Yüz binlerce insanın hayatına dokunan, Türkiye’nin bir coğrafyasını yeniden ayağa kaldıran, hiçbir ülkenin başaramayacağı, tarihin en büyük “insan merkezli” operasyonunun, çalışmasının ilk göstergelerine tanık oluyoruz. Sadece iki yıl gibi kısa bir sürede gerçekleşen bir “mucize”nin kahramanlarının Türkiye’ye söyleyecek sözlerini dinleme vakti.
Hatırlayalım;
Aslında hiçbir devletin yapmayacağı, istese de yapamayacağı, üstesinden gelemeyeceği, organize edemeyeceği bir devasa sonuç var ortada. İçerideki siyasi yıkıcıların hayat felsefelerinde, devlet felsefelerinde, siyasi kimliklerinde bile olmayan bir sonuç var.
Bu büyük başarı için bile perdeleme yaptılar. Bu özveri, bu fedakârlık, bu insan eksenli mücadele görünmesin, bilinmesin, takdir edilmesin, milletimizin kalbine girmesin istediler.
Ama Hatay yeniden yükseliyordu. Adıyaman yeniden yükseliyordu. Kahramanmaraş yeniden yükseliyordu. Siyasi angajmanları için bu başarıyı sulandırmaya, küçümsemeye, Türkiye’ye inancı baltalamaya çalışanlar başarısız oluyordu. Onları duymayın, yok sayın, onların milletin acısıyla ve sevinciyle bir bağı yok, hiç olmadı, olmayacak da…
Dünyanın en güçlü devleti geçinen ABD, yani Trump’ın “Yeniden Büyük Amerika”sı, Florida’da evleri yananlara ancak 750 dolar verebildi. “Gerisi onların ve sigorta şirketinin işi” dedi. Hiçbir devlet güvencesi vermedi.
“Zenginlerin evi yandı, ondandır” diyebilirsiniz. Ama adamlar günlerce bir yangını bile söndüremedi. Bir bina çöktü enkazı haftalarca kaldırılamadı. Almanya’da sel felaketinde haftalarca hiçbir şey yapılamadı.
Türkiye’de yapılanın örneği yok. Böyle bir organizasyon, devlet himayesi ve koruması hiçbir yerde yok. Türkiye bunu her yerde yaptı. Müthiş bir geleneği, tecrübesi var. Dünyanın neresinde bir felaket olsa, nerede yardıma ihtiyaç olsa Türkiye “Beklenen” oldu.
Büyük devlet olmak sadece askeri başarı değildir. Siyasi başarı ile sınırlı değildir. Güç; refaha, güvene, inanca dönüştükçe büyük devlet olunur. Güç iç barışa, adalete dönüştükçe büyük devlet olunur. Güç, dışarıya yayıldığı kadar içeride de kendini özgüven olarak hissettirdikçe büyük devlet olunur.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, siyasi liderliğini sadece güç üzerine kurmadı. İnsan merkezli kurdu. Bu yüzden siyasi liderliği de, siyasi söylemi de uzun ömürlü oldu. Daha da olacak. Ve bu yeni Türkiye’nin temel felsefesi oldu. Bütün güç alanlarına, hayat alanlarına yansıtıldı.
Onlarsa; İstanbul depremi için tek bir hazırlık yapmadılar, hiçbir önlem almadılar. Deprem için ayrılması gereken kaynaklar bir yerlerde buhar olup kayboldu.
Onlar büyük depremin acısını da yaşamadılar. Şu anki yeniden inşasının sevincini de yaşayamazlar. Çünkü onlara, milletle kucaklaşmak, Türkiye ile sevinebilmek nasip edilmedi.
Geleceğin Türkiye’sini bu irade kuracak, kurdu da. Anadolu’nun hamuruyla, insanıyla yoğrulanlar kuracak, kurdu da. Başımıza ne gelirse gelsin, sonrasında nasıl bir dayanışma içinde olacağımızdır esas olan.
Ve biz bunu başardık. Bütün kötülüklere rağmen başardık.
Hepimize düşen, Türkiye’ye inancı güçlü tutmak. Kendimize milletimize, ortak geleceğimize inancı güçlü tutmak. Öyleyse sadece iki yılda, yılmadan, usanmadan, gizlenmeden bir büyük yıkımdan sonra bütün bölgeyi dönüştürenleri alkışlamalıyız.
Kötülüğün sesine sağır, iyiliğin azmine ve sabrına güç katmalıyız.
Merhaba, sitemizde paylaştığınız yorumlar, diğer kullanıcılar için değerli bir kaynak oluşturur. Lütfen diğer kullanıcılara ve farklı görüşlere saygı gösterin. Kaba, saldırgan, aşağılayıcı veya ayrımcı dil kullanmayın.
İbrahim bey ağzına yüreğine sağlık muhalefetin gözü var görmüyor kulağı var üşütmüyor abi muhalefet telleri körler oynuyor ya Türkçe'de yapılan hiçbir hizmeti hizmet olarak görmek istemiyorlar ya böyle bir vatan haini topluyor
Yazarımızı severiz ama fazla abartıyor kendileri... Avrupanın ve japonyanın dünya svaşlarından sonra o müthiş yıkımlardan kısa süre sonra nasıl ayağa kalktıklarını ve maddi noktada nereye geldiklerini gördük..İnsanoğlunu fıtratına verilmiştir..Yıkılır yapar,bunun ırkla ve coğrafyayla ilgisi yok..
Allah, tüm emeği geçenlerin yar ve yardımcısı olsun inşallah.
şehir yapılanması ve imar işleri belediyeye bırakılamayacak kadar önemli. Şehir planlama işi devlet ve bakanlık kontrolünde olmalı. kentsel dönüşümün önündeki en büyük engel ekonomik güçsüzlük. bakanlık bu işe el koymalı gerekli yasalar acil çıkarılıp uygulamaya konulmalı. yıkılacak binalara gerekirse bir veya birkaç kat fazla imar verilip insanların para ödemeden ev sahibi olabilmesi sağlanmalı. kredi vererek hazineden destek yerine bir kaç kat fazla imar verilerek destek olunmalı. belediyeler oy kaygısı ve rant nedeni ile bu işin altından kalkamıyor. Dönüşüm işi kesinlikle bakanlık kontrolü ve denetiminde olmalı.
Türkiye'mizde meydana gelen bu deprem Avrupa da ve Abd' de meydana gelse idi onlar altından kalkamaz iflas ederlerdi. Abd İkiz kulelerin enkazını 6 ayda zor kaldırmıştı.. Devletimize ve Milletimize Maşallah demek istiyorum
insanoğlu çabuk unutur seçim zamanı görürsünüz insanoğlu nankör dür örneği van depremi
Bende 6 Şubat depremine sevinen birçok şerefsiz hain gördüm. Hatta bir daha olsun diye beddua edenleri gördüm.
Rabbim razı olsun, güç kuvvet versin
Günün en önemli haberlerini e-posta olarak almak için tıklayın. Buradan üye olun.
Üye olarak Albayrak Medya Grubu sitelerinden elektronik iletişime izin vermiş ve Kullanım Koşullarını ve Gizlilik Pollitikasını kabul etmiş olursunuz.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.