Allah nasip etti ve ülkemizin birçok yerini gezdik. Yeni hayatlar tanıdık. Beni heyecanlandıran varmak, ulaşmak, kavuşmak değil, yolda olmak duygusudur. Yolda olmak güzeldir. Akıp giden tarlalar, ağaçlar, insanlar, evler. “Her şey akar.” Bu size fâniliği, gelip geçiciliği hatırlatır.
Bazen planlı, bazen de plansız yolculuklar yaptık. Mesela Osmanlı’nın doğduğu ve ilk adımlarını attığı toprakları sistemli bir şekilde gezdik. Tarihî güzergâhları, eski yolları ve yerleşimleri takip ettik. Söğüt ve Domaniç’ten başlayan yolculuğumuz ilk fetihlerin izlerini sürdü. Yenişehir’den Samsa Çavuş köyüne kadar. Kaleler ve kurucu babalar. Belikoma kalesi ve Dursun Fâkih, Şeyh Edebali türbesi. Askerî ile dinî. Türklerin kurduğu ilk köylere gittik: Akdoğan, Umurbey, Kınık. Kimi dağda, kimi yamaçta.
Bu coğrafyayı gezerken, Yunan işgalinin izlerini de görmeniz mümkün.
Karadeniz bölgesinden Anadolu’nun içlerine kadar geniş bir sahayı da gezme, tanıma imkânım oldu.
Dağların içinde, vadilerin arasında, bozkırın bir köşesinde unutulmuş köyler, beldeler gördüm.
Bazı yerlerin kaderi yüzlerce yıldır neredeyse hiç değişmemiş. Basit ifadeyle söylersek; sadece asker ve vergi için hatırlanıyorlar. Tek yenilik bu: Bir de oy zamanı akıllara geliyorlar. Yatırım sıfır. Hizmet yok.
Aklımda kalan son kampanya: “Kütahya’dan Van’a Kitap Yolculuğu.” Eyvallah. Keşke Vanlılar da Kütahyalılar için bir kampanya düzenlese. O vakit, köprü hakikaten kurulmuş olur. Anlam yerini bulur. Her iki vilayeti de bilen biri olarak söylüyorum bunları.
Bazı yerler de turistik hale geliyor. Ekonomik olarak biraz toparlıyor belki. Oralarda da başka bir şey oluyor. Öz kaybolup gidiyor. Tabiat tahribatı yaşanıyor. Günübirlik gelenler, keyifli bir hafta sonu yaşamak isteyenler, sahiplenme duygusunun oldukça uzağındalar. Bu durumun sonuçlarına Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan da geçenlerde itiraz etmişti.
Önümüze yeni rakamlar geldi. Bir araştırmanın, raporun sonuçları. Ciddi bir uyarı. Ülkemizin kırsal nüfusu hızlı ve tehlikeli bir şekilde düşüyor, azalıyor. Gidişata müdahale edilmezse daha da azalacak.
Yazıyı rakamlarla, teknik bilgilerle boğmak istemedim. O yüzden böyle sade yazdım.
Devletin birinci önceliği, Anadolu’yu yeniden ihya etmek, ayağa kaldırmak olmalıdır. Masadan bakmak yerine sahaya inmeyi tercih etmeliyiz. Nüfusun ve yatırımların belli şehirlere yoğunlaşması, Anadolu’nun birçok yerini ‘insansız bölge’ haline getirmiştir.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.