Türkiye’de artıkiç siyasetyoktur.İç iktidar mücadelesidiye bir şey kalmamıştır.“Türkiye ekseni”ile“çokuluslu eksen”arasında korkunç bir mücadele vardır.Türkiye’deki mücadele küreseldir. Küresel güç hareketlilikleriyle,yeni güç haritalarıylailgili bir haldir.Bir nihai hesaplaşmavardır.Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana hep örtük biçimde devam eden vesayet modelinin mandacı siyasetin, son büyük kalkışması vardır.Sağcı-solcu, liberal, muhafazakâr, İslamcı, milliyetçisiyasi kimlikler, bu hesaplaşmaya
Türkiye’de artık
yoktur.
diye bir şey kalmamıştır.
ile
arasında korkunç bir mücadele vardır.
Türkiye’deki mücadele küreseldir
. Küresel güç hareketlilikleriyle,
ilgili bir haldir.
vardır.
Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana hep örtük biçimde devam eden vesayet modelinin mandacı siyasetin, son büyük kalkışması vardır
.
Sağcı-solcu, liberal, muhafazakâr, İslamcı, milliyetçi
siyasi kimlikler, bu hesaplaşmaya göre
. Çünkü artık o kimlikler belirsizleşmiş, kimlik olma özelliğini kaybetmiştir.
“İÇ İŞGAL” DENEN ŞEY BUDUR.
Herkes
bu hesaplaşmaya katılmış ama bu kimlikler işin
dir. Gerçekte kavga başkadır. Kavga,
Türkiye ve Türkiye’ye karşı olanların kavgası
dır ve artık içeriye taşınmıştır. Dışarıda yürütmemiz gereken kavga
taşınmıştır.
hesapları
ABD’den, Avrupa’dan, Suriye ve Irak’ın kuzeyinden, Ege ve Akdeniz’den sokaklarımıza, evlerimize, başkentimize, İstanbul’umuza, zihinlerimize taşınmıştır
. Uzunca bir süredir
dediğim şey budur.
” dediğimiz ittifaklar, onlara bağlı
yapılanma artık içeridedir.
Bugünkü
siyasi konumlanma, konuşlanma, pozisyon almaların tamamı bu hesaplaşmaya göre
biçim alıyor. Kullanılan dil, uygulanan yöntem, savunulan tezler iç siyasi mücadele gibi gösteriliyor ama aslında, bu hesaplaşma dışında siyasi bir kimlik, hedef yoktur.
ATATÜRK’E SÖVENLER ORADA. OSMANLICILAR ORADA,
OSMANLI’YA SÖVENLER ORADA.
Kimileri siyasi hırslarına yenildi. Kimileri öfkelerine. Kimileri gizli gündemlerini bu ittifaklar içine yerleştirdi. Kimileri bireysel tatminsizliklerini burada buldu
.
Bir şemsiye, bir kalkan, bir çatı inşa
edildi. Türkiye’yi
yok etmek isteyenler de orada, kişisel hesaplarını memleket meselesi gibi gösterenler de orada
.
, bu ülkenin evlatlarına kurşun sıkanlar da orada, Türkiye’den
de orada.
Sınırlarımızda cepheler inşa edenler de orada, yıllardır fetih kutlamaları yapanlar da orada. “Osmanlı, Selçuklu” diyenler de orada
. Osmanlı’dan, Selçuklu’dan nefret edenler de orada.
“Mustafa Kemal’in askerleriyiz”
diyenler de orada,
hayatları boyu Atatürk’e sövenler de orada
.
ATATÜRK’Ü PKK SİLAHI YAPTILAR..
15 TEMMUZ’DAN DAHA BÜYÜK
SALDIRI İÇİN ORDULAR HAZIRLANIYOR
Türkiye’nin
kutsal sayanlar da orada, kurucu liderin söylemlerini Türkiye’yi yakıp yıkmak için sahaya sürenler de orada
.
Öfkeleri, hırsları, tamahları bu ülkeden, bu milletten, geçmiş ve geleceğimizden çok daha üstün
onların. Ama birileri onların öfkesini kullanıyor olamaz mı? Onların zaaflarını toplayıp Türkiye’ye had bildiriyor olamazlar mı?
Cumhuriyetin kuruluşundan sonra ülkemize yönelik en büyük saldırı olan 15 Temmuz
’u, o saldırı için kullanılan
savunuyorlar. Oysa onlar üzerinden,
15 Temmuz’dan daha büyük bir saldırı için ordular hazırlanıyor
. Bunu göremezler mi?
KORKUNÇ VE ÇOK YÖNLÜ ÇEVRELEME..
Gezi isyanlarında
istediler.
ABD, İsrail ve AB ülkeleri istihbarat elemanları İstanbul sokaklarında iç savaş yürüttü
. Şimdi onları baş tacı ediyorlar. Oysa şimdi kurdukları ittifakın bir adım sonrasının
olabileceğini düşünemez miyiz?
Suriye sınırında, Ege ve Akdeniz’de hazırlık yaptıklarını, içeride
harekete geçeceklerini, o zaman bu ittifakın darmadağın olacağını, çünkü
olacağını düşünemez miyiz?
Türkiye
korkunç ve çok yönlü bir çevreleme ve saldırı
altında. O ittifakın içinde olanların hiçbirinin Türkiye’yi sağlam tutma gibi bir düşüncesi yok.
ONLAR ERDOĞAN’I DEVİRMEYE ÇALIŞIYOR, BİRİLERİ ONLAR ÜZERİNDEN TÜRKİYE’Yİ DEVİRMEYE ÇALIŞIYOR
Onlar Erdoğan’ı devirmeye çalışıyor, birileri de onlar üzerinden Türkiye’yi devirmeye çalışıyor.
Onların zaafları üzerinden bir oyun kuranların Erdoğan sonrası için hesapları var ama onların ülkeyi bir arada tutacak tek cümlelik hedefi yok. Bu ilişkinin hiçbir kutsalı yok, ilkesi yok..
Kötülük, hınç, öfke ile başladılar. Çok yakında bu kötülüğü sokaklarımıza yayacaklar. İstanbul’u yakıp yıkanlar,
“Zulüm 1453’te başladı” diyenler şimdi İstanbul’u yönetiyor. Yönetmiyor, bir çatışma ortamına sürüklüyor
.
PKK mensuplarıyla pazarlık yapıyor, gizli gizli görüşme ve planlamalar yapıyorlar.
1453’ten beri devam eden bir hesaplaşma bu.
CHP’NİN VATANSEVERLERİ,İYİ PARTİ’NİN MİLLİYETÇİLERİ, SAADET’İN, İSLAMCILARIN ‘YERLİLER’İ, TEHLİKEYİ GÖRÜN!
Amerikan silahlarını, İsrail silahlarını İstanbul’a nakledemediler, PKK silahlarını nakletmeye çalışıyorlar
. Çok yakında İstanbul üzerinde, Anadolu üzerine Amerikan uçaklarının uçmasını da isteyecekler.
Coğrafyamızda birçok ülkeyi, “İslamcı kılıklı terör örgütleri” kurarak işgale hazırladılar. Türkiye’de
altında bunu hazırlıyorlar.
CHP’nin vatanseverleri, İyi Parti’nin milliyetçileri, Saadet’in kalbi temiz mensupları, muhafazakâr/İslamcı çevrelerin yerlileri
ülkemize sahip çıkın.
Bu tehlikeyi görün. Siyasi kimliklerinizle
, sizin üzerinizden asla hazmedemeyeceğimiz bir
yürütülüyor. Uyanın!
BİRİLERİ KALE KAPILARINI İÇERİDEN AÇTI. KUTSAL YOK,İLKE YOK, KİŞİLİK YOK. YALAN VAR, İFTİRA VAR, ÇİRKİNLİK VAR..
Kaleye girdiler. Türkiye’nin direnç cephelerini, savunma mevzilerini birer birer yıkıyorlar.
Birileri kapıyı içeriden açtı.
Kapıyı açmakla yetinmediler.
Ev ev hedef gösteriyorlar. Can namus, şan şeref ne varsa hedef gösteriyorlar
. Bin yıldır Anadolu’da inşa ettiğimiz ne varsa hedef gösteriyorlar.
Memleket adına, Türkiye adına, millet adına, tarih adına ne varsa hedef gösteriyorlar
.
Haçlı ordularının Kudüs çevresine akması gibi
, Anadolu içlerini mahvetmesi gibi, gelenler dokundukları her şeyi
, kurutuyor.
Öfke, nefret, kıyım, kötülük
tohumları ekiyorlar. Ülkeyi, yeni çokuluslu müdahalelere hazır hale getiriyorlar.
Kutsal yok, ilke yok, kişilik yok. Yalan var, iftira var, çirkinlik var
. Ülkemizin geçmişten geleceğe uzanan neyi varsa hepsini pazarlık masasına sürüyorlar.
Dışarıdan istilacılarla ortak, içeriden ihanetlerle ortak
, bugüne kadar Türkiye’ye saldıran kim varsa, hangi güç varsa onlarla ortak. Türkiye’yi durdurmaya, yeniden mahkûm etmeye,
dönük ne kadar ülke ve örgüt varsa onlarla ortak.
Meselenin AK Parti olduğunu sanıyorsunuz
. Meselenin siyasi anlaşmazlık olduğunu sanıyorsunuz. Meselenin
kişisel öfke ve kırgınlık olduğunu
sanıyorsunuz.
Mesele yüz yıl önceki mesele
. O zaman kim kimlerin mevziinde demir atmışsa, onların izinden gelenler
de konumlandırılıyor. Türkiye ihanete uğradı.
.
GEÇMİŞE BAKIN, BUGÜNÜN BÜTÜN FOTOĞRAFLARI ORADA
Ama bu ülke, çok zorluklar atlattı. Çok ihanetlerin üstesinden geldi.
Ne istilalar, ne içeriden işgaller gördü
. Nice düşman ittifaklar gördü.
Nice vatanı satanlar gördü
.
Başınızı çevirin biraz geçmişe bakın. Bugünü anlatan bütün fotoğraf kareleri orada
. Onların da hep masum gösterilen gerekçeleri, mantık ölçütleri vardı. Tarihin hangi sayfasına düştüklerinin fotoğrafları da orada.
Ama bu ülkenin
görünmez bir direnç haritası var
. Çok güçlü,
tarih yapan, coğrafya inşa eden
, işgalleri önleyen, en kötü senaryoları boşa çıkaran bir akıl, bir millet basireti bu. O akıl olmasaydı, bin yıldır bu topraklarda bizi yaşatırlar mıydı?
BU, 2023 ÖNCESİ SON BÜYÜK SAVUNMAMIZDIR
Yüzlerce yıl nasıl başa çıktıysak, “her şey bitti” dedikten sonra nasıl yeniden ve daha güçlü şekilde ayağa kalktıysak, yine öyle olacak
. İçeride ve dışarıda kurulan cepheler bir kez daha dağılacak.
Türkiye Ekseni’nde direnenlerin başka bir siyasi kimliğe ihtiyacı yok
. Türkiye Ekseni en üst siyasi kimlik olarak duruş noktamızdır. Bugünlerde servis edilen
na yenilmeyenlerin bu eksende toplanması zorunluluktur.
Vatana, millete, tarihe ve geleceğe karşı sorumluluktur. Çünkü bu,
2023 öncesi son büyük savunma
dır.
#CHP
#2023
#Türkiye
#Atatürk
#AK Parti
#Recep Tayyip Erdoğan