Asla korkmayacak, diz çökmeyeceğiz!

04:0011/10/2015, Pazar
G: 13/09/2019, Cuma
İbrahim Karagül

TÜRKİYE SALDIRI ALTINDA.Ülkemiz, insanlarımız, devletimiz,sokaklarımız, şehirleriniztehdit altında.Özgürlüğümüz,varolma hakkımız, birlikteliğimiz,gelecekhayallerimiz tehdit altında.Biziaynı mahalledeyaşayamaz hale getirmeye çalışıyorlar.Sokaklarımızı kan gölüne çevirmek,evlerimizi ateşe vermekistiyorlar.Dün Ankara'da tarihimizdeki en büyük terör saldırısına maruz kaldık.86 insanımız hayatını kaybetti, onlarca yaralımız var, kayıplarımız artabilir.Canımız yandı, kanımız aktı, müthiş derecede kaygılıyız.Bu

TÜRKİYE SALDIRI ALTINDA.

Ülkemiz, insanlarımız, devletimiz,
sokaklarımız, şehirleriniz
tehdit altında.

Özgürlüğümüz,
varolma hakkımız
, birlikteliğimiz,
gelecek
hayallerimiz tehdit altında.

Bizi
aynı mahallede
yaşayamaz hale getirmeye çalışıyorlar.

Sokaklarımızı kan gölüne çevirmek,
evlerimizi ateşe vermek
istiyorlar.

Dün Ankara'da tarihimizdeki en büyük terör saldırısına maruz kaldık.

86 insanımız hayatını kaybetti, onlarca yaralımız var, kayıplarımız artabilir.


Canımız yandı, kanımız aktı
, müthiş derecede kaygılıyız.

Bu saldırı doğrudan ülkeye,
hepimize, tamamımıza
yöneliktir.


Saldırganların kimliğini, mağdurların
kimliğini
sorgulamak, buna göre duruş belirlemek, buna göre tavır almak
ahlaksızlıktır
.

Sadece
iki taraf
vardır. Biri saldırgan ikincisi mağdur.

ÇOK ÖFKELİYİZ

Saldırgan kimdir,
hangi örgüttür, bombayı kim patlatmıştır, arkasında hangi ülkeler vardır, ihaleyi hangi istihbarat teşkilatları vermiştir
, saldırıyı hangi siyasi çevre servis etmiştir?

Öğreneceğiz…
Öğreneceğiz ve o öfkeyi
onlara yönelteceğiz.

Saldırıya uğrayan sadece o meydandakiler değil, bizleriz. Bunu bilip buna inanacağız.

İnanacağız ve “
acımasız bir direniş
” sergileyeceğiz.

Dün patlamayı ilk duyduğumda olduğum yere mıhlandım.

Bir taraftan
derin bir acı, diğer taraftan kontrol edilmesi zor bir öfke
.

Son iki yıldır
adım adım uygulanan, sahne sahne işlenen
ve artık “terör” olmanın ötesine geçen, Ortadoğu'daki
kaos dalgasının ülkemize servis edilmesi
geldi gözlerimin önüne…

ARTIK TEK KRİTERİMİZ VATAN SAVUNMASI..

Kürt milliyetçiliği tahrik edilerek, Alevi kimliği tahrik edilerek “Türkiye iç savaşta” görüntüsü için
çalışanlar geldi aklıma.

Örgütler üzerinden işgal denemeleri yapanlarla, buna paralel hareket eden “
iç işgalciler
” geldi.

Birinci Dünya Savaşı ile İstiklal savaşı arası “
vatan haini
” ifadesi canımızı
en çok yakan kavram
olmuştu.

O tarihlerden sonra “
vatan haini
” ifadesi son üç yıldaki kadar
gerçek anlamını
bulmamıştı.

Artık
tek kriterimiz
vatan olacak. Durduğumuz yer,
ayaklarımızı sabitlediğimiz
yer
burası olacak. Çünkü…

Artık
örgüt karargahları ile medya karargahları
, siyasi parti karargahları arasında fark kalmadı.

Artık dağdan, Güneydoğu'dan işgale girişenlerle
İstanbul'dan işgale girişenler
ortak hareket ediyor.

Artık Kaleşnikof kullananlar ile kalem ve sermaye güçlerini kullananlar arasında fark kalmadı.

ANA OMURGA DİRENMELİ

Hepsi
kan üzerinden aynı ortaklığı
işletiyor. Hepsine kendi ölçeklerinde ihale dağıtılmış. Hepsi
Türkiye'yi kurban etme
üzerine yemin ettirilmiş.

İçeriden terörün kanlı saldırıları ve o malum “
iç işgalciler
”in ihanetleri, dışarıdan ise
çokuluslu bir müdahale
ile karşı karşıyayız.

Türkiye'nin ana omurgasını aşındırmaya çalışıyorlar
. Bütün kimlikleri tahrik ederek, birbiriyle çatıştırarak
milletin sağduyusunu yitirmesi
için uğraşıyorlar.

Türkiye'yi
terörle dize getirmeye, milletimizi diz çöktürmeye
zorluyorlar.

TÜRKİYE SURİYE OLMAYACAK

Dün terör saldırısı olmadı..
Dün Ankara'yı vurdular. Başkenti vurarak mesajlarını verdiler
. Seçim öncesi kamuoyunu dalgalandırmak, toplumun bir kesimini sokağa dökmek, bunun üzerinden iç
politik müdahaleye
başladılar.

Ama bu esas hedef değil. Bu senaryo, asıl hedef için ortam hazırlamaktan başka bir şey değil. Amaç ortada, hedef açık:


Türkiye'yi Suriyeleştirmek.

Onlar
güneyimizde haritalar çizerken
bizi içeride boğmak. Daha sonra enerjisi tükenen,
hırpalanan
Türkiye'yi de yeni
harita taslaklarına
katmak.

Suriye'de oluşan yeni ittifak, içerideki alçaklarla ortaklık kurup
bu ülkeyi şiddet dalgasına mahkum etmeye çalışıyor.

Ne kadar denerseniz deneyin,
Türkiye Suriye olmayacak
.

TÜRKİYE TEYAKKUZA GEÇMELİ

Batı'mızdakiler, Doğu'muzdakiler, Kuzey'imizdekiler
ne kadar oyun kurarsa kursun bu ülkeyi dize getiremeyecek. İçerideki kuklalar ne kadar kanlı, ne kadar
kirli ihaleler
alınsa alsın, asla başaramayacak.

Dünkü saldırı, bir örgütün kabiliyetinin çok ötesinde. Örgütler koalisyonunun da ötesinde. Bu bir
çokuluslu servistir
. Sadece tetiği çekene, bombayı patlatana odaklanmak
körlüğe
neden olacaktır.

Eğer çokuluslu bir proje ile Ankara'ya terör üzerinden mesaj veriliyorsa, Türkiye'nin başkentini vuruluyorsa, bu
ülkenin teyakkuza geçmesi
, tedbirlerini
normalin ötesine
taşıması, bir adım sonrasında nelerle yüzleşebileceğini öngörmesi gerekir.

Devlet aklı kadar toplumsal hafızanın da diri tutulması
gerekir. Radikal önlemler almak gerekir.
Olağanüstü şartlara
hazırlanmak gerekir.

“ACIMASIZ DİRENİŞ”İ BAYRAKLAŞTIRACAĞIZ

Türkiye'nin ana omurgası, asla diz çökme. Bu tarihsel bir hesaplaşmadır. Bu geçmişin ve geleceğin mücadelesidir
. Haçlı Savaşları'na direndiğimiz gibi, Birinci Dünya Savaşı sonrası ayakta kaldığımız gibi ayakta kalma meselesidir.

Bize
bu ülkeden başka vatan yok
, olmayacak da. Son sığınağı korumak ömür borcudur.

Bu ülke
namusumuz
,
kimliğimiz ve kişiliğimizdir
. Bize bir daha
Balkanlar
da yaşadıklarımızı,
Kafkaslarda
yaşadıklarımızı, geniş
Ortadoğu
coğrafyasında yaşadıklarımızı
yaşatamayacaksınız
.

Acımasızca direneceğiz. Acımasız direniş kavramını bayraklaştıracağız.

Kenetleneceğiz..

Her şeye rağmen, alçakların dışında kalanlar olarak omuz omuza yürüyeceğiz


Asla pes etmeyeceğiz

Asla korkmayacak, diz çökmeyeceğiz.
#ankara saldırısı
#ortadoğu
#iç işgal
#suriye