Türkiye İsrail’i ‘çevreliyor’ mu? ‘Türkiye Korkusu’nun sebebi ne? Suriye Barışı coğrafyanın yeni rol-modeli mi olacak?

04:0019/12/2024, Perşembe
G: 19/12/2024, Perşembe
İbrahim Karagül

“Türk’leri yenersek İslam’ı da yeneriz. Türk’leri yenemezsek İslam’ı durduramayız…” Suriye’de yeni durumun ortaya çıkmasından sonra İsrail’in genel korkusu ve yaklaşımı bu. 1948’den beri Arap topraklarında, Filistinlilerle, Araplarla savaşan, son yirmi yılda bazı Arap rejimleri ile ilişkileri yumuşatıp İran’ı ana tehdit ilan eden İsrail, ilk kez Türkiye ile, Türklerle karşı karşıya geliyor. Daha doğrusu kendini Türkiye tarafından “çevrelenmiş” hissediyor. PKK/YPG’Yİ KULLANARAK TÜRKİYE’Yİ TUTAMAZSINIZ?

“Türk’leri yenersek İslam’ı da yeneriz. Türk’leri yenemezsek İslam’ı durduramayız…”
Suriye’de yeni durumun ortaya çıkmasından sonra İsrail’in genel korkusu ve yaklaşımı bu.
1948’den beri Arap topraklarında, Filistinlilerle, Araplarla savaşan, son yirmi yılda bazı Arap rejimleri ile ilişkileri yumuşatıp İran’ı ana tehdit ilan eden İsrail,
ilk kez Türkiye ile, Türklerle karşı karşıya
geliyor. Daha doğrusu kendini
Türkiye tarafından “çevrelenmiş”
hissediyor.

PKK/YPG’Yİ KULLANARAK TÜRKİYE’Yİ TUTAMAZSINIZ?
İsrail medyasında yorumlar, yeni dönemde, Türkiye ile nasıl bir gelecek oluşturulabileceğini tartışıyor. “
Hem Suriye’de hem Lübnan’da artık Türkiye var
” gerçeği ile karşı karşıya. Bununla nasıl
yüzleşeceğini
öngörmeye çalışırken
PKK/YPG terörüne tutunup bölgede, hızla, daha da dar bir alana saplanıyor.
Suriye’de rejim değişiminden hemen önce tablo “
Savaşı Türkiye’ye taşımak
”tı. Bunu da açık açık yapıyorlar, konuşuyorlardı. O tablo on günde “
Türkiye İsrail’i çevreliyor
”a döndü. Şimdi bunu konuşup buna bir çare düşünmeye çalışıyorlar.

İŞGALLERİN, İÇ SAVAŞLARIN, FELAKETLERİN ADRESİ BURASI AMA DEPREMİ ÖNLEYEMEDİLER
“Türk’leri yenersek İslam’ı da yeneriz. Türk’leri yenemezsek İslam’ı kimse durduramaz…” tezi, İsrail ve ABD aşırı sağının her zaman temel hedefiydi. Bunu ifade etmeseler de, coğrafyamıza dönük bütün operasyonların tamamı
Türkiye’nin gücünü kırmaya
, kontrol altında tutmaya dönüktü.
Çünkü Batı’nın bir
Osmanlı korkusu
vardı ve
yüzyıllara
dayanıyordu. Yeniden
kurucu güç
olarak Türkiye’nin öne çıkmasının bütün bölgede
ne büyük depremleri tetikleyeceğini
çok iyi biliyorlardı.
Bu yüzden coğrafyamızdaki bütün
işgalleri, iç savaşları, felaketleri bu iki cümle etrafında şekillendi.
Aslında her şey
bu kadar basit, bu kadar yalın, bu kadar net.

İSLAMOFOBİ DE ONLARIN, TURKOFOBİ DE ONLARIN…
İslamofobi
’nin de,
Turkofobi
’nin de,
Irak
ve
Afganistan
işgallerinin de, milyonlarca insanın öldürülmesinin de,
Gazze’deki soykırımın
da, gizli işkence merkezlerinin de,
PKK/YPG terörünün
de, DAEŞ’in de, Suriye’de yaşananların da, şuan
Suriye bütünlüğünün önüne çıkarılan engellerin
de
, Türkiye’de 17-25 Aralık ve 15 Temmuz müdahalelerinin
de, Güney’imizde çizilen
terör koridoru
haritasının da adresi bu iki cümledir…
Soğuk Savaş’ın sonrası başlatılan bu fırtınaya karşı
ilk hareket 15 Temmuz sonrası
Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyine müdahalesi oldu.
İkinci hareket
Suriye’de
Şam rejimini devirmek
oldu. Daha geniş anlamda bütün hareketler Orta Asya’da, Doğu Afrika’da, Kızıldeniz’de, Basra Körfezi’nde, Karadeniz’de, Doğu Akdeniz’de devam ediyor.

OTUZ YILLIK HARİTA ÇÖP: İSRAİL ASLINDA TÜRKİYE’YE KARŞI KONUMLANIYOR!
Şuan
ABD ve İsrail’in, Suriye’nin Kuzey’inde PKK/YPG’ye tutunmaya çalışması,
örgüte ait
özerk alan
oluşturma çabası, buna paralel olarak
İsrail’in Suriye topraklarını işgal etmesi
rüzgarın tersine dönmesinden duyulan
büyük telaştan
başka bir şey değil.
İsrail’in Suriye topraklarına girmesi
, yeni Suriye yönetiminden duyulan korkudan çok
Türkiye’nin hem Suriye’de hem Lübnan’da İsrail sınırına dayanmasına
yönelik bir eylemdir. O çok konuşulan
“tampon bölge
” Türkiye’ye karşı planlanmıştır.
Suriye üzerindeki planları çöktü. Aslında
Suriye üzerinden bölgesel planları çöktü.
Onlar
parçalanmayı
, Suriye’den sonra başka ülkelere de yaymayı planlıyorlardı.
Ama Türkiye’nin ana aktör olarak
coğrafyayı bütünleştirmeye
dönük en büyük adımı Suriye oldu ve
otuz yıldır üzerine titredikleri oyun bozuldu
. Şuan
ABD, İsrail ve İran’ın Suriye planlarının örtüşmesi
gibi
hazin ve çaresiz
bir durum çıktı ortaya. Yeni duruma dair birkaç not aktarayım:

ARTIK ÖRGÜTLER YOK DEVLETLER OLACAK…ÖRGÜTLER İÇ İŞGALCİLERDİR!
1
- Suriye’de artık
rejim yok, örgüt yok, muhalefet yok, PKK yok, DAEŞ yok. Sadece Suriye var.
Suriye yönetimi var. Sadece yeniden “
bütünleşen
” ülke var.
Batılı ve Doğulu
ülkelerin ardı ardına
diplomatik ilişki
leri yeniden kurma hızı da, bu gerçeğin
kalıcı
olacağının işaretidir.
Otuz yıl sonra Türkiye öncülüğünde
“Tek ülke, tek bayrak, tek vatan…”
dönemi başlamıştır.
2
- Bu aşamadan sonra, coğrafyamızda bölünme, parçalanma tehdidi altındaki bütün ülkeler için;
Lübnan için de, Yemen için de, Irak için de, Sudan için de, Somali için
de sadece
tek ülke
halini konuşmamız lazım. Ülke bütünlüğü üzerinden düşünce
zihin haritası
oluşturmamız lazım.

FİZİKİ VE ZİHİNLERİMİZDEKİ GÜÇ HARİTALARI DEĞİŞECEK.
3-
ABD ve Avrupa’nın, İsrail’in işgal ettiği, bölüp parçaladığı, her ülke için
aynı tanımlamaları
yapmamız lazım. Artık
ülkelere ve bölgeye bakışımızı
, ABD’den, Avrupa’dan ya da İsrail yayılmacılığı tezlerinden değil,
kendi siyasi, coğrafi okumalarımıza göre
değiştirmemiz, tanımlamamız lazım.
4-
Sadece ülkeler için değil, içinde yaşadığımız coğrafya için de,
Doğu Afrika’dan Pasifik’e
uzanan büyük coğrafya için de aynı “
bütünlük tanımlamalarını”
devreye almamız lazım.
5
- Sadece
fiziki haritalar
şeklinde değil,
zihinsel haritaların da, etnik haritaların da, mezhep haritalarının
da ortadan kaldırılması lazım. George Bush’un, 2003’te Irak işgal ederken servis edilen
bölünmüş ülkeler haritasının tamamını ortadan kaldırmamız lazım.

“SURİYE BARIŞI”, YENİ EKONOMİ HAVZASI ROL-MODEL OLABİLİR!
6-
Artık; “
Suriye Barışı
” diye bir kavram, coğrafyadaki çatışma alanları için bir
rol-model
olarak kullanılacak. Bunun
mümkün
olduğu görülecek. Her şeyin belli ülkelerin tekelinde olduğuna dair kanaatler yıkılacak.
7-
Dün
Suriye Havayolları Şam’dan Halep’e
ilk uçuşunu yaptı. İnanılmaz bir
ekonomik atılım
çabası, Suriye merkezli
siyasi istikrar ve refah
arayışı görülüyor yeni Suriye yönetiminde.
Türkiye-Suriye-Lübnan ortak ekonomik havzası
da bütün bölge için
rol-model
olabilir, bu mümkün.

SOMALİ’YE UZAY ÜSSÜ, AFRİKA’YA HEYECAN: MUCİZELER BÖYLEDİR!
8-
Şöyle düşünelim:
Türkiye Somali’de uzay üssü inşasına başladı
. Sadece Somali’nin değil,
bütün Afrika’nın bir Uzay Üssü olacak.
Bunun Afrika genelinde yol açacağı
moral üstünlüğü
ve
heyecanı
tahmin edebiliyor muyuz?
Bu üsten
uzun menzilli füze denemeleri
de yapılacak. Yani Somali sadece ekonomik değil
stratejik olarak da
olağanüstü bir döneme girecek.
9
- Artık “
Türkiye Mucizesi
”nin Suriye’de, Somali’de, Lübnan’da her yerde kendini hissettireceği bir tarih başladı.
Yüz yıl sonra
yeniden tarih sıçraması başladı.

Mucizeler devam edecek.

#Türkiye
#Suriye
#İsrail
#Orta Doğu