Yer isimlerinin peşinden gitmek

04:0030/06/2018, суббота
G: 30/06/2018, суббота
İbrahim Tenekeci

Elime Osmanlı dönemine ait bir Lefke damgası geçmişti. Lefke’yi Kıbrıs adasında arıyorum. Meğer defalarca gittiğim ve çok sevdiğim Osmaneli’nin eski ismi imiş. Bilecik ilinde.O andan itibaren değiştirilmiş yer isimlerine karşı bende bir merak oluştu. Araştırmaya, kaynakları taramaya başladım. Bulduklarımı kayıt altına alıyorum. Anadolu’daki yer isimlerinin değiştirildiği geçiş dönemleri olmuş. Mesela Sultan Abdülhamid Han padişahlıktan alınınca, Hamidiye olan birçok yerleşim yerine başka isim verilmiş.

Elime Osmanlı dönemine ait bir Lefke damgası geçmişti. Lefke’yi Kıbrıs adasında arıyorum. Meğer defalarca gittiğim ve çok sevdiğim Osmaneli’nin eski ismi imiş. Bilecik ilinde.



O andan itibaren değiştirilmiş yer isimlerine karşı bende bir merak oluştu. Araştırmaya, kaynakları taramaya başladım. Bulduklarımı kayıt altına alıyorum. Anadolu’daki yer isimlerinin değiştirildiği geçiş dönemleri olmuş. Mesela Sultan Abdülhamid Han padişahlıktan alınınca, Hamidiye olan birçok yerleşim yerine başka isim verilmiş. Ordu Hamidiye, olmuş Mesudiye. Geçmiş kayıtlarda, Ceyhan ilçesi de Hamidiye şeklinde geçiyor. Aynı durum Abdülaziz için de geçerli. Örneğin Afyon Emirdağ’ın eski ismi Aziziye. Kayseri ilinin Pınarbaşı ilçesi de öyle.

İttihat ve Terakki zamanında, yani Birinci Cihan Harbi yıllarında da bazı yerleşim yerlerinin ismi değiştiriliyor. Cumhuriyetin ilk döneminde ise bu değişiklik hız ve siyasi hüviyet kazanıyor.

Bir de kaybettiğimiz, yurdumuzun dışında kalan topraklar var. Özellikle Balkan topraklarında, bize ait isimleri değiştirmek için adeta seferberlik ilân edilmiş. Nasıl bir kayıp yaşadığımızı postaneler üzerinden verelim: İsmi Osmaniye olan üç yerleşim yerinde postane bulunuyor: Adana Osmaniye, Kosova Osmaniye, Selanik Osmaniye. Bugün ikincisinin ismi Pehcevo, üçüncüsünün ise Tasos. Neler yaşanmış, kaybedilmiş, sadece bu örnek bile göstermeye yetiyor.

Yurdumuzun kimi bölgelerinde isim değişikliği daha çok olmuş. Rize ve Trabzon civarı mesela. Eski ve yeni isimleri beraber verelim. Mapavri: Çayeli, Atina: Pazar, Viçe: Fındıklı, Keskim: Yusufeli, Polathane: Akçaabat, Kura-yı Seb’a: İkizdere gibi.

Değişen yer isimlerine biraz bakalım. Önce eski, sonra yeni ismi.

Akçaşehir: Akçakoca, Anaypazarı: Gülnar, Arabsun: Gülşehri, Atranos: Orhaneli, Ayastefanos: Yeşilköy, Ayazmend: Altınova, Bergos: Umurbey, Cisr-i Ergene: Uzunköprü, Çıbıkabad: Çubuk, Denk Madeni: Keskin, Emrudabad: Gömeç, Ganoz: Gaziköy, Haçin: Saimbeyli, Hısn-ı Mansur: Adıyaman, Hora: Hoşköy, Istranca: Binkılıç, İmroz: Gökçeada, Karacaviran: Kurşunlu, Karahisar-ı Şarki: Şebinkarahisar, Karakilise ve Karaköse: Ağrı, Kırkkilise: Kırklareli, Kirmastı: Mustafa Kemal Paşa, Klazomen: Güzelbahçe, Koçhisar-ı Bala: Ilgaz, Makriköy: Bakırköy, Maydos: Eceabat, Mecidiye: Çiçekdağı, Mekri: Fethiye, Melekübi: Derinkuyu, Meset: Doğanyurt, Midye: Kıyıköy, Mihalıç: Karacabey, Mirgün: Emirgan, Misis: Yakapınar, Namervan: Narman, Papaslık: Altınoluk, Pavli: Pehlivanköy, Punta: Alsancak, Rum Kal’a: Yavuzeli, Samakovcuk: Demirköy, Sinason: Mustafa Paşa, Sultaniye: Karapınar, Susığırlık: Susurluk, Tekfurdağı: Tekirdağ, Tirilye: Zeytinbağı, Türbedere: Çerkezköy, Yabanabad: Kızılcahamam, Zeytun: Süleymanlı, Zir: Yenikent.

İlk hamlede alfabetik olarak yazdığım bu liste, konunun küçük bir kısmı sadece. Biraz daha devam etmek isterim. Aylarca çalıştım çünkü. İnşallah sıkıcı olmuyordur.

Andıflı: Kaş, Armişe: Akmeşe, Asikarağaç: Acıpayam, Avunye: Savur, Ayasuluğ: Selçuk, Azort: Uzundere, Beylan: Belen, Birunabad: Bornova, Çapakçur: Bingöl, Çölemerik: Hakkâri, Garzan: Yanarsu, Germir: Konaklar, Gökçeağaç: Hanönü, Eğin: Kemaliye, Haymanateyn: Haymana, Hıristiyanbağ: Bağarası, Hikmetiye: Derbent, Hüseyinabad: Alaca, İnallu veya İnalluballu: Kızılırmak, İncili: Karasu, İshaklu: Sultandağı, İstefan: Ayancık, Karahisar-ı Teke: Serik, Kasaba: Turgutlu, Keçenos: Kocanaz, Kefereyenice: Yeniceköy, Kızılçakçak: Akyaka, Kızılkilise: Nazımiye, Kızılkoca: Şefaatli, Konur: Sulakyurt, Küre-i Nühas: Küre, Mamahatun: Tercan, Mamuretü’l Aziz: Elazığ, Mans: Çayırlı, Mergizan: Mordoğan, Mergüze: İhsangazi, Norgâh: Pazaryolu, Pazarköy: Orhangazi, Selendi: Gazipaşa, Şemdinan: Şemdinli, Taşabad: Taşova, Tozanlı: Doğanşar. (Bu kadar çok özel isim yazıp da birkaç küçük hata yapmamak olmaz. Anlayışla karşılanmak dileğiyle.)

Sıklıkla gittiğim Kemerburgaz’ın esas ismi Suyolu imiş. İsmini Mimar Sinan’ın yaptığı su kemerlerinden almış görünüyor. Bugün Bulgaristan hudutları içinde kalan daha güzel bir ismimiz var: Ahyolu. Şimdi Pomorie ve elbette üzücü.

Eyüp ilçesinin ismine Sultan eklenince tartışma çıkmıştı. Bu beldemizin ismi, 1928 yılına kadar zaten Eyüb Sultan’dı.

Şarkışla, en sevdiğim yer isimlerinden biri. Eski ismi Tenos. Sonra Şehirkışla ve devamında Şarkışla oluyor. Şar, şehir demek.

Bazı yerlerin isimleri de karışıklık olmasın diye değiştiriliyor. Misal, Bilecik’in Pazaryeri ilçesi. Eski ismi Pazarcık. Maraş’ın da bu isimde bir ilçesi var. Bir örnek daha verelim: Kars, Kadirli ilçesinin de eski ismidir. Manisa Akhisar ve Adapazarı Akhisar. İkincisini Pamukova olarak değiştiriyorlar.

İsimlerin güncellenmesi, günümüz diline uygun yenilenmesi de yapılmış. Timurcu, Demirci olmuş. Ada-i Kebir, Büyükada.

Yurdumuzda, aziz bir hatıraya dönüşen yer isimleri de çoktur. İşte onlardan biri: Saimbeyli ilçesinin eski ismi Haçin’dir. Milli Mücadele yıllarında, beldeyi Fransız destekli Ermeni çetelerinden kurtarırken şehadet şerbeti içen Saim Bey’in ismi ilçeye verilmiştir. Ruhu şad olsun. Saimbeyli’nin komşu ilçesi Tufanbeyli’nin de serüveni böyledir. Eski ismi Mağara. İlçe, 1965 yılında, İstiklal Harbi sırasında Çukurova bölgesi komutanlarından Tufan Bey’in ismini almıştır.

Bu satırları yazarken aklıma geldi: Boğazlıyan ilçesinin ismi de Kemalbeyli olabilir. Hakkaniyet bunu gerektirir. (Boğazlıyan Kaymakamı Kemal Bey’e evvela iftira atılır. İstanbul, hem işgal, hem de Mütareke’nin ağır şartları altındadır. Düzmece bir mahkeme kurulur. Yalancı şahitlerin ifadelerini doğru kabul ederek ve ibret olsun diye, Kemal Bey’i idama mahkûm ederler. 10 Nisan 1919’da, hiçbir suçu olmaksızın, Beyazıt meydanında şehit edilir.)

Sayfalar dolusu, yüzlerce değiştirilmiş yer ismi. Köy seviyesine indikçe, isim değişikliğinin daha da arttığına şahitlik ediyoruz.

Bu değişiklikler, Anadolu ve Trakya topraklarının büyük ve renkli hikâyesini anlatıyor. Siyasi tarihle ilgili fikirler de veriyor. Padişahların değişmesi bile yerleşim isimlerine nasıl yansımış, onu görüyoruz.

İlk fırsatta, anavatandan ayrı kalan asırlık beldelerimizin isimlerinin nasıl değiştiğini de yazalım inşallah. Faydalı olur kanaatindeyim.

#Bölge
#Yer isimleri
#Lefke