Ermenistan Başbakanı Nikol Vovayi Paşinyan; “Avrupa şunu iyi bilmeli; Türkiye’yi Kuzey Doğu ve Güney Doğu’da durduran son engel Ermenistan’dır” dedi.
Kuzey Doğu’yu anladık, kendileri. Peki Güney Doğu neresi! Ermenistan Güneydoğu’da da mı Türkiye ile savaşıyor?
Avrupa’nın, ABD’nin, İsrail’in, onun yeni yetme dostu Arap rejimlerinin, İran’ın bütün gizli sırlarını, Türkiye’ye yönelik bütün gizli hesaplarını açık eden bir cümle bu.
Kuzeydoğu dediği yer, Karabağ, işgal altındaki Azerbaycan toprakları, Türkiye-Azerbaycan arasındaki kara bağlantısını kesen o harita. Güneydoğu dediği yer; Irak’ın ve Suriye’nin kuzeyi, Türkiye’nin Doğu ve Güneydoğu’su..
Birincisinde, Türkiye ile Türk dünyası arasındaki kara bağlantısı kesiliyor. Türkiye için Doğu Kapısı kapatılıyor.
İkincisinde, Türkiye Güney’den çevreleniyor. Güney kuşağı ile, Müslüman Arap dünyası ile kara bağlantısı kesiliyor. Türkiye için Güney Kapısı kapatılıyor.
Bunun üçüncü ayağı da var: Doğu Akdeniz ve Ege’den Batı Kapısı’nı kapatma planları. Şimdiden Doğu Akdeniz’de, Ege’de bunun tartışmaları, gerilimleri başladı bile. Şimdiden bu bölgelerde Türkiye karşıtı cepheler kuruldu bile.
Türkiye; Irak’ın kuzeyindeki terörle mücadele ve Suriye’nin kuzeyindeki terör haritasını ortadan kaldırarak Güney Kapısı’nı açık tutmaya çalışıyor. İran sınırından Akdeniz’e uzanan haritayı yırtıyor, kuşatmayı yarıyor.
Azerbaycan’ın Karabağ ve işgal altındaki topraklarını kurtarmasına destek çıkarak, Doğu Kapısı’nı açık tutmaya çalışıyor. Doğu’dan kuşatmayı yarmaya, ortadan kaldırmaya çalışıyor.
Doğu Akdeniz’de kurulan bütün cephelere meydan okuyarak, doğalgaz ortaklıklarına karşı kendi kaynak mücadelesini vererek, Akdeniz’de köşeye sıkıştırma planlarını da dağıtıyor.
Ege’de Yunanistan’ı önüne sürenlerin, Adalar üzerindeki silahlanmanın, Yunanistan’ı merkeze alan cepheler kurulmasının, ABD ve Avrupa’nın bölgeye askeri yığınak yapmasının, İsrail ve bazı Arap rejimlerinin Türkiye karşıtı cephe kurmasının önüne geçmeye çalışıyor.
Türkiye, üç Kapı’yı da açık tutmaya, kendini Anadolu içinde boğmaya çalışanlara meydan okumaya, bu çokuluslu planları çökertmeye, “Türkiye’yi Durdurma” hesaplarını etkisizleştirmeye çalışıyor.
Ermenistan Başbakanı; Azerbaycan topaklarının hangi plan dahilinde işgal edildiğini, Ermenistan ile PKK ve YPG ortaklığını, İran ve Rusya’nın Türk dünyasını bölme planlarını, İran sınırından Akdeniz’e uzatılan Terör Koridoru Haritası’nın ABD ve Avrupa tarafından neden kurgulandığını, Doğu Akdeniz ve Ege’deki gerilimin kaynağını tek bir cümle ile açık etti.
ABD ve Avrupa’ya şunu dedi: “Hani bize söz vermiştiniz? PKK ile birlikte çalıştık. Onlar Güneydoğu’dan vurdu, biz Kuzeydoğu’dan vurduk. Birlikte çalıştık, dayanıştık, her cephede Türkiye’ye saldırdık. Bize ne dediyseniz yaptık. Şimdi niye yalnız bıraktınız?”
Bugün cephe mücadelesi verilen her yerde çok derin tarihi ve jeopolitik hesaplar var. Çok ciddi harita planları var. Türkiye’nin 21. yüzyılını rehin alma girişimleri var.
Bu cephelerdeki bütün sorunları başkaları çıkarmıştır. Çatışmaların tamamı, Türkiye’yi dar alana hapsetme planları için çıkarılmıştır. Bütün çevremizde çatışma alanları bu yüzden oluşturulmuştur.
Tarihin en büyük gerçeği ile bir kez daha karşı karşıya geldik. Türkiye ne zaman Batı ile kriz yaşasa, Batı’dan sıkıştırılsa, kuşatılsa, zorlansa, Batı’dan saldırılara maruz kalsa, Doğu’dan vurulur.
Bu, yüzyıllardır hep böyledir. Hiç istisnası olmamıştır.
İran geleneksel politikası, bu konjonktürü her zaman çok dikkatli bir şekilde Türkiye’ye karşı kullanmıştır. Ermenistan-Azerbaycan arasındaki sorun bir Rus-İran planıdır. Bir harita çalışmasıdır. Türk dünyasını, coğrafyasını ikiye bölme planıdır.
Bir kez daha Türkiye ile Batı arasında sorunlar çıktı. Doğu Akdeniz’de, Ege’de gerilim başladı. Ermenistan hemen Azerbaycan topraklarına saldırmaya başladı. Hemen Doğu’da kriz patladı. İran ve Rusya yine içinde. Tabii Batı ile birlikte.
Bu savaşı, saldırıyı kim ihale etti? Erivan’a savaş talimatını kimler verdi? Paşinyan’ın dediği gibi, ihale Batı’dan verildi. İran refleksi ile birleşen bir ortak ajanda harekete geçirildi.
Ama o plan artık tutmayacak. Türkiye, bütün cephelerdeki mücadelesini bu tarihi, jeopolitik gerekçelere göre biçimlendiriyor. Öyle hareket ediyor. O akılla müdahil oluyor. Önce kendine ayakbağı olacak sorunları çözüyor.
Artık terör örgütleriyle, vekalet savaşlarıyla, bölgedeki ortaklarıyla Türkiye’yi kuşatma imkanları kalmadı. Onlar ne kadar kuşatmaya çalışırsa Türkiye çok daha ileri gidecek. Savunmasını çok daha derinlerde kuracak.
Zor olan harita değiştirmektir. Onlar haritalar ile geliyorlarsa biz de kendi harita planlarımızla hareket edeceğiz. Ediyoruz da…
Doğu Kapısı ve Güney Kapısı asla kapatılamayacak. Türkiye buna izin vermeyecek. Dışarıdaki kuşatmayı da, içerideki kuşatmayı da yaracak, yarıyor da. Çünkü artık “savunma dönemi” bitti.
Karşısına ister terör örgütleri çıkarılsın, ister bölgedeki rejimler çıkarılsın isterse kendileri çıksın, bu plan 21. yüzyılda uygulanamayacak.
Mücadelelerin olduğu bir dünya bu. Kim daha erken, kim daha hazırlıklı başlarsa o yol alacak. Bu yeni dünyanın merkezine yerleşecek.
Bu yeni dünyaya olağanüstülükler çağı diyoruz. Güç kontrolü dağıldı. İşte Türkiye, bu olağanüstülükler çağına en hazırlıklı ülke haline geldi. Tezleri olan, iddiaları olan, sorgulaması olan, gücü olan, imkanı olan bir ülke oldu.
Geleneksel güç alanlarına, ülkelerine bağımlılığın birçok ülkeyi mahvedeceğini göreceğiz. Süper güçlerin içe kapanacağını, kendi sorunlarıyla boğuşacağını, sürpriz ülkelerin yükselişe geçeceğini göreceğiz.
Türkiye, 21. yüzyılın en çarpıcı yükselen gücü şimdiden oldu. Artık onların açtığı bütün cephelerden zafer haberlerini biz alacağız.
Kafkasya’dan, Azerbaycan’dan hep zafer haberleri alacağız. Irak’tan gelen tehditleri bir daha sorun olamayacak şekilde çözeceğiz. Suriye’nin kuzeyinde henüz tamamlanmamış işi tamamlayacağız.
Akdeniz’den İran sınırına kadar, Musul-Halep çizgisinin kuzeyinde Türkiye için tek bir tehdit kalmayıncaya kadar müdahale edeceğiz, etmeliyiz.
Büyük fırtına Batı’dan yaklaşıyor. Bu fırtına ile mücadele etmek için, etrafımızda ne kadar sorun varsa öncelikle çözeceğiz. Türkiye yükselişi, bir kuru hamaset değil. Bir akıl sıçraması, jeopolitik gerçekliktir. Önlenemez, durdurulamaz.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.