Trump başkanlık yarışında Biden’ın ana gündem maddesi haline getirmek istediği kürtaj meselesinde ideolojik bir tutum almaktan kaçınıp bu konuda köşeye sıkışmayı kabul etmeyeceğini gösterdi. Muhafazakar Cumhuriyetçi grupların Trump’dan beklentileri, federal hükümetin bütün ülke çapında kürtaj sınırlaması getirmesini sağlayacak bir kanun geçmesini desteklemesiydi. Trump ara seçimlerde desteklediği Trumpçı adayların kürtaj yasaklarını savunmalarının seçimi kazanmalarına nasıl engel olduğunu gördüğü
Trump başkanlık yarışında Biden’ın ana gündem maddesi haline getirmek istediği kürtaj meselesinde ideolojik bir tutum almaktan kaçınıp bu konuda köşeye sıkışmayı kabul etmeyeceğini gösterdi. Muhafazakar Cumhuriyetçi grupların Trump’dan beklentileri, federal hükümetin bütün ülke çapında kürtaj sınırlaması getirmesini sağlayacak bir kanun geçmesini desteklemesiydi. Trump ara seçimlerde desteklediği Trumpçı adayların kürtaj yasaklarını savunmalarının seçimi kazanmalarına nasıl engel olduğunu gördüğü için aynı akıbeti yaşamak istemiyor.
Trump gerek Cumhuriyetçi gerekse Demokrat orta sınıf ve eğitimli kadınların tepkisini çekecek federal bir düzenlemeyi savunmak yerine ‘her eyalet kendi kararını vermelidir’ pozisyonunu deklare etti. Bunun sonucunda Trump’a karşı muhafazakarlardan belli oranda bir tepki gelse de, Roe v. Wade kararının iptalini sağlayan Anayasa Mahkemesi yargıçlarını atamış bir başkana ciddi bir başkaldırı olması beklenmemeli. Trump’ın seçim için adeta siyasi takiye yaptığına inanan muhafazakar grupların onun başarısı için çalışmaktan başka pek bir opsiyonları da yok zaten.
Kürtaj konusunda ulusal yasağı savunan bir pozisyon almayı reddeden Trump’a en güçlü tepki eski Başkan Yardımcısı Mike Pence’den geldi. Trump’ın kararını ‘2016 ve 2020’de onu seçenlerin suratına attığı bir tokat’ olarak tanımlayan Pence, Evanjelistler arasında önemli bir ağırlığa sahip ancak bu grubun Trump’a bağlılığına zarar vermesi zor. Evanjelist seçmenin birkaç nesildir istediği Roe v. Wade kararının iptali ve İsrail’in başkentini Kudüs olarak tanımak gibi radikal gelişmeler, Trump sayesinde gerçekleşti. Bu seçmen grubu için Trump’ı savunmak kutsal bir mesele haline geldiği için Pence’in eleştirilerinin kalıcı bir etki yapması zor. Evanjelistler son derece etkili bir seçmen grubu ancak Trump’ın yarıştığı adaylık sürecinde Pence’e prim vermeyerek tercihlerini belli ettiler.
Ulusal bazda 15 haftalık bir kürtaj yasağını (tecavüz, ensest ve annenin hayati tehlikesi gibi istisnalar dışında) savunan South Carolina’nın Cumhuriyetçi Senatörü Lindsey Graham da Trump’ın açıklamasını eleştirenler arasındaydı. Trump Pence’e cevap vermeyerek Evanjelist seçmenin hassasiyetine saygı duyduğunu göstermek istemiş olabilir. Graham’ı doğrudan hedef alarak cevap veren Trump, Demokratların Graham’ı sevdiklerini çünkü kürtaj meselesini mümkün olduğu kadar fazla gündemde tutmak istediklerini söyledi. Trump, Graham ‘olmayan sınırımız ve hep savunduğu bir türlü bitmeyen savaşlara odaklanıp Roe v. Wade zaferimize gölge düşürmesin’ dedi. Trump’ın seçim kampanyası sürecinde kürtaj yasağını Cumhuriyetçiler için kaybettirici bir mesele olarak gördüğü açık.
Trump en azından şimdilik ulusal bir kürtaj yasağı yerine meselenin eyaletlere bırakılmasını savunarak siyasi kan kaybetmek istemiyor. Ancak halihazırda Cumhuriyetçi eyaletlerin birçoğunda kürtaj ya tamamen yasak ya da son derece sınırlandırılmış durumda. En son Florida eyaleti DeSantis’in imza atmasıyla mevcut 15 haftalık yasağı 6 haftaya indirme kararı aldı ve bu yasak yakında yürürlüğe girecek. Bazı eyaletlerde hiçbir istisna tanınmadığı ve kürtaj tamamen yasak olduğu için bazı kadınların başka eyaletlere seyahat ederek bu prosedürü gerçekleştirdiği vakalar basına yansıyor. Seyahat edecek parası olmayanlar da muhtemelen illegal ve ‘merdiven altı’ yöntemlere başvuruyor. Dolayısıyla Trump’ın aldığı pozisyon mevcut durumun desteklenmesi anlamına geldiği için Demokratlar bu konudan kendisini hedef almaya devam edecektir.
Kürtaj meselesinde Demokratlarla kendi partisinin muhafazakarları arasında iki taraftan da ‘ateş altında’ kalacak olan Trump’ın hedefi salıncak eyaletlerdeki kadın seçmenlerin oyunu kaybetmemek olsa gerek. Kürtaj yasağı olan eyaletleri kazanması zaten büyük ölçüde garanti olan Trump için kritik eyaletlerdeki bağımsız seçmenin ne tavır alacağı daha fazla önem taşıyor. Salıncak eyaletlerde kırsalı kazanmakta zorluk çekmeyen Trump’ın banliyölerdeki eğitimli kadın seçmenin desteğini alması gerekiyor. Şehir merkezlerindeki Demokrat üstünlüğü dengeleyebilmesi için banliyölere ihtiyacı var.
Bu açıdan bakıldığında Trump Meksika sınırı ve göçmenlikle birlikte hayat pahalılığına odaklanmayı tercih ediyor. Dokümansız ülkeye giren göçmenlere karşı ‘hırsız ve tecavüzcü’ gibi ifadeleri kullanmaktan çekinmeyip radikal bir pozisyon alan Trump’ın kürtaj meselesinde net tavır almayı reddetmesi başkanlık seçimi haritasının gerçekleriyle alakalı. Hem 2018 hem de 2022 ara seçimlerinde Demokratların kürtaj meselesi sayesinde kadın seçmen mobilizasyonu sağlaması ve bunun Kongre dengelerine yansıması, Trump’ın bu konudaki tavrını açıklıyor. Kendi tabanının isteklerini en sert biçimde ifade etmekten çekinmeyen Trump’ın kürtaj konusunda dikkatli gitmeye çalışması, Demokratların bu konudaki avantajının farkında olduğunu gösteriyor.