AK Parti'nin şimdiye kadarki en kritik kongresi, iki gün sonra gerçekleşecek. Partinin geleceğini, seçimleri ve Türkiye'nin yarınlarını çok derinden etkileyecek bir kongre olacak.
Başbakan Davutoğlu, bir yandan seçim hükümetiyle ülkeyi yönetmek, bir yandan topraklarımızı kana bulayan terörle uğraşmak ve bir yandan da partinin geleceğini etkileyecek bir kongreyi gerçekleştirmek zorunda. Zor günlerde, zor imtihanlardan geçiyor. Ancak siyasette liderler böyle zamanlarda doğar, böyle zamanlarda pişer.
7 Haziran seçimlerinden önce, bir koalisyon olursa, AK Parti iktidardan düşerse, Özal'ın mirasını yağmaladıkları gibi, Erdoğan'ın ülkeye bıraktığı mirası da kısa sürede perişan ederler demiştim (2 Haziran 2015). Hepimiz sonucu görüyoruz. AK Parti'siz bir iktidar, AK Parti'siz istikrarlı bir Türkiye olmuyor.
AK Parti'nin bazı lüksleri olamaz
Çünkü AK Parti, 13 yılda öylesine büyük bir güçle siyasetin merkezine yerleşti ki, bir anda ülkenin ana omurgası ve taşıyıcı aksı oldu. Şimdi o omurga dik durmazsa,
ülke eğiliyor, o taşıyıcı akslarda hasar olursa ülke sallanıyor
. Türkiye'nin kaderi, AK Parti'nin kaderiyle birleşti sanki, sorumluluk ve yük daha da arttı omurganın üzerinde.
Bu nedenledir ki, AK Parti'nin diğer siyasi partiler gibi lüksleri yoktur
. Onlar gibi kafasına eseni yapamaz, onlar gibi sorumsuz davranamaz, onlar gibi 'siyasi rakibim batsın da ne olursa olsun' diyemez.
Millet, AK Parti'ye istediği gücü verdi ama aynı zamanda ağır bir yük de yükledi
. Ülkenin geleceğini, milletin kaderini, devletin bekasını AK Parti kadroları düşünmek zorunda.
Belki herkesten daha az konuşup, herkesten daha çok çalışmak zorunda bu kadrolar
. Bazen eleştiriler karşısında susmak, bazen yutkunmak, acısını içine atmak, isyanını içinde söndürmek zorunda. Evin babası gibi, evin büyük oğlu gibi şikayet etmeye hakkı yok AK Parti'nin.
AK Parti için bu kongre yeni bir dönemi başlatacak, başlatmalı hatta. “AK Parti Versiyon 2.0" bu yeni dönemin adı olacak sanırım.
13 yıl boyunca AK Parti'yi iktidar yapan, başarıdan başarıya taşıyan ve dünyada bir marka haline getiren Versiyon 1.0, hata vermeye başladı ve 7 Haziran'da bu hatalar ortaya çıktı.
Sistem sorunu, yazılım sorunu, donanım sorunu var ki, kullanıcı (seçmen) şikayette bulundu.
Bir yenilenme, bir 'Upgrate' olama, yeni bir versiyon sürümüne ihtiyaç olduğu aşikar. Versiyon 2.0, değişen kullanıcı profili (genç seçmenler), değişen ortam şartları (terör), çevre etkisi (dünya ile ilişkiler) ve toplumsal talepleri (bir arada yaşama sorunu) göz önüne alarak yazılmalı.
Fabrika ayarlarına dönmek yanlış
AK Parti'nin fabrika ayarlarına dönmesi doğru bir strateji değil. Fabrika ayarları dediğimiz şey, partiyi ancak 2015'e kadar getirdi ama şimdi sistem 'Eror' vermeye başladı. Fabrika ayarlarının yapıldığı tarihlerde, Ortadoğu böyle değildi, Avrupa böyle değildi, ABD böyle değildi, terör böyle değildi, toplumsal uyum böyle değildi.
Tüm şartları farklı olan o zaman dilimine uyarlanmış fabrika ayarlarına şimdi dönülse, sistem yine 'Eror' verir.
Teknoloji şirketleri, ürünlerini dünya piyasasında güçlü tutmak için sürekli yenilik yaparlar, eski fabrika ayarlarına, eski versiyonlarına dönmezler. Siyaset de böyledir, değişen şartlara, durumlara göre yenilenmek icap eder. İşte bu kongre, AK Parti'nin yeni sürümünü göreceğimiz bir fırsat doğuruyor.
Versiyon 2.0 nasıl olmalı?
Yeni yüzler, yeni siyasetçiler, yeni anlayışlar, yeni stratejiler, yeni mesajlar... AK Parti Versiyon 2.0,
Türkiye'nin geleceğini, milletin kaderini, devletin bekasını düşünerek tasarlanmak zorunda. AK Parti Versiyon 2.0,
toplumsal talepleri, bir arada yaşama sorununu, ortak hayal kurma ihtiyacını, Kürtleri, Alevileri, Beyaz Türkleri, İslamcıları, Ülkücüleri... yani toplumun tüm katmanlarını düşünerek tasarlanmak zorunda. AK Parti Versiyon 2.0, Ortadoğu'nun geleceğini, İslam dünyasını, Ümmet bilincini, Avrupa Birliği'ni, Batıyla ilişkileri, medeniyetimizin geleceğini düşünerek tasarlanmak zorunda.
Bu kongre kesinlikle AK Parti'nin kader kongresi. Şimdi bu terör ortamında, bu seçim öncesinde böyle bir değişime, riske gerek yok denecektir. Diyenler eski versiyonu savunanlar olacaktır. Tam da bu nedenlerle değişim lazım.
Versiyon 2.0 üretilmezse, eski versiyonla seçime gitmek büyük risk. Çünkü millet eski versiyondan memnun olmadığını 7 Haziran'da söyledi
. Şimdi eski versiyondan edilen şikayetleri gidermek, aksaklıkları düzeltmek ve çalışmayan donanımları değiştirmek gerek.
AK Parti Versiyon 2.0 iki şekilde kendini gösterecek.
1. Partinin geleceğini inşa edecek, yönetecek ve Versiyon 2.0'ı tasarlayacak ekipler, yani Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) ve Merkez Yönetim Kurulu (MYK).
2. Parti programı.
Seçimlere gidecek kadrolar, halka anlatılacak program, söylem ve çözüm önerileri, bu iki başlığın etrafında şekillenmiş olacak.
AK Parti için en büyük tehlike nedir?
En büyük tehlike, geleceği, 2023 vizyonunu düşünememek, bu kader kongresinin önemini anlayamamaktır. 7 Haziran seçimlerinde oy kaybının nedenlerinin anlaşıldığı, gereken mesajların alındığı ve gereğinin yapılacağı söylenmesine rağmen, bugüne kadar bir şey yapılmadı. Millet bunu gözlüyor ve bekliyor. Kongre bunun için önemli bir fırsat.
Eğer bu kongrede AK Parti kendi içinde bir kavgaya tutuşursa, 'benim adamım, benim kadrom' çekişmesine girerse, en büyük darbeyi oradan alacaktır. Ortak aklın değil de, 'benim dediğim olsun, benim istediğim olsun', diye çekişme olursa bu partiye kan kaybettirecektir. Liyakat ve ehliyete değil de
, 'şu liseden, şu üniversiteden, şu vakıftan, bu cemaatten, bu çevreden adamlarım
'
diye kadrolar kurulursa, kavga çıkarsa, AK Parti asla iflah olmaz bir sürece girecektir
.
Millet kavgalı eve kız vermez. Bunu 7 Haziran öncesinde yaşadık, milletin cevabını da 8 Haziran'da gördük. Şimdi benzer tartışmaların, kavgaların olması halinde, 1 Kasım'da telafisi olmayan, geri dönüşü olmayan bir sorun yaşayabilir AK Parti.
AK Parti Versiyon 2.0 bu ülkede yaşayan herkesi ilgilendiren, ülkenin geleceğini etkileyecek bir değişim ve dönüşümdür, bunu böyle algılamak gerekir.