Olmadı.
Olmadı.
Ama sonra ne isteyecekler, biliyor musunuz?
Ama eğer;
Coğrafyamızda, soykırımdan sonra etnik temizlik kapıları da açılırsa,
Eğer Gazze’ye el koyarlarla, bir adım sonra;
Çünkü; Akdeniz-Kızıldeniz arasındaki bütün ülkelerin egemenlikleri ve toprak bütünlükleri tehlikededir.
İsrail bugüne kadar ABD yardımları ile Avrupa yardımları ile işgaller yürütüyordu. ABD ve Avrupa askerleri gizli gizli operasyonlara katılıyordu.
Artık bu dönem de bitti. ABD doğrudan askeri olarak saldırılara başlayacak. İsrail için işgaller ve sürgünler yapacak. İsrail için toprak talan edecek ve İsrail’e devredecek.
Gazze’de soykırım yapılırken ABD, İngiliz, Alman, Fransız askerleri de sahadaydı. Filistin halkını katlediyordu. Rum Kesimi’nden, bölgedeki üslerden müttefik orduları sürekli İsrail’e asker ve silah taşıyordu. Şimdi bu açık açık yapılacak.
Son otuz yıldır devam eden Batı’nın “Müslüman Soykırımı” uygulaması, şimdi “Etnik temizlik”, “insansızlaştırma” ve “toplu sürgünler”le devam ettirilecek.
Ancak; ABD ne planlarsa planlasın, İsrail ne hayal ederse etsin, insanlığın başka bir hesabı var. ABD-İsrail aksının Trump’ın ifade ettiği tarzda bir macerasının sonu olmayacak.
Bugünkü küresel güç haritasında bunları başarmaları mümkün değil. Bu coğrafyanın satılık emlak olmadığını, ticaret meselesi olmadığını, insanlığın anavatanının başka bir denklemi olduğunu, nice imparatorlukları tarihe gömdüğünü Trump da anlayacak.
Ve İsrail’in onu bir nükleer silah gibi nasıl kullanıp kenara atacağını görecek. Görmezse yok olup gidecek.
Öyle bir kötülük ekseni kuruyorlar ki, insanlığın bütün nefreti bu alanda toplanacak. Batı’nın beş yüz yıldır devam ettiği sömürge dönemi kapatılacak. Bu başladı ve artık geri döndürülemez.
Öyleyse, Türkiye’nin durduğu zemin bugün tehdit altındaki Arap ülkeleri için sağlam bir güvencedir. Para ile beslemeyerek, tek taraflı itaat ile sevilme ve korunma dönemi onlar için bir gelecek sunmuyor.
Mısır’ın, Suudi Arabistan’ın, Körfez ülkelerinin Batı’dan gelen bu yeni tehditle uyanmaları, eski ezberlerini terk etmeleri gerekiyor. Etmezlerse çok büyük bir gelecek korkusu onları bekliyor olacak.
Büyük bir tarih dönüşü yaşıyoruz. Bu yeni dönem, coğrafyanın yükselişi için yüzyıllar sonra bir fırsat sundu. Bir Süper Kuşak inşa edilebilir. Buna imkân da var güç de.
Ama sadece “akıllı” olanların öne çıkacağı bu tarih döneminde herkesin gücünü fark etmesi ve durduğu yeri yeniden belirlemesi şart.
Türkiye-Suudi Arabistan-Mısır arasında, Karadeniz, Basra Körfezi-Kızıldeniz arasında bir ortak güvenlik şemsiyesi kurulmalı ve bu, Arap rejimlerinin iç bunalımlarının üstünde bir anlayışa sahip olmalı.
Suriye’nin toprak bütünlüğü acilen sağlanmalı. Yemen’deki savaş hemen bitirilmeli. Lübnan derhal korumaya alınmalı. Sina bölgesi için Mısır’la ortak dayanışma sergilenmeli.
Bu üç ülke bunu başaramazsa Türkiye; Lübnan yönetimi ile anlaşıp Güney Lübnan’da askeri üs ve üsler kurabilmeli.
Suriye/Golan’da askeri üsle ve üsler kurmalı. İsrail’in şu an var olduğu söylenen bütün sınırları “savunma kalkanları” ile kuşatılmalı.
Trump ve İsrail çılgınlığı kadar olmasa bile bir çılgınca öneri de şu olabilir: Bölge ülkeleri Gazze’yi yoğun bir şekilde silahlandırmalı, gerekirse “bir gece ansızın” asker çıkarmalı. Bunlar bugün afaki gelebilir ama bir gün bu noktaya geleceğiz.
Unutulmasın ki, tarihi bu tür müdahaleler şekillendirir. Bu olağanüstülükler çağında hiçbir şey anormal değildir. İsrail’in böyle bir harekete karşı koyacak mecali olmayacaktır.
Artık İsrail’e karşı savunma değil taarruz dönemi başlamalı. İsrail güçle tehdit edilmeli. Tek çözüm de buradan gelecektir.
Onlar bir Yahudi İmparatorluğu kurmak için harekete geçmişse, İsrail’in bu coğrafyadan çıkarılmasının zamanı gelmiştir. Ve bu hareket başlamıştır.
Netanyahu-Trump çılgınlıklarının varacağı tek yer, İsrail’in kendi içine çökmesi, Yahudilerin yeniden sürgün edilmesidir.
Bugün Gazze’yi isteyenler yarın Dubai’yi de isteyecek. “Bize lazım” dilecekler. Bugün Panama Kanalı’nı isteyenler yarın Süveyş Kanalı’nı, İstanbul Boğazı’nın da isteyecek, “Bize lazım” dilecekler.
Bugün Kanada’yı, Grönland’ı isteyenler yarın Rusya’ya “Gel İran’ı paylaşalım. Nasıl olsa İngiltere ile daha önce paylaşmıştınız” diyecekler.
Ama biz de Kudüs’ü istiyoruz. Ve alacağız..
Tarih bakalım kime ne öğretecek. Hep birlikte göreceğiz. Coğrafyanın öfkesini, insanlığın toplu nefretini kimse hafife almasın. Bedeli çok ağır olacak..
Merhaba, sitemizde paylaştığınız yorumlar, diğer kullanıcılar için değerli bir kaynak oluşturur. Lütfen diğer kullanıcılara ve farklı görüşlere saygı gösterin. Kaba, saldırgan, aşağılayıcı veya ayrımcı dil kullanmayın.
ağzına yüreğine sağlık İbrahim bey iyi akşamlar dilerim sağ olasın
ise Turkiyedeki yerlesik siyonistlerden baslanmali...
İbrahim Bey, hepimiz farkındayız tehditlerin. Ardahan’ın en ücra köşesindeki de biliyor bu tehdidin gerçekliğini. Ne yapacağız, nereden başlamalıyız. Buna yanıt oluşturmak gerekir.
Yazarın yazısında ifade ettiği bilgilere tek şart olarak Osmanlı sonrası İslam dünyasında ki emperyal sistemler ve onlara tâbi olan diktatörler ve kısaca Kur'an'a sünnete ve iki kaynağın sahih meşru anlamı olan sahabe icmaina uymayan düzenlerin Kur'an'a sünnete ve sahabe icmaina göre hem toplumların hemde devletlerin yapılandırması şartı ile gerçekleşir yazarın dedikleri.. İsrail ve batı tehlikesi ancak bu şekilde bertaraf edilir.Yoksa yazarın dediği şeyler başta Osmanlı sonrası İslam dünyasında oluşturulan ve hilâfet merkezinde bile peygamber ve ashab İslamina ve düzenine geçiş yapmadan mümkün değildir.Cunku sahih İslam olmayan yerler şeytanın ve onun dostları olan kâfirlerin opersyonu na açık bir haldedir.Yaxarin mısır Suudi vb devletlerle ortak hareket edilmeli sözleri kulağa çok güzel gelmekte fakat ne yazık ki ne devlet yapıları ve ne de toplumları bu ilişki tarzına uyumludur.Hem toplumları hemde devletleri ancak Kur'an sünnet ve bu iki kaynağı Sahabe nasıl anlamış yaşamış inanmişsa o şekilde olmak şartı ile yazarın dediklerinin ötesi bile oluşur.Kuran sünnet ve icma merkezli toplum ve devlet yapısı ile.. Çok kısa bir sürede böylesi Sahih yapılanma dünyaya hâkim olur.zulumlere dur diyebilir.Osmanli sonrası İslam dünyasında ki emperyal dizayn bütün etkileri Kur'an sünnet ve icma ile bitirilmeden hiçbir şey yapılamaz.Resulullah sav aynen emperyalist lerin dizayn ettiği gibi İbrahim as ve İsmail as e kendilerini nisbet eden toplum ve devleti Kur'an sünnet le vahiyle düzeltti ve o pisirik devleti yalnızca kendi halkına zulüm eden devletin yerine dünyaya müdahil olan bir toplum ve devlet oluşturdu
🙏🙏🙏🙏
acil bütün müslüman geçinen ülkeler israile savaş ilan etmeli sonuç üçtebiri şehit üçtebiri kaçacak üçtebiri zafer kazanacak ahir zaman alametlerinden
İsrail'e karşı komşu ülkeler ittifak yapmalı. İran bunun dışında tutulmalı ve sınırlarına hapsedilmeli. Önce israil sonra yahudilerin kurduğu kapitalist faize dayalı dünya sömürü sistemi çökertilmeden dünya insanları ne güvenlik olarak ne ekonomik olarak rahat edebilir..
Reisle yola devam chpkk gelirse boğazlar gider
Böyle bir CEPHEYE öncülük edecek DENEYİME ve SAMİMİYETE sahip iki devlet TÜRKİYE ve İRAN dır.Bölgedeki bütün Siyonist dengeleri bir günde bozar . Bütün müslüman ve mazlum dünyayı da peşinden sürükler ..
Hakkatten bunca olan bitenden sonra hâlâ İran ın samimi olduğuna inanıyor musun?
İranmı?!!!!!
Çok doğru tespitler.
İnsanların bir hesabı varsa Cenabı Allah'ın da bir hesabı var en büyük oyun kurucu Allah'u teala dır. Rusyanın dağıldığını gördük inşaallah ABD nin dağıldığını da göreceğiz.
Günün en önemli haberlerini e-posta olarak almak için tıklayın. Buradan üye olun.
Üye olarak Albayrak Medya Grubu sitelerinden elektronik iletişime izin vermiş ve Kullanım Koşullarını ve Gizlilik Pollitikasını kabul etmiş olursunuz.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.