Bu yazı, sadece sorulardan oluşur.
10 bin km uzaktan gelip, Suriye sınırımızda bayrak diken, askeri üsler kuran, kendine paralı askerler tutan ve sahayı kontrol etmeye kalkan ABD’ye; ‘burada ne arıyorsun?’ diye soran bir BM yetkilisi, bir devlet başkanı, bir bölge ülkesi, bir muhalefet lideri, bir aydın duydunuz mu?
Yıllarca Marksist-Leninist ideoloji ile örgüt yöneten PKK, Türkiye devletini ABD ile müttefik olduğu için, ‘Amerikan uşağı, emperyalist köle’ diye suçladı sürekli. Bugün ABD bayrağı altında, ABD silahı ile, kendi doğup büyüdüğü topraklarda, Kürtler de dahil, tüm bölge halkına karşı savaş açarken, neden hiçbir örgüt üyesi, sempatizanı, yazarı, ‘bunlar Amerikan uşağı oldu’ demiyor?
‘PKK/PYD Kürtlerin temsilcisidir ve Suriye’nin kuzeyinde bir devlet kuracak’ diyenler, neden PKK yüzünden Afrin, Kobani, Cezire, Haseke, Kamışlı gibi Kürt bölgelerinden göç etmek zorunda kalan ve halen kendi topraklarına dönemeyen Kürt mültecilerden bahsetmiyor?
Eğer PKK/PYD bölgeyi IŞİD’den temizledi ve orada bir düzen kurdu ise, neden K.Irak’ta bulunan 300 bin, Türkiye’de bulunan 150 bin Kürt mülteci evlerine dönemiyor? Ve neden hala o bölgede PKK/PYD baskısından dolayı Kürt nüfus göç etmeye devam ediyor?
IŞİD zulmünden dolayı, Irak sınırından başlayarak, Fırat’a kadar olan bölgeden, Münbiç ve Afrin’den göç eden sayısı bilinmeyen on binlerce Arap, Türkmen mülteci, neden evlerine dönemiyor? Bu insanların evlerine PKK/PYD tarafından el konulması, oraya başka yerlerden getirilen Kürt nüfusunun yerleştirilmesine Rusya, Suriye, İran, Şam neden itiraz etmiyor?
ABD’nin ‘baş düşman’ ilan ettiği, Suud ve Körfez ülkeleriyle birlikte rejimi değiştirmek için uğraştığı İran, ona en önemli desteği veren Türkiye’nin Afrin operasyonuna neden karşı çıkıyor? Neden elinin güçlenmesine hala itiraz ediyor?
ABD, 80 milyonluk nüfusu, dünyanın 17. büyük ekonomisini ve 50 yıllık müttefikini bir kenara bırakıp, Rusya, İran, Suriye, Almanya, Fransa, İngiltere’nin bir zamanlar kullandığı, Marksist bir örgütle neden müttefik olur? Bu kadar mantık dışı bir stratejiye neden ABD içinden itiraz gelmez?
ABD güdümünde, ABD silahları ile kurulacak butik bir PKK/PYD devleti aynı zamanda, Irak, İran, Suriye için de yaşamsal bir tehdit. Buradaki ABD üsleri, Rusya’nın da çıkarlarına ters. Peki tüm bunlara rağmen neden Türkiye kadar bu oluşma karşı yüksek sesle itiraz etmiyorlar, çatışmayı göze almıyorlar? Hatta çatışmaya giren Türkiye’ye neden canı gönülden destek vermiyorlar?
CHP, Yenikapı mitingi ve Afrin operasyonlarında olduğu gibi, ne zaman milli değerlere, ulusal birliğe, milletin hassasiyetlerine yaklaşsa, bu yönde açıklamalar yapsa, içeriden bir grup buna itiraz edip, neden CHP’yi milli değerlerden uzaklaştırıyor? Genel Başkan Kılıçdaroğlu buna neden direnemiyor?
Suriye’de Esed ile görüşmek gerektiğini söyleyenler, mültecilerin tekrar Suriye’ye dönmesini isteyenler, ölen 700 bin insanın ailesinin ve sürgüne giden 6 milyon insanın, Esed’le nasıl bir ilişki kurmasını öneriyor? Esed’in Suriye’yi adil yönetebileceğine nasıl inanıyor?
Türkiye neden haklı tezlerini dünyaya anlatamıyor? Neden bu soruları dünyanın duyacağı şekilde soramıyor? Ve neden haklıyken haksız konuma düşüyor her seferinde?
Coğrafya kaderimizse, deprem fay hatları kaderimizse, neden devletimizi, sosyal yapımızı, yollarımızı, evlerimizi bu coğrafyaya, bu fay hatlarına göre sağlam inşaat etmiyoruz? Başımıza daha ne kadar bela gelmesi gerekiyor?
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.