Bir kanuna ihtiyacımız var

04:004/07/2017, Salı
G: 17/09/2019, Salı
Kemal Öztürk

Her gün merdiven altında, duvar dibinde kurulmuş isimsiz sitelerde, sosyal medyada meczup, tetikçi, hain tiplerin açtığı hesaplarda, yüzlerce, binlerce insan hakarete, iftiraya uğruyor, tehdit ediliyor.Namuslu insanların ailelerine, şahsiyetine, onuruna saldırıyorlar. Sahte belgeler, dosyalar, kurmaca ifadelerle bir kanunsuzluk, bir haydut düzeni kurulmuş internette. Sosyal medya bunun tetiği görevini görüyor.İnsanların hayatlarını karartmak, ekmeğinden işinden etmek, itibarsızlaştırmak ve geleceğini

Her gün merdiven altında, duvar dibinde kurulmuş isimsiz sitelerde, sosyal medyada meczup, tetikçi, hain tiplerin açtığı hesaplarda, yüzlerce, binlerce insan hakarete, iftiraya uğruyor, tehdit ediliyor.


Namuslu insanların ailelerine, şahsiyetine, onuruna saldırıyorlar. Sahte belgeler, dosyalar, kurmaca ifadelerle bir kanunsuzluk, bir haydut düzeni kurulmuş internette. Sosyal medya bunun tetiği görevini görüyor.

İnsanların hayatlarını karartmak, ekmeğinden işinden etmek, itibarsızlaştırmak ve geleceğini söndürmek için taammüden saldırıyorlar. Bilerek, isteyerek, bilinçli bir şekilde yapılıyor bu.

HERKES SALDIRIYA MARUZ KALIYOR

Sadece bizim gibi yazarlar, gazeteciler değil, bu ülkenin en önemli siyasetçileri, bürokratları, devlet adamları da bu saldırılara maruz kalıyor.

AK Parti Olağanüstü Büyük Kongresi öncesi partinin genel başkan yardımcıları, yöneticileri ve milletvekilleri bir kampanya halinde, bu saldırılara maruz kaldı. İftiralar atıldı, karalanmaya, siyasi hayatları bitirilmeye çalışıldı insanların.

Ne acıdır ki, bu iftiraları atan insanları kimin desteklediği, kimin para verdiği ya da teşvik ettiği de çok konuşuldu.

Tüm bunlar bilinmesine ve konuşulmasına rağmen müdahale eden olmadı. İnsanlar çaresizlik ve korku içinde, kendisine sıra gelmesin diye dua etti sadece.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başbakan Binali Yıldırım dahil, hükümet üyeleri aynı çirkin saldırılara, iftiralarına maruz kalıyorlar.

Star Gazetesi’nden Kemal Gümüş
dün, FETÖ’nün troll çetesini ve çalışma yöntemlerini haberleştirdi. Devletin en mahrem bilgileri, belgeleri, sırlarını yayınlayan bu çete hala aktif olarak sosyal medyada bulunuyor. Kendileriyle işbirliği yapan yeni tipler var bir de üstelik.

Evet çoğu yalan, iftira, asılsız ama tüm bunlar bir algı oluşturuyor, bir kanaatin pekişmesine neden oluyor. İnsanlar ‘inanmıyoruz’ deseler de ister istemez bundan etkileniyorlar.

NEDEN BİR KANUN ÇIKARTILMIYOR?
Normal düzende cinayete neden olacak hakaret ve iftiralar sosyal medyada nasıl oluyor da rahatlıkla yapılabiliyor?

Neden bu haydut düzene müdahale edilmiyor?

Savcılar, hakimlerle konuştum.
Cumhurbaşkanı dahil binlerce insanın şikayet dosyalarını gösteriyorlar.
Bilgi Teknolojileri Başkanlığı’ndaki yetkililerle konuştum, sosyal medya sitelerini, bilgi paylaşmaya, Türkiye’de yasal yollarla çalışmalarını sağlayacak kanuni düzenlemelere ihtiyaç var diyorlar.
Bu yüzden yeni bir kanuna ihtiyaç var. Yasalara aykırı davranan insanları adalete teslim edecek bir düzen kurmalıyız.
İnternet Medyası Derneği
geçtiğimiz yıllarda bir kanun taslağı hazırlayıp hükümete teklif etmişti. Binali Yıldırım, Numan Kurtulmuş ve Bülent Arınç bakanlıkları döneminde bu çalışmaya destek vermişti. Kanun alt komisyona kadar geldi. Ancak dönemin bitmesiyle kadük oldu.

O kanunun tasarısını yenilemek, sosyal medyadaki kanunsuzluğu da ortadan kaldıracak şekilde yeniden düzenlemek ve kanunlaştırmak şartı oldu artık.

Herkes şikayetçi, herkes bir gün muhakkak mağdur durumuna düşüyor. Ahlak, hukuk, kanun, edep, adap kalmadı. Hakkımızı arayacağımız bir düzenleme gerekiyor.
BATI SORUNUNU ÇÖZÜYOR,
BİZ DE YAPALIM

Amerika ve Avrupa bu konuda gerekli düzenlemeleri yaptılar, yapmaya devam ediyorlar. Dijital çağın gerektirdiği kanuni düzenlemeler her gün yenileniyor. İnternet medyası, internet haberciliği ve sosyal medya legalleşti, yasallaştı ve bir düzene girdi.

Orada insanlar kimsenin hayatına kast eder gibi saldıramıyor, iftira atamıyor, hakaret edemiyor. Sosyal medya siteleri anında iş birliği yapmak zorunda. Neden bizde de olmasın?

Ayrıca dijital devrim, medya dünyasını baştan aşağına değiştirdi. İnternet gazeteciliği, haberciliği ve yayıncılığı, yetersiz kanuni düzenleme, reklam gelirinin paylaşımı ve bürokratik işlemler nedeniyle batıdakilerin çok gerisinde kaldı. Gelişemiyor, ilerleyemiyor.

Artık dünyanın en çok okunan gazeteleri, izlenen televizyonları sadece internet üzerinde yayın yapan medya kuruluşları oldu. Beyaz Saray, Pentagon, FİFA, BM gibi kurumlar bu internet yayıncılarını akredite ediyor. Reklam dünyası artık bu yeni düzene göre paylaşımda bulunuyor.

Yüzlerce, binlerce insan buralarda istihdam oluyor, iş buluyor, yeni meslekler doğuyor. Her yıl batıda onlarca gazete kağıda basılı yayınları bırakıp, daha az maliyetli, daha hızlı ve daha etkili olan dijital medyaya katılıyor. Bizde ise hala kağıda basılı gazeteler çıkıyor. Çünkü Basın İlan Kurumu sadece kağıda basılı gazetelere finansal destek sağlıyor. Bunu değiştirmek gerek.

CUMHURBAŞKANI VE
BAŞBAKAN'DAN TALEP

Dijital devrimi kaçırmak, sanayi devrimini kaçırmaktan daha pahalıya mal olacak bize. Bu sadece medya alanında değil, teknoloji ve üretim alanlarını da ilgilendiren bir konu.

Medya dediğimiz şeyin genetiği, şekli, davranış biçimi çok değişti. Hızı, gücü ve yaygınlığı geleneksel, konvansiyonel medyadan daha fazla. Dolayısı ile tahribatı da aynı şekilde daha fazla oluyor. Bunun önüne geçilmesi, legal, yasal olması ve hukukun kapsama alını içine alınması gerekir.

Aksi takdirde bu kanunsuz haydut düzeni sosyal yaşantımızı, ahlak düzenimizi, iletişimimizi onarılmayacak şekilde tahrip edecektir.

Sayın Cumhurbaşkanımızın, Başbakanımızın ve medyadan sorumlu Başbakan Yardımcımız Numan Kurtulmuş’un, Adalet Bakanımız'ın bu konuyu gündemlerine almasını ve hepimizi etkileyen bu çirkin sistemi kanuni düzenlemeyle değiştirmesini arzu ediyoruz.

Bir yazar olarak, gazeteci olarak ve bir vatandaş olarak, benim gibi düşünen binlerce insanın talebini lütfen dikkate alınız.

#AK Parti
#Sosyal medya
#Kanun