Tam da “Asker ve hükümetin arası iyileşti” (hem de “Açılık Süreci”ne ilişkin olarak) derken “ıslak imza” konusu kapladı gündemi.
Konu henüz tazeyken Genelkurmay Başkanı''nın Dursun Çiçek''e ait olduğu söylenen ve medya tarafından “Ak Parti ve Gülen hareketini bitirme planı” adı verilen “psikolojik savaş” belgesi hakkında “Bir kağıt parçası sadece” demiş olması, haliyle, generalin bu işin içinden şimdi nasıl çıkacağı tartışmasını da beraberinde getirdi.
Ama bakıyorum, konuyu hararetle tartışan imzalar bile, Genelkurmay Başkanı''nın “yanıltılmış” olabileceği ihtimalini göz ardı etmiyorlar.
İsterseniz, konuya daha yakından bakmadan önce, söz konusu belge medyaya düştüğü günlerde aklımdan geçen bir hususu sizinle de “paylaşayım”.
Söz konusu belgenin adının “Ak Parti ve Gülen hareketini bitirme planı” olarak adlandırıldığına bir anlam verememiştim doğrusu. Çünkü, Genelkurmay''ın-ve dolayısıyla TSK''nın- Ak Parti Hükümeti''nden hiç mi hiç haz etmediği birkaç “bilgi notu”nda ve “basını bilgilendirme toplantısı”nda da –bayağı açıkça- belirtildiği için onun “bitirilmesi” yönünde bir gayretin daha ortaya çıktığı iddiası hiç kimseye şaşırtıcı gelmemeliydi ve de nitekim gelmemişti.
Peki ama, “bitirilecek” olanlar içinde koskoca “Hükümet”in yanında “Gülen hareketi”nin anılması nasıl bir şeydi? Tamam, Dursun Çiçek imzalı olduğu söylenen belgede bu hareketi hedef alan mel''un emeller de eksik değildi. Ama bana göre, bu iki farklı “şey”in (yani “Hükümet” ve “hareket”in) bir istihbarat planının adında birlikte anılıyor olmaları uygunsuzdu doğrusu.
Bunu –istihbaratçılara da!- şunun için söylüyorum:
Kendisini anayasal bir demokrasi olarak sunan bu ülkenin temel meselesi, “Gülen hareketi”nin şöyle ya da böyle değerlendirilmesinden ve onun üzerine şu ya da bu oyunların oynanmasından çok önce, hükümetin meşruiyetinin apaçık şekilde, başta TSK ve iki büyük muhalefet partisi tarafından gerektiği gibi ve ölçüde tanınmıyor olmasıdır.
Dursun Çiçek''in “ıslak imzası”nı taşıyan belgenin -artık- savcıların elinde olduğu söyleniyor. Ancak bu belgenin ele geçişine ilişkin bilgiler –sizi bilmem ama- bana göre epeyce soru kaldıracak cinsten gibi duruyor. “Islak imza”lı belgenin Dursun Çiçek ile aynı ya da benzer bir işi yapmakta olan muvazzaf bir subay tarafından , yanına bir ihbar mektubu iliştirilerek savcılığa postalanmış olması, üzerinde hiç durulmayacak türden sıradan bir işlem midir? Yanlış anlaşılmasın; bu soruyu Genelkurmay''ın bu yeni gelişme üzerine yaptığı açıklamada olduğu gibi, manasız bir biçimde, “belge basına nasıl ulaştı” sorusu çerçevesinde sormuyorum.
Şimdi de işin özüne, yazının başlığında ki soruya gelelim: “ ''Islak imza'' şart mıdır?”
Çünkü bakıyorum da, bazı köşe yazarları yeni gelişmelerle ilgili şöyle yazıyorlar:
“Belgenin altındaki ''ıslak imza''nın Çiçek''e ait olduğu kesinleşince, Genelkurmay karargahının hükümet partisine karşı eylem hazırlığı içinde olduğu ortaya çıkmış olacak.”
“ ''Islak imza'' şart mıdır? “ diye sormam bu yüzden.
“Genelkurmay karargahı”nın yukarıda söylenen “hazırlık” içinde olduğunu bugüne kadar -”ıslak” olmasa da- defalarca “elektronik imzalar” ile öğrenmedik mi? Alın mesela ilk akla gelen örnek olarak bir buçuk yıl önce (27 Nisan 2007) “imzalı” olarak önümüze getirilen “eylem hazırlığı” duyurusunu.
Altında Genelkurmay Başkanı''nın “imzası” bulunan bu ve benzer “belgeler”in yanında Dursun Çiçek''in “ıslak imzası”nın ne kadar önemi olabilir ki?
Dursun Çiçek''in “ıslak imzası”na ulaşıldığına ilişkin iddiaları -tabii ki- küçümsüyor değilim.
Ama diyelim ki, “ıslak imza”nın söz konusu subaya ait olduğu kesinleşti ve durum netleşti. Bunun nasıl bir “hukuksal” sonucu olabilir ki? Bu gelişme sonrasında “Hukuk”un kapıdan sokulmadığı bir kurumu daha doğru, daha yakından mı tanımış olacağız? 27 Nisan''da “elektronik imza”nın üzerinde yer alan “Ayrıca, Türk Silahlı Kuvvetleri yapılmakta olan tartışmaların ve olumsuz yöndeki yorumların kesin olarak karşısındadır, gerektiğinde tavrını ve davranışlarını açık ve net bir şekilde ortaya koyacaktır. Bundan kimsenin şüphesi olmaması gerekir” ihtarının bize betimlediği tablodan daha büyüğü ile mi karşılaşacağız?
Yani sonuç olarak, bu genel manzara içinde ele geçirildiği söylenen “ıslak imza”ya ilişkin hararetli çıkışların çok da bir anlamı bulunmuyor.
Merhaba, sitemizde paylaştığınız yorumlar, diğer kullanıcılar için değerli bir kaynak oluşturur. Lütfen diğer kullanıcılara ve farklı görüşlere saygı gösterin. Kaba, saldırgan, aşağılayıcı veya ayrımcı dil kullanmayın.
İlk yorumu siz yapın.
Günün en önemli haberlerini e-posta olarak almak için tıklayın. Buradan üye olun.
Üye olarak Albayrak Medya Grubu sitelerinden elektronik iletişime izin vermiş ve Kullanım Koşullarını ve Gizlilik Pollitikasını kabul etmiş olursunuz.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.