Türkiye; daha önce tanık olmadığımız ölçekte orman yangınlarıyla boğuşuyor. Büyük bir çevre felâketi ile karşı karşıyayız.AkdenizBölgesi neredeyse tamamenateşe verildi.Doğal yangınları, aşırı sıcaklıkların etkisiyle çıkanları ayrı tutuyorum.Ancak bu yangınlarınbir terör yöntemiolarak uygulandığına,ekonomik ve ideolojiksaldırılar olduğuna, “Türkiye’yi ateşe verme” amacı taşıdığına dair ciddi bulgular var. Elbette bunlar önümüzdeki günlerde daha da netleştirilecek.Üç gündeyüz yirmiye yakınyerde yangınbaşladı.
Türkiye; daha önc
e tanık olmadığımız ölçekte orman yangınları
yla boğuşuyor. Büyük bir çevre felâketi ile karşı karşıyayız.
Bölgesi neredeyse tamamen
Doğal yangınları, aşırı sıcaklıkların etkisiyle çıkanları ayrı tutuyorum.
Ancak bu yangınların
olarak uygulandığına,
lar olduğuna, “
” amacı taşıdığına dair ciddi bulgular var. Elbette bunlar önümüzdeki günlerde daha da netleştirilecek.
Üç günde
başladı. Bu kadar yaygın, çok,
“sistematik görünen” felâketle hiçbir ülke kolay başa çıkamaz. Almanya
’da sel oldu, günlerce müdahale edilemedi.
’de bina çöktü, bir ayda enkazı kaldırılamadı.
Çİrkİn, vİcdansızca, alçakça nefret ve kötülük saçtılar..
Türkiye, doğal âfetlere müdahalede dünyanın
en başarılı birkaç ülkesinden biri
dir. Bu âfete karşı da o
veriliyor, son derece başarılı bir çalışma yürütülüyor. Sadece Orman Bakanlığı değil, bütün kurumlar canla başla uğraşıyor.
Yangınların neden çıktığı ya da çıkarıldığı, sabotaj ihtimalleri ve bulguları, nasıl söndürüleceği ve neler yapılması gerektiği konusunda
, bir şeyler önerecekken,
her dönemde
Türkiye’nin zayıf anlarını kollayıp aynı anda organize harekete geçenler
yine kötülük saçtı.
Çirkin, vicdansızca, alçakça bir saldırı kampanyası yürüttüler. Bütün ülkeye
nefret ve kötülük saçtılar.
İçlerindeki Türkiye düşmanlığını bir kez daha açık ettiler. Türkiye’nin felâketle mücadelesini
“Ajans görünümlü Karargâh”lar, “Sosyal medya terör örgütleri..”
Dışarıdan
gazeteci ve medyaları ile,
örgütleri”yle,
“ajans görünümlü Karargâh”l
arıyla, terör örgütleriyle, onlarla
aynı dili konuşan siyasi partilerle
bir kez daha organize bir saldırı yaptılar.
Millî bir âfet yaşanırken onlar kendi ajandalarını uyguladılar.
Devletin, milletin açığını, zaafını, eksiğini aradılar.
Küstah, kibirli, açgözlü, bencil
bir tavırla kötülükler saçtılar.
Hiçbiri desteğe gitmedi. Hiçbiri yaşam konforunu bozmadı.
Hiçbiriniz bir Şahin Akdemir etmezsiniz
Devlet çalıştı, millet çalıştı, alevlere dalan orman ekipleri çalıştı, onlara su taşıyan gençler çalıştı.
Bunların tamamı ekiplere yardıma giderken şehit olan bir
kadar olamadı.
CHP lideri
nun, İP lideri
’in, diğer
partilerin ve liderlerinin,
yerden herkese küfürler yağdıranların, “Türk” Tabipler Birliği gibi ülke düşmanı yapıların, fonlanan medya ve gazetecilerin, ırkçı/mülteci düşmanlığı yapan zengin azınlığın,
Anadolu’nun yüz yirmi bölgesi cayır cayır yanarken
bir Şahin Akdemir kadar bu ülkeye faydaları olmadı.
PKK yaktı, onlar destekledi
Bırakın yardım etmeyi;
ülkenin mücadelesini sabote ettiler. PKK ile hareket ettiler.
HDP ile hareket ettiler. Terör grupları orman yakarken onların
yaptılar.
Bu millî âfet döneminde bile kişisel çıkarlarını, ülke düşmanlıklarını öne çıkardılar.
Bir
ne sahip olmadıklarını bir kez daha gösterdiler. Türkiye algılarının
örgüt, cemaat, çıkar çevresi, ideolojik kampl
dan öteye gitmediğini ortaya koydular. Hiçbir şekilde
‘devlet aklı’na, millet ferasetine
sahip olmadıklarına dair yetersizliklerini ortaya koydular.
Adam felâketi istismar etti ayıptır, günahtır, yazıktır…
Kemal
Kılıçdaroğlu’nun attığı twitter mesajları
na bakın.
Felâketten iktidar devşirme, toplumsal acıyı fırsata çevirme, ülkenin zaafını istismar etme, milletin zaaflarını kaşıma
dan öte bir akıl, bir
Ayıptır, günahtır, yazıktır.
Koca siyasi partiyi PKK önceliklerine göre konumlandırmak,
tehlikenin en büyüğüdür.
Diğer siyasi partileri de, liderlerini de göremedik. Oysa
bir millî felâket yaşanıyordu
.
Bunun partisi, grubu, cemaati, örgütü olmazdı.
Çünkü herkesin ortak üzüntüsü, ortak acısıydı.
Yine Türkiye’nin yanında olmadılar.
Gizlenip, sinsi sinsi fırsat beklediler.
Millî felâketlerde millî mücadele esastır.
Bu,
bir durumdur. Ama onlarda
Hepsi,
PKK’nın, HDP’nin, FETÖ’nün
ajandasının arkasına gizlenmiş, sinsi sinsi nemalanmayı bekleyen fırsatçılar oldu.
Aslında onlar,
15 Temmuz’dan bu yana, Türkiye’nin hiçbir mücadelesinde olmadılar.
Tam tersine, Türkiye’nin karşısında kim varsa, onların sözcülüğünü yaptılar. Bunu defalarca gördük.
Bu
nasıl bir eksen kayması, nasıl bir savrulma?
Muhalif olmak, Türkiye’ye karşı durmak mıdır? İktidarda başkası var diye
, Türkiye’yi gözden çıkarmak mıdır?
Bu sorgulama sadece siyasi partiler için değil, böyle zamanlarda ortalığı yakıp yıkan, kötülük saçan herkese.
Bu kötülükle mücadele edelim.
Bu ülkenin aziz milletinin feraseti ile bütün bunların üstesinden geleceğiz.
Daha önce yaptık yine yapacağız.
Bunları yaparken
bu kötülüklerle, bu nefret diliyle, bu iç çatışmayı provoke edici tahriklerle de mücadele edeceğiz.
Ülkesini seven herkes, Türkiye’nin yanında durup bu kötülüklerle mücadele etmek zorunda.
Zorundayız…
O dağlarda yeni fidanlar filizlenecek. Anadolu yeniden ayağa kalkacak
. Ama onlar, kötülükleriyle uzun süre ayakta kalamayacak. Çünkü biz; y
üzyıllarca böyle ayakta kalmayı bildik.
Yine bileceğiz.
Ülkenin yarısını feda eder bunlar!
Ama
bu kimliksizliğin, bu vatansızlığın, bu duygusuzluğun, bu düşüncesizliğin
Türkiye’nin önündeki
olduğunu bilerek daha da sağlam adımlar atacağız.
Amaçlarına ulaşmak için
bulanlara, bu
ülkenin yarısını feda etmeyi göze alanlara
karşı, Türkiye’nin
gücünü daha da artırmak için ne gerekiyorsa yapacağız.
Yapıyoruz, daha da yapacağız.
#Türkiye
#PKK
#Şahin Akdemir
#CHP
#HDP
#İYİ Parti