Ateşkes: İş Suriye olmaktan çıktı, Türkiye saldırı altında!

04:0030/12/2016, Cuma
G: 17/09/2019, Salı
İbrahim Karagül

Hiçbir savaş, hiçbir kriz, hiçbir bölgesel bunalım
ABD'yi bu kadar suçüstü, bu kadar açıktan yakalamadı
. ABD yönetimi, bir coğrafya ile ilişkilerini sadece bir
terör örgütüne
ihale etmedi.


Hiçbir ABD yönetimi, dünyanın gözleri önünde,

bir müttefikine karşı teröre bu kadar açık destek

vermedi. O örgütlere

silah sevkiyatı

yapmadı. Bu örgüt üzerinden

silahlarını o müttefik ülkenin şehirlerine sokmadı

, bu şehirlerde iç savaş çıkarmak için kullanmadı,

o ülkenin vatandaşlarını hedef almadı

. Terör saldırılarında,

sivil katliamlarda

kullanmadı. Katiller, caniler,

insanlık suçu

ile yargılanması gereken sivil katliam failleri hiçbir zaman bir ülke tarafından böylesine

korunmadı

.



1950'lerden bu yana hiçbir gelişme, hiçbir

bölgesel ve küresel politika

, Türkiye-ABD ilişkilerini bu kadar

derinden sarsmadı

, bu kadar germedi. ABD'nin Ortadoğu politikaları bu kadar

rezil bir hal

almadı, bu kadar

pervasızlaşmadı

. Atlantik İttifakı hiç bu kadar

kendi içinde ayrışmadı

, kendi müttefikini,

üyesini vuracak kadar

ayarını bozmadı.



Suriye'yi parçalama, Türkiye'yi kuşatma..


Türkiye'nin

ABD

ile ilişkileri,

NATO

ortaklığı ve

Avrupa Birliği

üyelik ilişkileri hiçbir dönemde böylesine

güven bunalımı

yaşamadı. ABD, tarihin hiçbir döneminde Türkiye için böylesine

açık tehdit

olarak tanımlanmadı.



Gözümüzün önünde, her hafta helikopterlerle, uçaklarla PKK'ya Suriye'nin belli başlı bölgelerinde ABD silahları akıyor, Alman silahları akıyor

. En hafif olanından en ağır olanına kadar silah yığınağı yapıyor.

Türkiye'nin müttefikleri bir terör örgütünü ortak ilan ediyor

. Onun üzerinden

Suriye'yi parçalama, Türkiye'yi çevreleme

, kuşama siyaseti uyguluyor.



Kuzey Suriye

'yi PKK ile birlikte Türkiye'ye ve Suriye'ye karşı, aslında bütün Müslüman coğrafyaya karşı bir

garnizon

bölgeye, bir

cepheye, cephaneliğe

dönüştürüyor. Aynı bölgede bu amaçla

demografik

tasfiye yürütüyor.



Elçi, Türkiye ile alay ediyor, yalan söylüyor


Bunlar olurken o ülkenin

Büyükelçis

i,

milletimizin gözünün içine baka baka yalan söylüyor. “Yapmadık” diyor, “silah vermedik” diyor

. Oysa

görüntüler

ortada, bilgiler ortada,

fotoğraflar

ortada, kurdukları ortak askeri

üsler

orada. Bütün ülke ile

alay ediyor

, dalga geçiyor.



Ama biz bunu daha önce gördük,

biliyorduk

.

Çekiç Gü

ç olayından bu yana bölgede

adım adım

ne planlar uygulandığını,

bölgenin nasıl parçalandığını

, Suriye'deki durumun

Çekiç Güç formülünün devamı

olduğunu, bir

harita çalışıldığını

, bu haritanın bir ucunun Türkiye olduğunu, nihayetinde

Türkiye'ye parçalamak için adımların sıklaşacağını

ve açık saldırıların başlayacağını biliyorduk.



15 Temmuz, Silopi, Koridor: Plan da, silahlar da ABD'den


Suriye'nin kuzeyinde yapmaya çalıştıkları

kirli planın Türkiye ayağını içeride de denediklerini, Silopi, Cizre gibi ilçelerimizde

,

sınır bölgelerinde uyguladıkları işgal politikalarının bunun bir parçası olduğunu

,

oralardaki terör organizasyonunu da Kuzey Suriye'de bu planı uygulayanların yaptığını

, bugün PKK'ya silah sevkiyatı yapanların yaptığını yani

ABD'nin yaptığını

biliyoruz.



Daha ne bilelim?

15 Temmuz'da Türkiye'yi vuran alçak saldırıda FETÖ kullanılsa da planın bir ABD planı olduğunu

, o gece yüzlerce insanımızın

onların kontrolündeki örgütler tarafından şehit edildiğini

, o gece Türkiye'nin

içeriden vurulduğunu, Güneydoğu'da terörle işgal başlatanların, Suriye'de terörle kuşatmaya alanların 15 Temmuz'un da patronları olduğunu biliyoruz

.



Binlerce tazminat davası açılmalı..


Bu yüzden 15 Temmuz

mağdurlarının hatta bu ülkenin bütün vatandaşlarının ABD'ye tazminat davaları açma hakkı

vardır. Bu yüzden terör mağdurlarının ABD'ye ve bu silah sevkiyatına katılan ülkelere tazminat davaları açma hakları vardır. ABD yönetiminin kendisinin çıkardığı 11 Eylül yasaları, böyle bir hakkı herkese tanıyor çünkü.



Donald

Trump

dönemi nasıl olacak, bilmiyoruz. Öngörülerimiz elbette var ama kısa süre içinde bunu göreceğiz. Ancak politikasını değiştirmezse

koca bir terör örgütünün kuyruğuna takılmış bir ABD'den geriye hiçbir şey kalmayacak.

Bölge ülkeleri ve toplumları tarafından

tehdit eden, saldırgan bir ülke

imajı iyice yerleşecek. Eğer ABD bu

utanç verici

tutumunu değiştirmezse

dünya, tam da Türkiye'nin bulunduğu yerden, iki keskin kampa ayrılacak

demektir. Türkiye'nin, doğrudan kendini vuran bir ABD yönetimi karşısında

radikal seçenekleri

öne almasından başka çaresi kalmayacaktır.



Artık Suriye savaşı yok, küresel hesaplaşma var


Türkiye ve Rusya

, Suriye'de

ateşkes

konusunda anlaştılar. Muhalifler ve rejimi

pazarlığa

oturtmaya çalışıyorlar.

İran

da işin içinde. Bu ülkeler,

Suriye savaşının kazananı olmayacağını, kaybedeninin bütün bölge ülkeleri olacağını

biliyorlar.

ABD ve Atlantik

çevrelerinin Suriye planının kaosa yatırım olduğunu, bölgede daha

uzun süre belirsizliğin devamı

na yatırım yaptıklarını,

üç ülkenin de aynı çevreler tarafından tehdit edildiğini

frakında.



Gerçekten de Suriye savaşı

, Suriye'nin savaşı olmaktan çoktan çıktı

. Küresel

hesaplaşma

alanına,

güç gösterisi

ne dönüştü. Suriye ABD ile Rusya'nın,

Doğu ile Batı'nın çatışma alanı

na dönüştü. Bu aşamadan sonra

artık bir Suriye savaşından söz edemeyiz

. Bu aşamadan sonra Suriye meselesi,

küresel ölçekte çatışmalara, kırılmalara, krizlere neden olacak, Suriye ölçeğinin çok ötesinde yıkımlara yol açacak

bir meseledir.



ABD'nin elindeki terör kartı boşa çıkarılmalı


Bakıyorum, ABD ateşkesin, ülkenin geleceğine dönük planların

hiçbir yerinde yok

.

PKK/PYD ortaklığı dışında Suriye'de bir ABD yok

. Bir örgüt üzerinden Türkiye'yi

vurma

dışında bölgede bir ABD yaklaşımı yok. Bölge ülkelerinin,

ABD'nin elindeki terör kartını boşa çıkarmak

tan başka önceliği de yok.



Suriye ateşkesi, bölgesel savaşı, küresel ölçekte yıkımları önlemek için ölümcül önemdedir. Korunmalıdır, başarılmalıdır, desteklenmelidir

. Artık önümüzde

iki mesele

vardır. Biri,

Suriye'nin geleceği

meselesidir, ateşkes bu yönde atılmış ciddi bir adımdır.

İkincisi

ise,

Suriye üzerinden yürütülen küresel çatışmanın nerelere uzanacağı

dır. Esas zor olan burasıdır.

Asıl tehdit buradadır

. Ülkeleri kapıştıracak, bütün bölgeyi ateşe verecek tehlike buradan gelmektedir.



Tehdit Suriye'yi aştı, bütün bölge tehlikede


ABD ve Batılı müttefikleri

tam da bu noktaya

yatırım yapmaktadır. Suriye onların

umurunda

bile değildir. Bu yüzden, sadece bu tehdidi ortadan kaldırmak için bile, ateşkes ayakta kalmalı,

savaşa geri adım attırılmalı

,

felaket diğer ülkelere yayılmadan

durdurulmalıdır.



Artık

bugünden itibaren Suriye'yi değil, Türkiye'yi, İran'ı, Rusya'yı ve diğer bütün bölge ülkelerini konuşuyoruz

. Atılacak adımlar bu ülkelerin geleceği hesaplanarak belirlenmelidir. Suriye savaşına bakışımız da büyük oranda böyle bir

yenilenmeye

muhtaçtır.



ABD ve NATO açıkçaTürkiye ile savaşıyor


Washington yönetiminin,

ateşkesin içinde yer almaması

,

PKK üzerinden bölgeyi dizayn etmeye girişmesi

, bütün bölge ülkelerini terör üzerinden tehdit etmesi

yeni bir durum

. Önceden teröre

örtülü destek

veriyordu şimdi bunu

açık

savaşa dönüştürdü.

Terör örgütüyle devlet arasındaki ayırım ABD tarafından yok edildi

.

Dünya ilk kez böyle bir şeye tanık oluyor

. Ve dünya, bunun hesabını

soğukkanlı

bir şekilde soracak, acısını kesinlikle çıkaracaktır.



Yeter ki, yakın bölgede,

çatışma alanlarını daraltıp

,

bölge içi çözümlere

yoğunlaşalım. Batı'dan bölgemize yönelen yeni

istila dalgası

na karşı en etkin yöntem budur. Türkiye,

radikal tercihler

yapmak zorunda kalabilir. Çünkü hem ABD, hem NATO, hem de Bazı Avrupa ülkeleri aslında

doğrudan Türkiye ile savaşmaktadır

.



Bunun adı budur!


#Ateşkes
#NATO
#Ortadoğu
#Avrupa Birliği
#Rusya