İran’la yeni “Doğu Cephesi” ve Arap İttifakı’nın çöküşü. S. Arabistan Türkiye’ye muhtaç!

04:0011/03/2021, Perşembe
G: 11/03/2021, Perşembe
İbrahim Karagül

Bir önceki yazıda,Papa’nın Irak ziyaretini, bunun sembollerini,Sistaniile görüşmesini tartışmış, özellikle Karabağ savaşından sonraİran’ın korkularını da provoke ederek,Türkiye’ye karşı bu sefer İran’la “Yeni Doğu Cephesi mi kuruluyor”diye sormuştum.Buradaki sorgum; yeni ABD yönetimininİran’la ilişkileri yumuşatma ve Yemen savaşında Suudi Arabistan’a desteği kesmekararı, hemen ardından S. Arabistan’a yönelikHusiler’in balistik füze ve İHA saldırılarının anormal ölçüde tırmanması, daha önce kurulanTürkiye

Bir önceki yazıda,
Papa’nın Irak ziyareti
ni, bunun sembollerini,
Sistani
ile görüşmesini tartışmış, özellikle Karabağ savaşından sonra
İran’ın korkuları
nı da provoke ederek,
Türkiye’ye karşı bu sefer İran’la “Yeni Doğu Cephesi mi kuruluyor”
diye sormuştum.
Buradaki sorgum; yeni ABD yönetiminin
İran’la ilişkileri yumuşatma ve Yemen savaşında Suudi Arabistan’a desteği kesme
kararı, hemen ardından S. Arabistan’a yönelik
Husiler’in balistik füze ve İHA saldırıları
nın anormal ölçüde tırmanması, daha önce kurulan
Türkiye karşıtı “Arap Cephesi”
nde kafa karışıklığının başlaması, bunun sonucu olarak
Mısır-Türkiye ilişkilerinde yumuşama sinyalleri,
BAE ve S. Arabistan’ın Türkiye karşıtı tavırlarının
zayıflaması
sonrası arayışlarla bağlantılıydı.

“Terörle çevreleme”den sonra “devletlerle kuşatma” dönemi.

Çünkü ABD ve Avrupa’nın,
Suriye ve Irak’ın kuzeyinde terör örgütleri
üzerinden,
Akdeniz’de İsrail, BAE, Mısır, S. Arabistan, Fransa ve Yunanistan
üzerinden
“Türkiye’yi çevreleme”
ye dönük çok
büyük bir proje
uyguladığı artık çok açık, net bir bölgesel uzun vadeli hesap olduğunu biliyoruz.
Bunu yaşadık, yaşıyoruz. Son yıllarda
en büyük mücadele
yi bu alanda veriyor, bu kuşatmayı yarmaya çalışıyoruz. Türkiye’yi
“terörle çevreleme”den sonra “devletlerle çevreleme”
aşamasına geldiğini görüyoruz. Suriye ve Irak’ın kuzeyinde yardık,
Doğu Akdeniz
ve Ege’de boğuşuyoruz. Şimdi bir de
Doğu Kapısı’ndan çevreleme
gibi yeni bir durumla karşı karşıyayız.

Batı; Araplara da İran’a da ‘Türkiye korkusu’ pazarlıyor.

Türkiye
çok
dinamik
,
diri, güçlü,
hedefleri olan,
kendi yolunu çizmiş, içeride ve dışarıda bunun
sancıları
ile yüzleşen
21. yüzyılın yükselen gücü
dür. Dostları da düşmanları da şimdi bu gerçeğe göre pozisyon almaktadır.
Batı; S. Arabistan, BAE ve Körfez ülkelerine de, İran’a da, “Türkiye korkusu” pazarlayarak
yeni güç denklemleri şekillendirmeye, yeni ittifaklar oluşturmaya, yeni bölgesel cepheler kurmaya çalışıyor.

Önce Irak’tan, sonra Suriye’den kuşatma... Hatay bile gidecekti.

Bunun için şu ana kadar ne yaptılar?

Önce Irak’ın kuzeyinde terör örgütleri
ni besleyip Türkiye ile savaşa soktular. Irak’a açılan bütün kapıları kapatmak istediler.
Terör kuşağının ilk adımı
nı attılar.
Sonra
Suriye savaşı
ile, Türkiye’nin en uzun sınırına bir
terör kalkanı
oluşturdular.
Dünya tarihinde ilk kez
bir devlet (
ABD
) bir terör örgütü ile (
PKK-YPG
)
resmen ortaklık
kurdu.
Suriye’den çevreleme de tamamlanınca
İran sınırından
Akdeniz’
e kadar çevreleme
haritası
tamamlanacaktı. Tabii bu arada Hatay da bu kuşağın içinde kalacaktı. Türkiye bu kuşağa müdahale edip
“uygulanamaz hale”
getirmeseydi,
Hatay krizi
patlayacaktı.

Arapları neden Akdeniz kuşatmasına kattılar?

Ardından
çevrelemeyi
Doğu Akdeniz’e kaydırdılar. İsrail, Fransa, Yunanistan’la birlikte bazı Arap ülkelerini de D. Akdeniz cephesine kattılar.
Doğalgaz
kaynakları üzerinden bir
jeopolitik harita
uygulanıyordu ve bu haritanın
Akdeniz ayağı
başlatılıyordu.
“Batı Türkiye’yi Akdeniz’den kuşatıyor”
algısının bölgesel reaksiyona yol açacağını bildikleri için bir
“Arap Cephesi”
kurdular
.
BAE, S. Arabistan, Körfez ülkeleri
ve
Mısır
öncülüğünde oluşturulan bu cephe, “Akdeniz’den kuşatma” planının merkezine alındı.
Arap Cephesi’ni aynı zamanda
hem Libya’da hem Kuzey ve Orta Afrika’da Türkiye’nin karşısına sürdüler.
Türkiye Güney’den
hem karadan hem denizden
hareket edemez hale getiriliyor, bunun bir
İslam, medeniyet çatışması algısı oluşturmaması
için de koalisyona
Müslüman ülkeler dahil ediliyordu.

“Çevreleme haritası” Ege’ye ve Doğu Avrupa’ya genişliyor.

Bu
formatın aynısını içeride
uyguladılar.
Kimliksiz
bir muhalefet bloku inşa ettiler. Bunu bir
“iç cephe”
olarak dizayn ettiler.
Çevreleme haritasını
Doğu Akdeniz’den sonra Ege’ye, Adalar çevresine daha sonra da Doğu Avrupa’ya doğru
genişletmeye başladılar. Bu sefer Ege’den ve
Bulgaristan
,
Romanya’ya
uzanan bir
Batı cephesi
oluşturmaya,
Batı Kapısı’
nı kapatmaya yönelik askeri hareketlilikler başlattılar.
Ege ve Yunanistan’daki askeri yığınağın
da Türkiye’yi sınırlama, durdurma amaçlı olduğu gerçeğini artık bütün netliği ile görmek lazım.

Suudi Arabistan Yemen savaşını kaybeder. Yıkımın eşiğine gelir.

ABD ve İsrail; İran korkusu ile Arapları, Türkiye korkusu ile Arapları, Türkiye korkusu ile İran’ı yeni oluşumlara zorluyor.
Bu korkular üzerinden bir
üst hesap
yürütüyor. O hesap da,
bölgesel derin bir kamplaşma,
çatışma ve coğrafyanın mahvoluşudur.
“Arap Cephesi”nin öncü ülkesi
S. Arabistan Türkiye korkusuna yenildi.
ABD ve İsrail’in kendini güvende tutacağını düşündü. Ama şimdi Yemen’de yalnız bırakıldı.
Yemen savaşı bu ülkeyi imhanın eşiğine getirebilir, dağıtabilir, çökertebilir.
Son günlerde ardı ardına
balistik füze saldırıları,
İHA saldırıları Suudi petrol tesislerini ve şehirlerini hedef alıyor. Bunun zamanlaması önemli ve tehlike S. Arabistan için çok büyük.
Bu savaşı kuvvetle muhtemel kaybedecek ve çok yara alacak.

Arap Cephesi çöktü. Türkiye ne yapabilir?

Arap Cephesi ve S. Arabistan için tehdit Türkiye değil.
Tehdit görünürde İran, ama asıl
ABD ve İsrail’in yeni coğrafya dizaynıdır. Riyad, Türkiye korkusu, zaafı yüzünden köşeye sıkıştı.
Bugünkü tablo bile,
ilk büyük fırtınanın S. Arabistan’ı hedef alacağı
nın göstergesidir.
Bence
Arap cephesi çöktü
. Türkiye’yi hedef almaya devam etmeleri kendilerini bir
yıkıma, yalnızlığa,
saldırılara daha açık hale getirecek. Riyad yönetimi,
asıl tehdidin Batı’dan geldiğini
algıladığında, Türkiye’nin desteğinin önemini
hazin
bir şekilde fark edecektir.
Şu an bile,
Türkiye S. Arabistan’ı bu bataklıktan kurtaracak tek ülkedir.
İran’la ya da Şii bloku ile
mezhep eksenli yeni bir Doğu Cephesi
kurma hesabı da aynı şekilde
hüsranla sonuçlanacaktır.
Umarız İran ve çevresi,
Arap Cephesi’nin yaşadığı çıkmazlardan ders alır
ve bu maceraya girişmez. Bunun nasıl bir üst, bölgesel hesap olduğunu erken görür.

Türkiye’ye karşı kurulan her ittifak başarısız oldu.

Türkiye Irak ve Suriye’nin kuzeyinde, Kafkasya’da kuşatmayı yardığı gibi, D. Akdeniz ve Ege’de de yarmayı bilecektir.

Çünkü;
Irak ve Suriye’nin kuzeyindeki terör kalkanı çöktü, Kafkasya’da Türkiye ve Rusya’yı devreden çıkarıp Batı cephesi kurma planı çöktü, Türkiye’yi bütün bölgede durdurmak için kurulan Arap cephesi çöktü.
“Türkiye’yi durdurma”ya dönük büyük hesap için sahaya sürülen
her örgüt, her ülke
kaybediyor. Terör kalkanı da olsa, ülke kalkanı da olsa, bu çevreleme için sahaya sürülenlerin tamamı kaybedecek.
Şu an
Yunanistan’ın kaybedişini izliyoruz…
#İran
#Arabistan