Son yılların en korkunç terör eylemi, dünyanın en güzel doğasına sahip sakin ülkesinde gerçekleşti. Dünyayı şaşkına çeviren bu katliam, sanırım en çok Yeni Zelanda halkını ve yönetimini şoka soktu. Böyle bir olay beklemiyorlardı.
Ancak terörün eko sistemi böyledir. Batı’da oluşan yağmur bulutları, Asya’da fırtınaya döner, Afrika’daki toz kitlesi, Avrupa’da çamur olur yağar.
200’den fazla etnik kimliğin olduğu, 160 farklı dilin konuşulduğu Yeni Zelanda, Avrupa ve Amerika’nın yıllardır ektiği nefret, İslam düşmanlığı, yabancı karşıtlığı ve ırkçılık tohumunu binlerce kilometre ötede ölüm olarak biçti.
Buna terörün eko sistemi denir. Tıpkı Afganistan, Irak, Suriye ve Libya’da Batı ülkelerinin haksız işgal ve devlet terörünü, kendi ülkelerinde örgüt terörü olarak biçmesi gibi.
Yeni Zelanda huzur ve sükunetin ülkesi olarak şimdi başka ülkelerden yükselen Müslüman nefretinin, kendi coğrafyasında katliama dönüşen haliyle boğuşuyor.
Çok yakından izledim. Dünyada meydana gelen dini, etnik ve bireysel katliamların neden olduğu krizi en iyi yöneten ülke ve başbakan olarak takdirle anılmayı hak ettiler.
Sanırım mülteciler konusunda nefret ve öfke tohumlarını ekmekte kimsenin eline su dökemeyeceği ABD Başkanı Trump, Yeni Zelanda katliamını kınarken tek bir kelime Müslüman ya da İslam demedi. Bilinç altındaki İslamofobianın dışa yansımasıdır bu.
İşte nezaketi ve içtenliği ile herkesi kendine hayran bırakan Başbakan Ardern, Trump’a ve onun Avrupa’daki türevlerine bir cevap vermiş oldu:
Arden, camilere gitti, başını örttü ve bir Müslüman gibi selam verdi. Bu durumdan bir siyasi rant elde etmek için çabalamadı. Müttefiki olan Batı ülkelerinde bile tepki alacak kadar beyaz ırkın üstünlüğüne, aşırılığa, mülteci düşmanlığına itiraz etti. Bir anne gibi Müslümanlara sarıldı ve içtenlikle hatalarını, zayıflıklarını da kabul etti.
Yaşadıkları sorunun terörün eko sistemiyle Batı’dan gelen bir rüzgar olduğunu bilerek konuştu ve küresel bir mücadele çağrısı yaptı.
Avrupa’nın sürüklendiği büyük kaosa, bir kriz anında bu denli sağlıklı çağrılar yapılması son derece takdire şayan.
Tüm bunların terörle mücadelede bir fırsata dönüştürülmesi mümkün.
Türkiye, Yeni Zelanda’daki saldırılarda adı geçen ve tehdit alan ülke olarak küresel ölçekte İslamofobia ile mücadele için Yeni Zelanda ile iş birliği yapabilir. Bu iş birliğini genişletip, dünyada potansiyel saldırıları önleyecek mekanizmalar kurulabilir.
Başından beri, Türkiye terörizmle mücadelede global bir iş birliği ve ortak çalışma yapmak için çağrıları yapıyordu.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.