Sandıktan ‘hayır’ çıkarsa

04:0011/04/2017, Salı
G: 17/09/2019, Salı
Kemal Öztürk

Hala kararsız olanlar için benim acizane söyleyeceğim budur.

Son düzlük. Bu hafta sonu oy vereceğiz. Kararsızların sayısı azaldı. Artık ne oy vereceklerini biliyorlar. Sanırım bu kadar uzun süren bir kararsızlık dönemi daha önceki referandumlarda, hatta seçimlerde olmadı. Herkesin kafası iyi karıştı.



Avrupa'nın faşist uygulamaları ve CHP'nin bilinçaltını ortaya çıkartan son günlerdeki skandalları olmasa, kafa karışıklığı, kararsızlık daha da devam ederdi. Millet, mührü eline aldığında karar verecekti neredeyse.



CHP'NİN BÜYÜK HATASI


Sandıktan “evet” çıkması halinde ne olacağını anlatıyor AK Parti.



CHP de, “evet” çıkarsa ne oluru, tersten anlatıyor.



Peki “hayır” çıkarsa ne olur?



Ben de nedense bunu düşünüyorum.



Siz de dikkat ediyorsunuzdur, Anayasa'da değiştirilecek maddeleri tartıştığımız yok. Öyle olması halinde daha sakin, daha teknik bir referandum yaşayacaktık.



Ancak CHP, başından beri tüm tartışmayı, 'tek adamlık, diktatörlük ve rejim tartışmaları' üzerinden sürdürdüğü için, hedefine Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı koydu. Dolayısıyla sanki Erdoğan'ın siyasi geleceğini oyluyormuşuz gibi bir algı oluştu. Her ne kadar bu hatayı fark edip, sonradan kampanyada radikal bir 'U' dönüşü yapsa da, son hafta tekrar aslına döndü.


Bu algının oluşmasına Avrupa ülkeleri ve Avrupa'da yaşayan PKK diasporası da büyük etki yaptı. Bizzat Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı hedef alan siyasi söylemler, yayınlar, mitingler ve kafasına silah dayanmış pankartlar, bu referandumda Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kaderini oyluyormuşuz algısını pekiştirdi.



İşte sandıktan 'hayır' çıkarsa sorusu, bu nedenle çok başka bir anlam kazandı.



SANDIKTAN 'HAYIR' ÇIKARSA


Sandıktan çıkacak oylar, Anayasa değişikliğini değil, Erdoğan'ın siyasi geleceğini etkileyecek gibi gözüküyor.



Eğer sandıktan 'hayır' çıkarsa, başta Avrupa, Erdoğan'ı hedef alan herkes, onun halkın desteğini kaybettiğine ve devrileceğine inanmış olacak.



Şunu da iddia edebilirim: Trump'ın Türkiye ve Erdoğan hakkında tam olarak tavrını ortaya koymamasının ve yüz yüze görüşmemesinin nedeni de budur. Eğer referandumdan 'evet' oyu çıkar ve Erdoğan güçlenirse, Trump onunla çalışmaya devam edecek. 'Hayır' çıkarsa, o zaman Avrupa korosuna katılacak ve Erdoğan karşıtlığı yapacaktır.


O zaman Türkiye için daha zor günler gelecek. Daha çok yüklenecekler, ülkeyi daha çok karıştıracak, yıpratacaklardır.



Avrupa ve Amerika'nın batıdan baskılarına, doğudan ve Ortadoğu'dan da katılanlar olacaktır. Sınırımızdaki iki ülkede savaş olduğunu, burada askerlerimizin ateş hattında bulunduğunu, dünyanın en tehlikeli terör örgütlerinin de canımızı yakmak için hevesle beklediğini unutmayalım.



İki yıl sonra yapılacak 2019 seçimlerinde yıpranmış, halkın desteğini kaybetmiş Erdoğan'ın, tüm dünyada izole edilmiş, kaotik ortama sürüklenmiş bir Türkiye'de seçimi kaybetmesinin çok kolay olacağını düşünecekler. Bana sorarsınız, seçimlerden önce Erdoğan'ı devirmek için can atacaklardır da, o kadar komplocu olmayayım hadi.



AK PARTİ İLE HESAPLAŞMAK


İnsanları korkutarak bir yere yönlendirilmesine hep karşı çıktım. Ancak dünya konjonktürü, Avrupa'nın tutumu ve içinde bulunduğumuz coğrafyanın şartları bizi reel politik düşünmeye itiyor. Korkutmuyorum yani, görüneni yazıyorum.



Reel politik durumdan bakarsak, şu gerçeği kabul etmek lazım: Erdoğan'ın batının ve siyaset dışı güçlerin baskısıyla gücünü, iktidarı kaybetmesi demek, Türkiye'nin çok büyük türbülansa girmesi demektir. Eleştirseniz de, yanlışlarını sıralasanız da, şu an içinde bulunduğumuz krizlerden Türkiye'yi çıkartacak tek lider, halkın büyük desteğini almış olan Erdoğan'dır.


Avrupa'nın, CHP'nin ve sol kesimin tutarsız eleştirilerini dikkate almıyorum. Ancak

AK Parti'nin 'omurgası ve taşıyıcı kolonları'

dediğim, muhafazakâr damarın son derece ilkesel ve etik eleştirileri var. Bunları çok önemsiyorum. Dinlediklerimin bir kısmını da burada yazıyorum.



Ancak hatalarından dolayı AK Parti'yi uyarmak için verilecek 'hayır' oyu, uyarının ötesinde, ülkede daha büyük bir tahribat yaratacaktır. Bu nedenle halk oylamasında 'hayır' denmesini doğru bulmuyorum.


AK Parti'yi uyarmak, hesap sormak isteyenler varsa, bunun için en ideal tarih, 2019 seçimleri olacaktır. AK Parti eleştirilerinizin gereğini yapmazsa, o zaman Erdoğan'ı Cumhurbaşkanı olarak tutup, AK Parti'ye oy vermemek mümkün olacak o sistemde.


Sözün özü, bu halk oylamasında 'hayır' denmesi, Türkiye için, millet için doğru bir karar değildir.


Hala kararsız olanlar için benim acizane söyleyeceğim budur.

#Cumhurbaşkanı Erdoğan
#ABD
#Avrupa
#AK Parti