Acaba ben mi abarttım, yoksa onlar mı anlamadı diye düşünüyorum. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu öyle az-buz değil, bildiğiniz deprem yaratacak bir hamle yaptı.
Hesap uzmanı olduğunu her fırsatta söylüyor ya, elinde dekontlar, belgeler, kağıtlar hepimizi şaşırtan açıklamaları art arda yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ailesinin yurt dışına para kaçırdığını iddia ediyordu Kılıçdaroğlu. Doğal olarak herkes şoka girdi.
Şimdi bu iddia, kırk yılda bir yapılacak, yapıldığında da sonucu istifa ile bitecek açıklamadır. Cumhurbaşkanı, ‘yurt dışına para kaçırdığımı ispatla istifa edeceğim’ dedi bu yüzden. Kılıçdaroğlu da bu belgeleri açıkladı.
Lakin açıklamanın şokunu üzerimizden atamadan, iddialarda adı geçen tüm isimlerin avukatı Ahmet Özel net, sert ve tereddütsüz bir şekilde bu belgelerin sahte, iddiaların da yalan olduğunu söyledi. O yetmedi, bu belgeleri savcılığa ve medyaya vermesini istedi. Yetmedi bir de tazminat davası açtılar. Üstüne bir de Cumhurbaşkanı aynı şeyleri söyledi. Bunlar da yetmedi, akşama doğru tüm isimler, tazminat miktarını attırdılar, bir de ceza davası için başvurdular.
Lakin CHP ne savcılığa gitti, ne belgeleri medyaya dağıttı. CHP’de bu konunun en önemli aktörlerinden bir siyasetçiyi aradım:
Bu konuşmadan, ortalıktaki havadan, durumda bir gariplik olduğunu hissettim. Belgeleri incelediklerini, hata yapmanın mümkün olmadığını söyleseler de, ortada tuhaflık var bence.
Şöyle basit bir mantık yürütüyorum:
Bir de, eğer Erdoğan ve ailesinin yurt dışına para kaçırdığını gösteren gerçek belgeleri ele geçirmişse biri, yapacağı ilk işin bu belgeleri tüm dünyaya, özellikle Rıza Zarrab’ın gündem olduğu ABD medyasına dağıtması gerekir ama yapmıyorlar.
Bu yüzden bir tuhaflık olduğunu düşünüyorum
Bu tuhaflıkta üç ihtimal olabilir:
Bu durumda Kemal Kılıçdaroğlu’na büyük bir kumpas kurulmuş demektir. Yani CHP’de kasetle ilk değişikliği yapanlar, dekontla ikinci değişimi yapacaklar. Benim aklıma en çok bu yatıyor.
Görelim bakalım bugün-yarın belgeleri medyaya dağıtacağız diyorlar. Belgeler gerçek çıkmazsa, yurt dışına para kaçırmadığı anlaşılırsa, kızılca kıyameti koparmak gerek. Çünkü Kılıçdaroğlu CHP gibi bir partiyi, yani iktidar alternatifi olan bir partiyi, bu tür asılsız iddialarla yalancı çobana çevirdi, inandırıcılığı kalmadı. Bu son olay da yalan çıktığında (ki öyle gözüküyor) artık Kılıçdaroğlu’nun kredisi siyasette bitmiş, ipi çekilmiş demektir.
Bakalım yerine kimi getirecekler.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.