Saygı uyandıran güzel bir sabah. Uzun zaman sonra Taksim meydanında yürüyorum. Buralara eskiden daha sık gelirdim. Sahaflar, sürprizlere açık bazı dükkânlar vs.
Heykelden İstiklal Caddesi istikametine bakınca, hep bir eksiklik hissederdim. Manzaranın içinde çan kulesi bile var, fakat minare yok. Yani görünen Beyoğlu değil, Pera. Mütareke yıllarında işgal birliklerinin şenliklerle karşılandığı yer. Muhtemelen caddenin adı bu yüzden İstiklal olarak değiştiriliyor. Eskisi Cadde-i Kebir. Büyük Cadde.
Meydan, cumhuriyet rejiminin İstanbul’da işaret bıraktığı ilk adrestir. Heykel, 1928 yılında ‘hizmete’ açılıyor. Harf inkılâbı da aynı yıl yapılıyor.
Beyaz haber. Taksim Camii hızla yükselmiş. Kaba inşaat bitmiş, ince işçilik ve süsleme kısmına geçilmiş. Sevindim, vesile olanlara dua ettim. Cami ve türbeleri tapu senedi olarak görüyoruz. Buraların bize ait olduğunu söylüyor ve ispat ediyorlar.
Yüksek iddia taşıyan cümlelerden çekinirim. Buna rağmen yazıyorum: Son yıllarda İstanbul’a yapılan en değerli hizmet, işte bu camiidir.
Ekim 1923. Türk ordusunun İstiklal Caddesi’ne girişini gösteren bir fotoğraf. Bütünlük doksan beş yıl sonra tamamlanmış oldu.
İstiklal Caddesi ve Galata Köprüsü’nü yürüyerek geçiyor, Eminönü’ne ulaşıyorum.
Köprüde dalgın insanlar gördüm. Denizi ve uzakları seyrediyorlar. Dalgınlık, dünyaya dargınlık anlamına da gelir. Böyle insanları daha çok sevmeliyiz.
Yeni Camii karşısında hep aynı düşünce oluşuyor bende: Bizim yeni camimiz bile üç yüz elli yaşındadır.
Cami önünde uzun bir kuyruk oluşmuş. Böylesine hiç şahit yazılmamıştım. Yüzlerce metre ve binlerce insan. Piyango bileti sırasıymış. Hayır, millî kelimesini kullanmak istemiyorum. Millî, aynı zamanda dinî demektir.
Şans oyunlarını sakıncalı görmemek, kişi için büyük şansızlıktır.
Piyango bileti ve yılbaşı gecesi ticareti. Görüntü neredeyse bu. Shakespeare’in kendi topluluğu için yazdığı bu dizeyi hatırlamamak mümkün mü? “Değil mi ki çiğnenmiş inancın en seçkini.” (Can Yücel çevirisi.)
Taksim ve Eminönü’nde gördüklerimi yan yana getiriyorum. Ortaya çıkan, Yeni Türkiye’nin özeti sanki.
İhya çabaları artarken hassasiyet azalıyor. Ekonomi iyiye giderken işlerin kötüye gitmesi gibi.
Milletimiz çalışkandı. Şimdilerde çalışmadan, üretmeden zengin olmak hayali toplumun her kesimine yayılıyor.
Rakamların konuştuğu bu çağda, bizi kendimize getirecek yeni adımlara ihtiyacımız var.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.