“Türkiye
diye ortalığı ayağa kaldırdılar.
ABD'ye, Avrupa'ya şikayet ettiler.
Bu ülkeyi
şikayet edecek kadar alçaldılar.
Türkiye
diye kara propaganda yaptılar.
“Türkiye'yi durdurun", “AK Pati hükümetini cezalandırın", “liderlerini yok edin, kadrolarını tasfiye edin"
diye
tarihin en büyük ihanetine
imza attılar. İçerideki ortaklarıyla,
örgütlerle,
ortaklık kurup bu ülkenin mahremine, onuruna, tarihine hakaret ettiler.
İsrail için ülkelerine savaş açtılar
Kendi ülkelerine savaş açtılar. Kendi
savaş açtılar.
savaş açtılar. İsrail için kıyım yapmaya çalıştılar. İsrail
ellerine ne tutuşturmuşsa onu servis ettiler. Bütün ekiplerini İsrail istihbaratının emrine verdiler. İsrail üzerinden Türkiye'yi dövmeye, ezmeye, yıpratmaya çalıştılar.
ABD Irak'ı işgal ederken yanlarındaydılar. Bu ülkede örgütler kurarken,
işlerken,
camileri bombalayıp mezhep savaşı çıkarırken
yanındaydılar. Kendilerinden
duymadık. Katliamlara, insanlık suçlarına, savaş suçlarına karşı hiçbir tepki duymadık.
Ya sizin vatan hainliğinizi kimler yargılayacak?
Biz o zamanlar
mücadele ederken
katliamcıları aklıyordu.
dönemin
ABD büyükelçisini allayıp pulluyor, insanlık suçlarını aklamaya çalışıyor, Eric Edelman ile özel söyleşiler yayınlıyordu.
Oysa tam da o günlerde
işkenceleri tüm acımasızlığı ile yaşanıyordu. Onlarsa
, insanlık suçlarının en ağır örneklerini sergileyenleri sahipleniyor, bu adamları, güçleri
Şimdi bize
diyorlar.
“Sizi uluslararası Ceza Mahkemesi'nde yargılayacağız"
diyorlar. Daha önce sadece
, diyorlardı. Sonradan bunun
anlamına geldiğini öğrendik. Şimdi ise
'ye gönderiyorlar. Savaş suçlarıyla mı yargılanacağız?
Yıllar önce de
gönderiyorlardı. Neden mi? Irak işgaline karşıydık. Oradaki
katliamları, işkenceleri ilk biz haber veriyorduk.
Alabildiğine bir muhalefet dalgası oluşturuyor, işgale karşı
Türkiye'yi ayağa kaldırıyorduk.
O zamandan beri bizden
almaya hazırlanıyorlarmış!
Bizim sığınacak başka ülkemiz yok
Merak etmeyin,
hala buradayız, burada kalacağız. Bizim sizin gibi sığınacak dost ülkelerimiz yok.
İsrail'imiz yok. Bu ülkede doğduk, bu ülkenin ekmeğini yedik, bu ülkenin
yoğrulduk,
bu ülke gibi hiçbir ülkeyi sevmedik.
Burada kalmaya, bu ülke için
ödemeye devam edeceğiz.
Bu arada
siz kimsiniz, ne için, hangi suçtan kimi yargılıyorsunuz?
Hangi ülkenin insanlarısınız,
hangi ülke adına operasyon yapıyorsunuz?
Hangi istihbarat servisleri size talimat veriyor ve
diyor?
Bunu yapanlar kendi
vatan hainliklerini gizleme
gereği bile duymadılar. Türkiye'ye karşı
ne kadar kötü niyetli varsa hepsiyle ortak
oldular. Açıktan başka ülkelerin istihbarat servisleri ile işbirliği yapıp Türkiye'ye saldırdılar ve devam ediyorlar.
MİT TIR'ları hadisesi bir turnusol kağıdı
oldu.
Kim bu ülkenin insanı, kim bu ülkeye ait, kim bu ülkeyi seviyor, kim bu ülkeye düşman
ortaya çıktı. Ait olduğunuz o güçler, bütün coğrafyayı kana bulayan o güçler, kardeşlerimizi, dostlarımızı yok etmeye ayarlı o güçler, ülkelerimizi paramparça eden o güçler
sizin elinizle bizi de mi imha etmeye
çalışıyor?
Evet doğru, çalışıyor?
Hadi Alman silahları için de bir şey söyleyin!
Gezi isyanında
ülkeyi felâkete sürüklemek istediler.
.
17 Aralık'la Mısır olacaktık.
İdam mahkemeleri kurulup bu ülke yeniden vesayet altına alınacaktı.
Sizin elinizle yapılacaktı bunlar.
Tarih, bunun hesabını çok acı bir şekilde soracaktır.
Ne olacaktı,
Türkmenleri Esad ailesinin insafına mı bırakmalıydık? Mazlum
Suriye halkını bu katliamcılara mı teslim etmeliydik? Neden Suriye yönetimine bir şey söylemezsiniz?
Neden Suriye ordusunu yöneten İran generallerine bir şey söylemezsiniz?
Bıraktık
kıyımında İsrail'in yanında durmanızı. Alıştık ve orada size bir
verdik. Ama İsrail adına Türkiye'yi vurmanıza alışmayacağız, bunu
. Pişirip pişirip bu konuyu servis etmenizin, değişik
gazeteler üzerinden operasyon
yapmanızın ne anlama geldiğini bu ülke anlamadı mı sanıyorsunuz?
Neden hiçbiriniz, PKK'ya verilen Avrupa silahlarını haber servisi etmez? Neden biriniz ABD'nin Irak'ta kurduğu örgütleri haber yapmaz? Neden hiçbir gazeteniz, Almanya'nın DHKP-C'yi eğitip silahlandırmasına ses çıkarmaz?
Neden hiçbiriniz, İngiltere'nin yönettiği
üzerine bir cümle kurmaz?
Nedir bu Türkiye düşmanlığınız?
Silah da göndereceğiz insani yardım da!
Türkiye büyük bir ülkedir,
büyük bir devlettir, kökleri sağlamdır.
Tarihin derinliklerinde olduğu kadar bugünün dünyasında da her yere uzanmaktadır.
Mazlumlara karşı işgalcilerden, vesayetçilerden, sömürgecilerden talimat alanlar bu gücü zayıflatamaz.
Bu ülke her yere uzanacaktır.
Gazze'ye, Arakan'a, Suriye'ye, Afrika'nın en ücra köşelerine, Asya'nın yağmur ormanlarına kadar,
bir imparatorluk bakiyesi olarak, mazlumların sesi olarak her yere uzanacaktır.
Siz de, talimat aldıklarınız da
kesemeyeceksiniz. Bu haliyle aldığınız görev ve üslendiğiniz rolle,
Birinci Dünya Savaşı'nda ihanet edenlerle, İstiklal Savaşı'ndaki hainlerle birlikte
anılacaksınız.
Türkiye elbette silah da gönderecek insani yardım da. Bundan
duyarız biz. Bu ülke, var gücüyle bütün coğrafyada kim yardıma ihtiyaç duyuyorsa onun yanında olacaktır.
Size rağmen, efendilerinize rağmen.
Çünkü biz bu coğrafyada tarafız.
Yüz yıldır tarafız ve durduğumuz yer belli.
O yer bir milim bile değişmeyecek.
Gerçekten de
dönemini, İstiklal Savaşı dönemini yaşıyoruz.
Vatan hainleriyle coğrafyanın işgalcilerine karşı Türkiye'nin ve coğrafyanın özgürlük tutkunu insanlarının kıyasıya mücadelesini
izliyoruz.
İşte bu yüzden, yaşananlara
diyoruz.
Bu savaşta karşı cephede olanlar, Türkiye düşmanları apaçık ortadadır.