olarak yaş sebze-meyve grubunun da olumlu katkısının gözleneceğini öngörmek mümkün. Ancak yine de beklentiler halen TCMB’nin beklentilerinin üzerinde.

Son yapılan Piyasa Katılımcıları Anketi’nin sonuçlarına göre; reel sektör ve finansal sektör temsilcilerinden oluşan katılımcılar bu yıl sonunda enflasyonun %43,52 olacağını tahmin ediyor. Bu tahmin geçen ay %43,64’tü. Yani beklentide kısmi bir iyileşme var ancak %38 olan TCMB beklentisinin oldukça üzerinde.

Diğer yandan katılımcıların 12 ay sonraki enflasyon beklentisi %33,21’de %31,79’a düşmüş durumda. Yıl sonu döviz kuru beklentisi de aşağı yönlü revize edilmiş. Bu yıl sonu için katılımcılar 38,78 yerine artık 37,75 bekliyor.

Görüleceği üzere beklentiler bir süreden bu yana aşağı yönlü güncelleniyor. Bu oldukça önemli bir durum zira beklentilerdeki bozulma piyasayı da hızlı bir şekilde olumsuz etkiliyor. Öte yandan beklentilerin halen TCMB’nin patikasına yaklaşmaması ise düşündürücü. Sanırım TCMB’nin bu konuda biraz daha güçlü bir iletişim yapması gerekiyor.

Diğer yandan bankacılık sektöründeki sıkılaştırma artık iş insanları tarafından daha yoğun hissediliyor. İş insanları hem yüksek faizin hem de regülasyonların etkisi ile finansmana erişim konusunda artık daha fazla zorlanıyor. Bankaların teminat yenileme dönemlerinde ilave teminat çağrılarını daha sık duyuyoruz. Neredeyse “krediyi geri çağırma” noktasında yaklaşımlarla bugünlerde oldukça sık bir şekilde karşılaşılıyor.

Bir diğer konu ihracat. Bazı ihracatçılar halen döviz kuru seviyesi üzerinden tartışma yürütmeye çalışıyor. Ancak bu konuda ekonomi yönetimi kararlı. Ekonomi yönetimi ihracatın ana dinamiğinin kur seviyesi değil dış talep olduğu konusunda ısrarcı. Dolayısıyla özellikle düşük teknoloji ürün ihraç edenlerin “bırakın kur yükselsin” çağrısı pek karşılık bulacak gibi görünmüyor.

Bu bakımdan son dönemde sıklıkla yaptığım bir çağrıyı hatırlatayım. Tıpkı Çin malı otomobillere yönelik atılan son adımda olduğu gibi pek çok sektör ve ürün grubunda da “korumacı” ticaret politikalarına ağırlık vermemiz gerekiyor. Batı’daki bir çok ülkenin yaptığı gibi biz de hem yerli üreticiyi korumak hem de cari açığı frenlemek açısından bu tarz korumacı politikaları gündeme almalıyız.

#Ekonomi
#TCMB
#Levent Yılmaz
13 gün önce
Bayram dönüşü ekonomide beklentiler
Delikanlı
Çalışan mutluluğuna ilişkin değişen trendler
Merhametin adı: Ay Yıldız
Demokrat Parti Başkanlığı Trump’a hediye edecek mi?
Türkiye-Suriye: ABD’ye karşı organize bir hareket mi?