Müminlerin baharı

04:005/06/2019, Çarşamba
G: 5/06/2019, Çarşamba
İbrahim Tenekeci

Bayram, müminin baharıdır. Bahar, tazelenmeyi ve yeni başlangıçları da beraberinde getirir. Bahar, temizlik mevsimidir. Evlerimizi güzelce temizler, havalandırırız.Bayramda da gönül evimizi temizlemek gerekiyor. Müslüman olarak bildiğimiz bir kimseye hasımlık, hırs, haset gibi kötü huylardan arınmak, aynı zamanda ağırlıklardan kurtulmak demektir. Hafiflemeden havalanamaz, uçamayız. Uçmak, iki ayrı anlama daha geliyor; sevinmek ve cennet.Dikkat ederseniz, sevinçli anlarımız hızla azalıyor. Gerginlik

Bayram, müminin baharıdır. Bahar, tazelenmeyi ve yeni başlangıçları da beraberinde getirir. Bahar, temizlik mevsimidir. Evlerimizi güzelce temizler, havalandırırız.



Bayramda da gönül evimizi temizlemek gerekiyor. Müslüman olarak bildiğimiz bir kimseye hasımlık, hırs, haset gibi kötü huylardan arınmak, aynı zamanda ağırlıklardan kurtulmak demektir. Hafiflemeden havalanamaz, uçamayız. Uçmak, iki ayrı anlama daha geliyor; sevinmek ve cennet.

Dikkat ederseniz, sevinçli anlarımız hızla azalıyor. Gerginlik ve üzüntü istikrarlı bir şekilde artıyor. Çünkü hayatımız gereksiz şeyler ve dünyevî beklentilerle dolu.

Mehmet Kaplan’a göre, “saygı, belli bir mesafeyi gerektirir.” Aradaki boşluğun ise sevgiyle dolması şarttır.
Sevginin uzağına düştüğümüz vakit sadece sevgisizliğe yakınlaşmış olmayız.
Merhamet ve anlayış eksikliği de kendini göstermeye başlar. Bizim gibi düşünmeyen, davranmayan herkese şüpheli yaftası yapıştırmak isteriz. Elbette iyi değil. İyi olmayan doğru da olamaz.

Mümin güven yurdudur. Bugün camiamızda hissedilen en büyük eksiklik, sevgisizlik ve itimat duygusunun yıpranmasıdır. Bunların yol açtığı tahribat ekonomik tedbirlerle, yeni kanuni düzenlemelerle telafi edilemez.

Ramazan ayında, neredeyse çeyrek asırdır birlikte olduğumuz birkaç dostla iftar yaptık. Masadan bir fotoğraf paylaşıldı. Artık sayıları ciddi rakamlara ulaşan senaryo uzmanları hemen devreye girdi. Niyet okumak ile insanın canına okumak aynı şey değil midir? Burası neresidir?

Unutmayalım:
Siyaset ile insaniyet arasında tercih yapılmaz.
Hukuk, aynı zamanda dostluk demektir.
‘Onunla hukukum eskilere dayanır’ deriz mesela. Birkaç yıllık yakın şahitliğim şudur: Türkiyeli Müslümanlar, aralarındaki hukuku kaybetmeye başladı. Bunun iki esas nedeni var. Birincisi, insanların birbirini şucu, bucu diye etiketlemesi. İkincisi de maalesef mal paylaşımı.

Evimizin olduğu paftayı bir çift kara karga mesken tutmuş. Burayı bölge belirlemişler. Serçe, kumru, güvercin, sığırcık gibi kuşların girip çıkmasına karışmıyorlar. Fakat kendi cinslerinden bir karga gelirse, öfkeyle müdahale ediyor, onu bölgelerinden çıkarıyorlar. Belgesellerde mutlaka seyretmişsinizdir. Diğer birçok canlı türünde de bu davranış biçimi var. Görünen o ki bizim de durumumuz aynı. Artık neresi ise işte oraya her türden ve düşünceden insanı alıyor, sadece kendisi gibi olanları / düşünenleri yaklaştırmıyor. Bunu da can sıkıcı bir ayrıntı olarak yazımıza dâhil edelim.

Uzun sözün kısası:
Geçici bir hayat için kalıcı hasarlar alamayız, veremeyiz.

Bu yazıyı bayram sabahı yazmaya başladım. Siz ikinci gün okuyor olacaksınız.

Gönül almak, gönül vermekten daha kıymetli olabilir.
Bayram günündeyiz. Dostluk tazelemek, kırgınlıkları onarmak, buruklukları gidermek, haksızlıkları düzeltmek günümüzü ve ömrümüzü ziyadesiyle kıymetli yapacaktır.
Yeniden kendimize dönmemiz, özümüzü ve kaybettiklerimizi hatırlamamız gerekiyor.
Ülkemizin son beş yılını göz önünde bulundurursak, birbirimize her zamankinden daha fazla ihtiyacımız var.
#Bayram
#Mehmet Kaplan
#Bahar