Önce iyi bir kaynattık. Sonra ben teybimi açıp, sormam gereken her şeyi sordum. Malum, kamu hizmeti yapıyoruz ve ekmeğimizi gazetecilikten kazanıyoruz. Hakkını verelim.
Binali Bey’in enerjisiz ve moralsiz olduğu gözlemleniyordu. Enerjisini tüketen, moralsizlik yaratan konuların hepsini ertelediğini, geride bıraktığını ve sandığa odaklandığını söylüyor. Bence de bu sorunu üzerinden atmış. Beylikdüzü ilçe başkanlığındaki konuşması da, ona gösterilen ilgi de oldukça enerjikti.
Son düzlükte sahada artık kendisini daha çok hissettirdiğini ve farkı açtığını düşünüyor. O da anketlere inanmıyor artık. Bu yüzden araştırmaları değil de, sahadan aldığı izlenimi dikkate alıyor.
Şahsen Binali Yıldırım gibi bir marka ismin, Ekrem İmamoğlu gibi hiç tanınmayan biri karşısında daha büyük farklar atmasını bekliyordum. Ancak beklediğim kadar olmadı henüz. Binali Bey genel seçim atmosferindeki sorunların, yerele yansıyan yükünü taşıyor sanırım.
Bu nedenle vatandaşın bu seçimde AK Parti’ye ders vereceği iddialarını soruyorum:
Yerel yönetim olarak en çok gelen eleştirileri ise, trafik, otopark, dikey mimari, yeşil alan, belediye bürokrasisindeki sorunlar olarak tasnif ediyor. Bu konularda projeleri hazır, yapacaklarını biliyor ve daha rahat.
Binali Bey adaylığının başından beri, genel siyaset havasının, yerel seçime yansıtılmamasını ifade ediyor. Bunu bildiğimden, beka tartışmasına nasıl baktığını soruyorum.
Doğrusu Binali Beyin stratejisini daha doğru buluyorum. Ancak ittifak liderlerinin gündemi öyle değil.
İstanbul’da yaşayan herkesin en çok şikâyet ettiği konulardan biri olan dikey mimari ve onun yarattığı çirkinlik ne olacak?
Yani şu andaki çirkin dikey mimariyi görmeye devam edeceğiz ama en azında bundan sonra bu çirkin yapılara izin vermeyeceğini kayda geçirmiş oldu Binali Bey.
Sanırım Binali Beyin gözlerinin parladığı soru, ulaşım ve trafik oldu. Kendi alanına girince, hemen haritaları açtı, proje taslaklarını çıkardı.
Trafik sorununu raylı sistemle çözmeyi planlıyor. % 18 olan raylı sistem payı % 48’e çıkacak. Karayolu payı azalacak. Deniz ulaşımına yoğun yatırım düşünülmüyor. Trafikteki payı az zira. Ulaştırma Bakanlığı döneminde icraatlarıyla tarihe geçen Binali Yıldırım’ın, İstanbul’un ulaşım sorununu çözemeyeceğini düşünmek hata olur tabii.
Şehrin nüfus yoğunluğu nedeniyle tartışılan vize uygulamasını ben de dile getirmiştim daha önce. Ancak Binali Bey buna karşı. ‘O zaman göçü nasıl önleyeceksiniz?’ dediğimde ise, İstanbul’un artık göç almadığını, bilakis göç verdiğini söylüyor. Geçen yıl şehrin nüfusu 60 bin azalmış.
Daha önce çok seçim çalışması gören biri olarak, Binali Bey’in çalışmalarını gözlemlediğimde ilk dikkatimi çeken şey, selfi çektirmek isteyen insan sayısının anormal derece arttığı oldu. Hatta bu nedenle izdihamlar yaşanıyor.
Parti teşkilatlarıyla konuştuğumda ise il genel meclisi üyeliklerinin seçiminde bir rahatsızlık olduğunu gördüm. Yerel seçimde önemli küskünlük nedenlerinden biridir.
Heyecan düşüklüğü her yerde dikkat çekiyor. Sanırım millet gibi, parti teşkilatları da seçim yorgunu. Yine de son iki haftaya girdiğimizden olsa gerek, sahada kımıldanma var.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.