Muhammed Ali ve Euro 2016: Batı kendi evinde vurulacak

04:0013/06/2016, Pazartesi
G: 13/09/2019, Cuma
İbrahim Karagül

Muhammed Ali
'nin
ABD'deki
İslamofobik faşizmin
ne kadar
tehlikeli
bir hal aldığına dair endişelerimizi haklı çıkardı. O hem Müslüman hem siyahtı.
Beyaz Amerikan ırkçılığı
nın zirvede olduğu, İslamofobik dalganın ABD'yi
rehin
aldığı bir dönemde elbette
Ali kimliği
asla öne çıkmamalıydı.


Çıkmadı da. Çıkarmadılar. Bunun için çok yoğun ve bir o kadar da

utandıran tavırlar

takındılar. Kuvvetle muhtemel

hem ailesi hem de organizasyon şirketi bu konuda uyarıldı

.



İslami kimlik öne çıkmayacak

, Müslüman değerler öne çıkmayacak, Muhammed Ali yeniden bir sembole, efsaneye dönüştürülmeyecek, Müslüman dünyanın cenazeye ilgilisi

minimum

düzeyde tutulacak,

Tayyip Erdoğan

gibi,

Türkiye

gibi, işi büyüten, işe sahip çıkanların girişimleri boşa çıkartılacak. Öyle de oldu.



Obama ırkçılığa boyun eğmiştir


Yok organizasyon şirketi, yok

aile içi anlaşmazlıklar

hepsi hikaye.

ABD yönetimi açıkça işe el koymuş. Talimatlar vermiş, uyarılar, tehditler yapmış

. Cenazeyi sulandırmış, Müslüman hassasiyetinin yükselmesine engel olmuş.



Burada, bir cenazeye yönelik

politik tavır

ciddi biçimde sorgulanmalıdır.

Melez bir devlet başkanı bile Ali'nin cenazesine

tam aksine İslam karşıtı dalgaya, beyaz Amerikalı

ırkçılığa boyun eğmiştir

.



Bu merasim üzerinden, Muhammed Ali kimliği üzerinden Batı dünyasını, Amerika'yı,

Atlantik'in iki yakasını kontrol altına alan ırkçı dalga

ciddi biçimde sorgulanmalıdır. Yaklaşan büyük bir tehlikedir, bütün dünyayı, insanlığı

tehdit

etmektedir.



Bütün terör ve kaos Batı'nın tezgahıdır

Batı,

yirmi yıldır kendi sorunlarını dışarıya ihraç etmekte

, zaaflarını bu şekilde örtmekte, kendini ayakta tutmak için dünyanın bir çok bölgesinde

krizler

çıkarmakta, onlara

travmalar

yaşatmaktadır.



Yirmi yıldır özellikle

bizim coğrafyamızda
yaşanan bütün terör, iç çatışma, etnik ve mezhep kavgaları Batı tezgahıdır

, onların senaryosudur. Örgütler kurmakta, silahlandırmakta, Müslüman ülkelerin üzerine salmaktadırlar.



Nereye kadar?

Kendi ayıplarını, zayıflıklarını, zaaflarını, kimlik problemlerini, etnik huzursuzluklarını, sosyal dengesizliklerini nereye kadar kontrol edebilecekler?

Bizim üstümüze

ateşler salarak

kendi

günahlarını

ne kadar gizleyebilecekler? Çok daha dayanamazlar. Bu stres birikimi

bir yerde patlayacak

,

patlamak üzere

de.



Avrupa'nın faşizm tarihi bugüne geldi

Gezi olaylarında bütün istihbarat ağlarıyla İstanbul'da ve Anadolu'nun bir çok bölgesinde isyanlar organize edenle

r,

bugün Avrupa şehirlerini kontrol etmekte zorlanıyor

.

krizler,

sebepler, hatta

Avrupa Şampiyonası

maçları bile

na, öfke nöbetine yol açıyor ve Avrupa'nın

yarın yaşay

acaklarını bugünden görüyoruz.



Siz

bunları sadece ekonomik, sadece sosyal gerekçelerle okumayın

. Derin bir

kültürel çatışma tarihi

var Avrupa'nın.

Irkçılık tarihi var

, etnik kavgalar tarihi var. Avrupa'nın bir

faşizm tarihi

var.



İkinci Dünya Savaşı ile 11 Eylül saldırıları arasında bu karanlık tarihlerini bir şekilde

gizlediler

. Ama 11 Eylül'den sonra

sadece iki yıl içinde bu değerleri silip attıla

r ve yeniden aşırı sağa, ırkçılığı yelken açtılar.



Nefret dengesi bozulmak üzere

Şimdi bu yeni kimlik,

Avrupa'yı bölmek, parçalamak, kamplara ayırmak

ve çok yoğun çatışma alanları oluşturmak üzere.

Marsilya

'daki

İngiltere-Rusya

maçından önce ve sonra

aslında derinlerde gizlenen öfkeyi,

nefreti

gün yüzüne çıkardı.



Bu hiçbir şekilde holigan terörüyle açıklanama

z.

Bu başka bir şey

. NATO ile Rusya'nın

Baltıklar

daki gerilimleri o futbol maçından daha çok besliyor bu şiddeti.



Fransa şehirlerinde yaşananlar,

Batı'nın düşmanının aslında kendi içinde olduğunu

, bir

nefret dengesinin hakim olduğunu

, bu denge bozulduğunda Batı

ortak değerleri ve kimliği diye bir şeyin aslında hiç olmadı

ğının ortaya çıkacağını gösteriyor.



Bütün terör, çatışma, işgal, iç savaş, etnik ve mezhep krizlerine rağmen,

Fas'tan Endonezya'ya uzanan geniş coğrafyada etkili ola

n

“ortak dil ve değerlerin

”, Batı ortak değerlerinden

çok daha güçlü ve dinamik olduğun

u kabul etmeliyiz. Bir süre sonra, Avrupa kerdi içinde çatışmalara sürüklendiğinde, bugün inanmadığımız o dilin ne kadar büyük bir güç olduğunu göreceğiz.



Hadi biraz onların zaaflarına bakalım

Onlar çatışmaları

krizleri bizim coğrafyaya ihraç ederek

, aslında kendilerini korumaya

Avrupa'yı korumaya

çalışıyor.

Kötülüklerini

bize göndererek kendi kıtalarını biraz daha ayakta tutmaya çalışıyor.

Biz çatışmasak, biz terörle yüzleşmesek bütün bu şiddet dalgası Avrupa'yı kasıp kavuracak

.



Gözlerimiz hep kendi coğrafyamızda olduğu için dünyanın diğer bölgelerine fazlaca tartışamıyoruz. Bizdeki iç savaşların, etnik çatışmaların, terörün

bin bir türlüsünün kaynağının bizim dışımızda olduğunu

bilmemize rağmen tartışamıyoruz. Kendi

zaaflarımızla

o kadar meşgulüz ki, kafamızı kaldırıp

onların zaaflarına

bakma fırsatı bulamıyoruz.



EURO 2016'nın siyasi okuması

Avrupa patlarsa birden patlayacak. Sınırları aşan bir toplumsal dalga ile sarsılaca

k. AB projesinin

, AB-Rusya krizi tırmanırken, İngiltere'nin ayrılış süreci

,

Doğu ve Güney Avrupa

'nın huzursuzlukları artarken ortak Avrupa düşüncesi hızla zayıflayacaktır.



Hiç değilse,

Euro 2016 Avrupa Şampiyonası

'nı biraz

siyasi okumasını

yapmaya çalışalım.

Bambaşka şeyler göreceğiz

. Bambaşka şeylerin yaklaşmakta olduğunu göreceğiz.



Avrupa kendi içinde savaşacak


Bazılarına delice gelecek belki ama şunu açıkça ifade edeyim. Hani

“İslam kendi içinde çatışacak”

projesi uyguluyorlar ya bunlar. Coğrafyamızı kan gölüne çeviriyorlar ya…



Tam tersi olacak

:

Avrupa, Batı kendi içinde çatışacak

. Bunu anlamak için

tarihe

bakmanız yetiyor. Ama biraz bakmayı bilenler bugünleri okusa da yetiyor. İçten içe büyüyen bir

ırkçı kriz, cinnet hali, Batı'yı kendi evinde vuracak

. Bunun çok güçlü işaretlerini görüyorum ben.


#Muhammed Ali
#Euro 2016
#Avrupa Birliği