1976 yılında Ankara’da doğdu. Lisans eğitimi dahilinde ilahiyat ve iletişim okudu ancak tamamlamadı. Hece, Yedi İklim, Kaknüs, Kırkayak, Fayrap, Kırklar ve İtibar dergilerinde şiirleri yayınlandı. Portakal Turta Bir de Kirpi, Ablam Uzak Ülkede ve Amerika Sen Busun isimli şiir kitapları, Başka Masallar isimli “büyüklere masallar” kitabı yayınlandı. Kanal 7'de metin yazarlığı, çeşitli radyo ve televizyonlarda programcılık, senaryo yazarlığı, belgesel ve televizyon filmleri yönetmenliği yaptı.
Bu yazıyı sevgili Aydın Ünal ağabeye borçlanarak alıyorum kaleme. Önce onu bir söylemem gerekir. Müteşekkirim.
Malum, Suriye devriminde hem matematik bilmeyen hem de herkesten şişman olan Kamalistler, cehaletleri iyot gibi açığa çıkınca her zaman yaptıklarını yapıp Suriye’ye “Kamalizm” önermeye başladılar.
Halep’ten sonra Hama mı var Humus mu, haritaya bakmadan asla söyleyemeyecek cehalet düzeyleriyle Kamalistler’den zaten fazla bir şey beklemiyorduk ama bilhassa Ekrem İmamoğlu’na verdikleri “seni başkan yaptıracağız” sözlerinin Suriye devrimiyle birlikte zora girdiğini fark eden İsmail Saymaz falan “Esed, hiç olmazsa iyi kötü seçim yapıyordu, bunlar onu da yapmayacak” falan diye bizi bizden alan analizler kastılar. Eh, bize de dalga geçmek düştü. Bu cehalet düzeyiyle dalga geçmeyelim de ne yapalım birader?
Ancak biraz düşününce aslında Suriye’ye “Kamalist devrim ihraç etmek” kulağıma epey mantıklı gelmeye de başlamadı değil. Bu “ihraç ekibi”ni şöyle düşündüm. Saymaz ekibe Özgür Özel ile birlikte eşbaşkan olsun, Yılmaz Özdil ile Uğur Dündar ekibin ak sakallı pozisyonlarını doldursun, Özlem Gürses’i, Fatih Portakal’ı derken ekip tamam olur zaten. İlber Ortaylı’yı sakın unutmasınlar. Şekeri çıkınca Şara’ya yaranmak için “zaten Türkiyeli diye toprağını satan adama derler” falan diyerek bilge adam pozları keser. Peşine de Suriye istihbaratının akademisinin açılış dersine davet ederler hem, fena mı?
Ahmet el Şara, bu ekibin tanımladığı Kamalist devrimleri ve demokrasi geçişini behemahal hayata geçirsin Suriye’de. Önceliği tek parti yönetimine versin elbette. 23 yılın sonunda yani 2048’de Suriye’de çok partili ilk seçim yapılsın ve bu seçimde “açık oy, gizli tasnif” yöntemi kullanılsın. Dolayısıyla Ahmet el Şara, Suriye’de ilk gerçek seçimleri devrimin üzerinden 27 yıl geçtikten sonra yapsın ve yenilecekse o zaman yenilsin. Ayrıca bu yenilgiyi de pek kafaya takmasın. Suriye ordusunu “dış tehditleri ortadan kaldırmak” için değil, “içerde tehdit olarak görünenleri yola getirmek” için kurgulayan Şara, her on yılda bir bu ordu eliyle darbeler yapıp Suriye demokrasisine balans ayarı yapsın.
Ayrıca, Ahmet el Şara devriminin ilk yıllarında Lazkiye’de Seyyid Reza isimli bir Nusayri önderinin isyanını bahane ederek uçaklarla Lazkiye’yi bombalasın. Hatta bu uçaklardan birinin, yaşadıklarını “sadece insanları değil, hayvanları da öldürüyordum ve bu çok gurur vericiydi” diye anlatacak pilotunun ismini Halep’teki havalimanına versin. Haseke’deki Şeyh Selahaddin isyanını da benzer yöntemlerle hallettikten sonra elbette İdlib kırsalında birkaç esrarkeşin öldürdüğü bir öğretmeni bahane ederek onlarca seküleri ortadan kaldırsın. Suriye’de “Bağımsızlık Mahkemeleri” kurulsun ve bu mahkemeler “şahsın önce tedbiren idamına, ardından usulen yargılanmasına” falan diye kararlar alsın.
Tabii modernleşme de mühim. Bu ekip, Ahmet el Şara’yı o hususta da doğru yönlendirecek ekiptir bence. Şapka devrimi önemli. Şapka giymeyi reddeden Tartusluları eldeki zırhlı gemilerle bombalamak mümkün olur hem. Belki Tartuslular da “atma Ahmediye atma / zeytin bahçelerinin b..unu çıkarıyorsun / şapka da giyeceğiz serpuş da takacağız” diye şiirler yazar.
Harf devrimi tabii ki de gerekli. Kargacık burgacık Arapça harflerle hayat geçmez. Hem Suriye’nin ilmiye sınıfını nasıl bir gecede ekarte edecek Ahmet el Şara?
Ama en gerekli modernleşmeler “Suriye tarih tezi” ile “Şems dil teorisi”dir. Ona şüphe yok. “Ankara” kelimesinin Arapça “an karib” ibaresinden, “fındık” kelimesinin Arapça “finduk” isminden geldiğini dosta düşmana ilan etsin ki Suriyelilerin ne kadim millet olduğu anlaşılsın. Ayrıca ve tabii ki Bering Boğazı’ndan geçip Amerika’ya giden Kızılderililerin kesinlikle Suriyeli olduğunu da, “kayıp kıta Mu’nun aslında Suriyelilerin asıl yurdu” olduğunu da ispat etsin.
En önemlisi, Ahmet el Şara’nın ölümünün ardından Şaraviler, Şaraviliği eleştiren herkese “Şara olmasaydı babanın adı Firuz olurdu” diye çemkirsinler ama bu esnada kendi çocuklarının adını “Mia, Miyav,
Pilav” falan koysunlar.
Yeteri kadar gülüp eğlendiysek ciddili bir şey söyleyeceğim bitirmeden. Suriye’ye Kamalizm üzerinden bir demokratikleşme öneren Kamalistler cidden Suriye’ye “BAAS gitmiş olabilir ama sizin yeni bir BAAS kurmanız lazım” demekten başka bir şey yapmadıklarının da farkındalar mı acaba? Hıristiyan, Dürzi ve
Nusayri azınlığa “varlık vergisi” de koysun mu Ahmet el Şara? Üniversitelere başörtüsüz girilmesini de yasaklasın mı mesela?
Kamalizm ile demokrasinin birbirinden ne denli uzak şeyler olduğunu Türkiye son derece acı şekillerde tecrübe etti. 28 Şubat başarılı olsaydı, 15 Temmuz hedefine ulaşsaydı şu an Türkiye, BAAS’ın dünyadaki son temsilcisi olacaktı. Bunu bile göremeyecek kadar büyük bir kitlesel körleşme içerisinde Kamalizm.
Eren Safi’nin de dediği gibi “aman, bana neyse.” Yazımın genişletilmiş versiyonunu çok yakında Şaraviliği müesses nizam haline getirecek Suriyeli Şaravi militaristlerin kuracağı “Cihet”, yani “Yön” dergisinde okuyabilirsiniz.
Merhaba, sitemizde paylaştığınız yorumlar, diğer kullanıcılar için değerli bir kaynak oluşturur. Lütfen diğer kullanıcılara ve farklı görüşlere saygı gösterin. Kaba, saldırgan, aşağılayıcı veya ayrımcı dil kullanmayın.
👏👏👏
Marmaray'ın Ekrem İmamoğlu tarafından yapıldığını Ayasofya'nın da yine Ekrem İmamoğlu tarafından açıldığının zannedildiği Aklı bir karış havada Kemalist zavat İsmail Bey'in çok bilinmeyenli Bu denklemli Matematik problemini nasıl çözecek bilmiyorum Şara sakın kiliseleri de ahır yapmasın
Eyvallah...
Muhterem yazar, Ahmet El Şara diye yazılmasına rağmen bu ismin Ahmet Eş Şara olarak söylendiğini biliyorsunuzdur. O halde 'SESSİZ' kalan 'L' yazılmamalı. ESSELAMU ALEYKÜM. (El selamu demiyoruz)
sanki dersinki ülkemiz kemalestlerin yasası ile değil şeriat ile yönetiliyor yaşa Mustafa Kemal paşa yaşa
gayet mantiki bir yazı o sözü duyduğumda Rabbim bunlara yeni bir akıl nasip etsin bu akıl normal bir akıl değil dedim
vatan hainleri Amerika Birleşik Devletleri 12.000 kilometreden gelmiş Suriye halkının yeraltı kaynaklarını sömürüyor otutturmuş terör örgütün oraya tankerlerle taşıma yapıyor Irak'a sağa sola ama Amerika'ya bir şeyler demiyorlar lan söylemiyorlar Türkiye'ye gelince Türkiye'ye elini çek Suriye'den Türkiye elini çek Suriye'den lan nereye gidiyorsun şimdi lan ülkenin orada askere ordusu orada be sen ne konuşuyorsun sanki kime diyorum kim kim dedirtiyor sana çek diye senin o kuklaların gelsin seni yöneten kuklalar şey johnny'ler taneler var ya onlar
behey evladım aferin sana.. bu kadar güzel özetlemişin futurist Suriye kemalist devrm hareketini.. zihnine bereket kalemin tesir dolsun..
Çok çok iyi bir yazı bu. Eline diline sağlık İsmail Kılıçaslan.
Teşekkürler
sağolun İsmail bey...o kafayı .!!yeniden hatırlattın....!!!!
kamalistler Allah’ın lanetine duçar olsunlar inşallah,diyorum.
Bülbüllere emir var: Lisan öğren vakvaktan; Bahset tarih, balığın tırmandığı kabaktan! Bize kalan aziz borç, asırlık zamanlardan; Tarihi temizlemek sahte kahramanlardan... Necip Fazıl
Fırsat tetikçiliği yapmadan düşünce üreten. 2024yılın popüler yazarı İsmail Kılıçarslan kalemine sağlık.
Kalemine sağlık
Halk için değil birkaç oligark istedi diye yapılan devrimleri 100yildir halktan korumaya çalışıyorlar. Tamamen emperyalistlerin kuklaciligi olan bir toplum mühendisliği.
Birde Sayın Özel yeni Suriye yönetimine "AB li kurumlarla yakın temasta olmalarını "tavsiye etmiş.Çağdaş çizgiyi ancak batılı emperyalist lerin uşağı olmakla yakalayabileceklerini emir buyurmuş.
mustafa kemal büyük devrimciydi.15 senede bir devlet kurdu tüm müesseseleriyle..beğenelim beğenmeyelim..1300 yıllık arap alfabesini lağv edip yerine latin alfabesini koydu.bu tüm devrimlere bedel..şimdi 22 senelik iktidar eski alfabeyi getirebilse bile en partizan bile kabul etmez..muhalefette iken cuma günü hafta tatili olsun diye meydanlarda bağırırdık cuma günü tatil olsun diye khiçbir çaba sarf edilmedişapka devrim yasası bile hala yürürlükte
Çılgın fikirlerinden korusun
Çok eğlenceli ve ironik bir yazı olmuş. Tebrik ederim. Allah hepimizi kamalistlerin
😅
Kemalist kafa ancak bu kadar iyi anlatılırdı. Bir sorun var, bu yazdıklarınızdan kemalistlerin ne demek istediğinizi anladıklarını sanmıyorum. Hoş toplumumuz da hala ne yaşadığının farkında değil. Kml Klçtrğl gibi bir adamı neredeyse Cumhurbaşkanı yapacak kadar oy verir miydi?
Harika bir yazı olmuş.. okudukça bir ülke aklıma geldi hep..bütün bu yazılanların olduğu.. aceba nerse..neresi..bir milyon dolarlık soru..
Gülmekten, nasıl yorum yazacağım aklıma gelmiyor !
Günün en önemli haberlerini e-posta olarak almak için tıklayın. Buradan üye olun.
Üye olarak Albayrak Medya Grubu sitelerinden elektronik iletişime izin vermiş ve Kullanım Koşullarını ve Gizlilik Pollitikasını kabul etmiş olursunuz.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.