Uzun zaman olmuş meğer Ankara’ya gelmeyeli. Varınca anladım. Hava çok güzeldi. Güneşli ve tatlı bir serinlik vardı. Gelirken Abant’a uğrayıp, sonbaharın ağaçlara yansıyan güzelliğini göreyim dedim. Lakin yapraklar sararmadan dökülmüş. O muhteşem sarı, kırmızı, kahverengi güzelliği bu sefer fotoğraflayamadım. Kış erken geldi bu sene. Doğa sonbaharı pas geçti sanırım.
Ankara’da siyasi ortam, güneşli ve tatlı serinlikteki havaya inat karışıktı. Yerel seçimlerin yüksek atmosfer basıncı erken inmiş Ankara sokaklarına.
Güneşli havanın tadını çıkaramadan kendimi siyasi kulislerin içinde buldum. Her ne kadar Ankara gazetecileri kadar mahir olmasam da, benim de sağlam bilgi aldığım kaynaklarım var çok şükür!
Tahmin edeceğiniz gibi, Ankara’nın siyasi havasını MHP Lideri Devlet Bahçeli belirliyor. Rüzgar gibi, bir esiyor bulutlar dağılıyor güneş açıyor, bir esiyor poyraz olup yağmur yağdırıyor!
Kaşıkçı suikastının önemli bilgilerinin açıklanacağı AK Parti grubu öncesinde, yerel seçim ittifakını bitiren açıklamayla şok etmişti herkesi.
Dün de hepimiz İstanbul Havalimanı (isim de çok güzel oldu bu arada) açılışına odaklanmışken, Bahçeli Ankara’dan şimşeği çaktı. Melih Gökçek’i aday gösterebilecekleri sinyalini verdi. Ne zaman açıklama yapacağını titizlikle seçiyor sanırım.
“Partimize şeref verir” diyerek, her kula nasip olmayacak kadar onore etti Gökçek’i. Gökçek de hemen meşhur Twitter hesabından cevabı veri: “Beni inanılmaz derecede onore ettiniz”.
Doğrusu çok kişi inanamadı bu karşılıklı şeref-onur alışverişine. Zira Gökçek hala AK Partili. Bahçeli bir AK Partiliyi partisine “şeref” vermeye davet ederek, aslında siyaseten şartları zorlayan bir şimşek çaktı. Malum cumhur ittifakında AK Parti ile beraber.
Dün Ankara’ya geldiğimde, o şimşeğin neden olduğu yangın devam ediyordu. Sadece AK Parti, MHP kulisleri değil, CHP, İYİ Parti, HDP kulisleri bile o şimşekle aydınlandı.
Çok kişiyle konuştum. Öyle senaryolar, öyle hesaplar, öyle planlar anlattılar ki, bir ara beynim yanacak sandım.
Oysa ki, hafta sonu Kaçkar dağlarında, gelirken de Abant’ta doğanın ve güzel havanın huzuru içindeydim. Ankara’nın siyasi havasında üşümeye başladım.
Melih Gökçek’in Ankara’da yeniden adaylığı ve bu sefer MHP’den adaylığı, tüm dengeleri etkileyecek güçte tabii ki. Seveni, sevmeyeni olabilir ama Gökçek Ankara seçmeni nezdinde hala güçlü.
Ancak işi yakından takip edip, rasyonel analizler yapan önemli bir ismin yorumu bence çok akla yatkın: “Gökçek MHP adayı olarak seçimi kazanamaz ama AK Parti’ye kaybettirir.” Aynı isim, MHP ve AK Parti çekişmesinden, aradan CHP’nin sıyırılacağını söylüyor tereddüt etmeden.
Hemen CHP kulislerini iyi bilen arkadaşımı aradım. Beynim de o zaman yanmaya başladı zaten. CHP içi siyaseti analiz etmek herkesin harcı değil. O kadar karışık.
Şurası kesin ki, CHP Mansur Yavaş’a kilitlenmiş durumda. Sık sık görüşüyorlar ve strateji belirliyorlar. İşin içinde İYİ Parti de var. Kulislere göre Mansur Yavaş’ın İYİ Parti’den aday gösterilmesi karşılığında, İYİ Parti, Antalya, Adana, Mersin hatta İstanbul’da CHP’yi destekleme vaadinde bulunmuş. Yani Mansur Yavaş İYİ Parti’den de aday olabilir.
Benim kişisel görüşüm, CHP bunu kabul etmeyecektir. Gökçek’in MHP’de aday olması halinde aradan sıyrılacaklarına kesin gözüyle bakarlar. Henüz karar verilmiş değil tabi.
MHP ise yine oyun kurucu ya da şimşek çakan parti olarak gelişmelerin tam ortasında durumu gözlemliyor.
Gökçek’ten sonra, İstanbul’da da sürpriz yapacağını söyleyen Bahçeli acaba orada da Kadir Topbaş’ı mı kast etti? Henüz netlik yok.
Malum AK Parti İstanbul, Ankara, Bursa, Niğde, Çorum, Balıkesir, Ordu vb. belediye başkanlarını görevden almıştı. Edindiğim bilgi, bu başkanlara kanca atan çok parti oluyormuş bu sıralar.
Her ne kadar Ankara’da şimşekler çakıp, hava bir anda değişse de, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın grup sonrası açıklamasıyla rüzgar mutedil haline dönme eğilimine girdi. “Gökçek benim yol arkadaşım, bundan sonra da beraber yürüyeceğimizi zannediyorum” diyerek, Hayati Yazıcı’nın aba altından gösterdiği sopayı yerine iade etti. Gökçek’i sarıp sarmalayan bir açıklamaydı. Bu sıra Gökçek’ten mutlu kimse yoktur. Her liderden sevgi seli mesajlar alıyor!
Gökçek bu açıklamaya rağmen aday olursa eğer, karşısında CHP-İYİ Parti ortak adayı Mansur Yavaş’ı bulacak. Kendisi kazanamaz, AK Parti’ye kaybettirir ama sonuçta Mansur Yavaş’a da yenilmiş olur.
Ömrü hayatında yenilgiyi kabul etmeyen Gökçek’in (hele hele) Mansur Yavaş’a yenilmeyi göze alacağını sanmıyorum.
Yine de gözünü karartıp, “bana ettiklerini yanlarına bırakmayacağım AK Partililer var” diyerek aday olursa, o zaman hava fırtınaya döner ki, sonucunu ne siz sorun ne ben söyleyeyim.
Gökçek neden ilk anda Bahçeli’ye “sağ olun ben partimden memnunum, aday olmayacağım” demedi? Nedeni görevden ayrıldıktan sonra kendi partisinde karşılaştığı muameleler olsa gerek.
Yine de günün sonunda biraz daha açık kapı siyasetini sürdürüp, sonra teşekkür edecektir MHP’ye. Sanırım “pazara kadar değil, mezara kadar AK Parti’deyim” sözünü hatırlayacaktır.
Kulis yazınca, yer ne çabuk bitiyor! Daha başka kulisler de yazacaktım. Yer bitti. Sevdim bu işi. Seçime kadar Ankara’ya mı taşınsam acaba!
Ankara gazetecileriyle sıkı bir rekabete gireriz, kazanan okuyucu olur!
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.